O BENİM ABIM

By yaren_1998

1M 28.6K 1.3K

Söz namustur bizde... Töreye karşı gelmek yoktur bizde Kaderdir töre Sen istesen de istemesen de yazılmıştır... More

1 . Bölüm (DÜZENLENDİ)
2 . Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
ALINTI...
17.Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22.Bolum
DÜĞÜN TELAŞI
İŞLER KARIŞTI...
TARİFSİZ ACI
NE YAPACAĞIM
ÇİRKİN CADI
YENI BIR HAYAT
MUTLUYSAN MUTLUYUM
BEKLENMEYEN GELİŞMELER
AHMET AMCA
ARDA
Yeni Bölümden Alıntı....
KORKUYORUM
DAYANAMAM
İZİN VERMEM
Ateş ve Su
Karanlık mı? Bitecek
Geri dönüş ve Özür
Buradasın!
Hayat Güzelleşiyor
ÇALSIN SAZLAR OYNASIN KIZLAR
Beklenmedik Bebek
HAYAT DEVAM EDİYOR
Varlığıyla Yokluğu Bir
Artık Yorulduk...
Özledim
İnadına Aşk ❤️
Zor günler
Sevdiğini kaybetmek!!!
Diren
Seni Bırakmam
Hesaplaşma Vakti
Alıntı
Adsız Bölüm 57
Duyuru
SAKİNLİK
60.bölüm
61. Bölüm
Duyuru
Mutluluk
Sen içimde bir yersin♥️
Duyuru
Hızla Akıp Geçen Zaman
Sevdaya baş kaldırılmaz
UMUT
Duyuru
FİNAL

BÜYÜK SAVAŞLAR BÜYÜK AŞKLAR

16.1K 427 4
By yaren_1998

Herkes şaşırmış bir biçimde Demir ve Büşra'ya bakıyordu. Abim ile gözlerimiz kesiştiğinde bana o muhteşem gülümsemesini sundu. Uzun zamandır hasret olduğum bu gülümsemeye hemen cevap verdim ve koşarak aşağıya yanına indim.

"Neredesin sen kaçak"

"Geldim işte"

"Seni çok özledim"

"Bende"

dedikten sonra Büşra'ya baktım.

"Tanıştırayım Büşra nişanlım"

"Tanıyorum ama nişanlandığını bilmiyordum her şeyi anlatacaksınız" dedikten sonra Büşra'ya sarıldım oldukça şaşırmışlardı.

"Nasıl ama?" kulağına eğilip

"Bazı geceler onun ismini sayıklıyordun ayrıca sizi evde beraber gördük tamam mı?" dediğimde oldukça şaşırmıştı bense onun bu durumuna gülüyordum. Büşra'ya dönüp

"Bende.."

"Sende Zeyşan :) seni iyi tanıyorum abin çok bahsetti bazen kıskandım ama olsun" dedikten sonra hep birlikte gülmeye başladık.

Uzun zamandır hasret kaldığım bu mutluluk tablosunu canım amcamın bağırışlarıyla bozmak zorunda kaldık

"Onun burada ne işi var!"

"Sakin ol amca"

"Sen karışma Zeyşan!" diye aynı anda bağıran amcam ile abimin arasında kalmıştım. Büşra beni yanına çekip

"Bu mesele bize ait" dedikten sonra gülümsedi ve abimin yanına gitti.

"Baba haddini bil Büşra benim nişanlım"

"Sen ne diyorsun lan! Haddini bilmiş! Babanım ben senin"

"Bende bu konağın ağasıyım! Ve ben kendime eş olarak Büşra'yı seçtim"

"Ben henüz ölmedim oğul!" dedikten sonra Büşra'ya dönüp

"Daha akıllanmadın mı küçük hanım! Uras yaşıyor diye mi bu öz güven" dediğinde Büşra'nın suratı buz kesmişti sanki

"Baba!! Sen ne diyorsun! Yaptıklarının hesabını vermeden bir de nişanlımı mı tehdit ediyorsun! Sen bir katilsin!" dediğinde herkes şok olmuştu. Dedemin seslenmesiyle hepimiz sustuk

"Herkes yukarı gelsin! Bu rezalette nedir?" dediğinde Büşra'nın koluna girip

"Korkma hiç bir şey olmayacak"

"Korkuyorum ama" dediğinde ona güven vermek için sıkıca sarıldım koluna ve abimin arkasından yukarı çıktık. Dedem her zaman ki köşesine oturmuş bize bakıyordu.

"Demir oğul bu yaptığın terbiyesizliğin bir açıklaması olmalı. Oğluma nasıl katil dersin"

"Elbette var dede senin oğlun daha doğrusu benim babacım masum bir aileyi yok etti tek nedeni ise sadece beni sevmeleriydi."

"Daha açık konuş Demir"

"Demir sus!"diye bağırmıştı amcam. Dedem amcamın bu yaptığına oldukça sinirlenmişti ve

"Bütün hanımlar dışarı!" diye bağırdığında hepimiz çıkmıştık. Herkes Büşra'ya bakarken ben araya girdim

"Hadi herkes benim odaya konuşulacak çok şey var"

dediğimde yengem ile annem öylece bana bakıyorlardı.

"Hadi dedim size" diye onları itekledim. Aşağıdan gelen yardımcılar

"Zeyşan abla bi sorun yok değil mi?"

"Yok yok merak etmeyin siz hazırlıklara devam edin"dedikten sonra Büşra'yı da tutup odaya doğru ilerledim.

Annem ve yengem öylece bize bakıyorlardı.

"Tamam hanımlar olay gördüğünüz üzere merak edilen sonuç yukarıdan çıkacak " dediğimde Büşra

"Özür dilerim" demişti yengem ise dolmuş gözlerle yanımıza gelip Büşra'nın elini tutmuştu ve

"Asıl ben özür dilerim kızım... Her şeye göz yumduğum için özür dilerim ailene zarar verirken engelleyemediğim için özür dilerim" diye ağlamaya başladığında Büşra'da ağlıyordu.

"Ben gerçekten çok pişmanın kocamın dediklerine kandığım için çok pişmanım böyle olacağını bilmiyordum. Sen gerçekten iyi bir kızsın "

"Böyle yapmayın lütfen" diye bilmişti ancak ikiside oldukça kötü gözüküyordu. Annem yengemin yanına gelip onu teselli edip sandalyeye oturttu.

"Belli ki çok şeyler yaşanmış iki taraf arasında ama size söz veriyorum her şey düzelecek merak etmeyin"

"Büşra kızım ne olursa olsun seni mutlu edeceğim sen benim kızım oğlumun nişanlısısın" diyen yengeme Büşra ufak bir tebessüm ile cevap vermekle kalmayıp sıkıca sarılmıştı.

"Tamam her şey düzelecek onlar yukarıda birbirini yiye dursun boş verin bizim işimiz çok unutmayın ben evleniyorum" dediğimde hepsi gülmeye başlamıştı. Sinir olmuş numarası yapıp

"Bu kadar mı kurtulmak istiyorsunuz benden bare ben gittikten sonra gülün" deyip arkamı döndüğümde hep birlikte gülmeye başlamıştık. Biz yarın için konuşurken yengem odadan çıktı ve

"Benim bir işim var hemen gelirim" dedi.

***********************************

"Demir her şeyi anlatıyorsun sende bir daha ağzını açarsan koca adam demem döverim !" dediğinde herkes susmuştu konuşma sırası bendeydi

"Senin bu oğlun katil neden biliyor musun çünkü o bir aileyi yok etti."

"Sanki sen hiç yapmadın bunu bir sürü insanın canını aldın unutma"

"Unuttuğumu düşünüyorsun ama yanlış her gece vicdan azabı çekiyorum. Töre denen bu lanet kurallar yüzünden hepsini öldürmek zorunda kaldım evet ama senin ki çok farklı onların hiç bir suçu yoktu! Onlar masumlardı dede! Onlar Mardin'de bile değillerdi. Onların hiç bir suçu yoktu. Sadece aşık oldum diye sevdiğim kızın bütün ailesini yok etti. Üstüne yetmiyor hala sevdiğim kızı tehdit ediyor"

"Evlat bunlar doğru mu?"

"Baba sandığın gibi değil..."

"Doğru dede lanet olsun ki doğru ve ben hiç bir şey yapamadım! Sevdiğim kız acı çekerken sadece seyrettim" diye bağırıp yanımdaki sandalyeyi fırlattım. Dedem şaşırmışça bana bakıyordu. İlk defa beni böyle görüyordu. Amcam hemen yanıma gelip beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Yeter!" diye bağırdı dedem

"Biri adam akıllı anlatsın şu olayı yoksa hepinizi öldüreceğim koca adamlar oldunuz hala bana muhtaçsınız!"

"Baba ben kendi doğrularımı yapmam gerekeni yaptım onu kurtarmıştım ama o yine o kıza gitti" diyerek su üstüne çıkmaya çalıştığında daha da sinirleniyordum artık amcam kolları ile beni tutuyordu. Birden kapı açılınca herkes oraya odaklandı gelen annemdi.

"Bey yeter artık! Hatanı kabul et ben bu vicdan azabı ile daha fazla yaşayamam. Babacım ben her şeyi anlatmak isterim."

"Seni dinliyorum gelinim"

"Demir okumak için İstanbul'a gittiğinden bir kıza aşık olmuştu ama babası onun Demir'e layık olmadığını sadece parası için onunla olduğunu düşünüyordu ve beni de bu fikre ikna etmişti. Kızı ilk başta tehdit etti ama kız Demir'den vazgeçmedi ve olan oldu kızın ailesini yok etti. Kız kimsesiz kaldı ve bunların hepsi sırf benim oğluma aşık oldu diye. Sonradan neler yaşadı bilmiyorum ama Demir benim gözlerimin önünde günden güne eridi oğlum her gece o kızın ismini sayıkladı." dediğinde annem ağlamaya başlamıştı. Amcamdan kurtulup sıkıca anneme sarıldım ve

"Sen ağlama anam geçti artık hepsi ben artık kavuştum yarime" deyip dedeme döndüm ve

"Sonrasında neler oldu biliyor musun dede?Büşra her beni gördüğünde ailesinin katili görmüş gibi oldu her beni gördüğünde anne ve babasının ölümünü hatırlayıp acı çekti o benden kaçtıkça ben onu kovaladım. O ise kimsesiz kaldı daha doğrusu bir kuzeni vardı babamın bilmedi babamdan saklaya bildiği tek kişi oydu ve ben her şeyi yanlış anlayıp işi daha da kötü bir hale getirdim ve onun için en değerli şey olan kendimi bile yok ettim dede onu çaresiz kimsesiz bıraktım ve bunların hepsini şimdi öğreniyorum.Söylesene dede ne yapmamı bekliyorsun. Sen sevdiğin kadının başına bunlar gelse ne yaparsın ha üstüne üstlük az önce duydun onu geriye kalan tek ailesi Uras ile yine tehdit etti!" dediğimde dedem babama tokadı yapıştırmıştı.

"Ben sana böyle mi öğrettim! Masumların hayatını mahvet diye mi ağa oldun sen!"

"Baba ben gerçekten.."

"Sus oğul konuşma daha fazla düşmesin değerin. O kız burada kalacak o kız ne isterse olacak o kızın ailesi biz olacağız! Demir ağadır unutma! O ne isterse o olacak! Şimdi herkes çıksın buradan!" dedikten sonra dedemin yanına gidip elini öptüm ve sıkıca ona sarıldım

"Ben seni asla üzmeyeceğim dede"

"Biliyorum oğul bu yüzden sana güveniyorum. Ayrıca bende babaanneni çok sevmiştim herkese inat onu gelin getirmiştim. Şimdi sevdiğinin yanına git" dediğinde tekrar dedemin elini öpüp dışarı çıktım. Herkes dağılmıştı. Zeyşan'ın odasına gittiğimde Büşra ile oldukça anlaşmışlardı. Beni görmesiyle hemen yanıma gelmişti.

"Ne oldu Demir?"

"Sana bir şey olmayacak demiştim Helalim" deyip sıkıca ona sarıldığımda Zeyşan öksürerek dikkat çekmeyi yaşardı.

"Kusura bakmayın ama yarın evleniyorum yani aşkınızı sonra yaşamaya devam edersiniz benim yardıma ihtiyacım var mesela sen çok değerli abicim hemen Newroz'u almaya git ve Ateş'e bir uğra bence ve sen müstakbel yenge bana yardım et" deyip gülümsediğim de onlarda gülmeye başlamıştı.

Yorucu geçen gecenin ardından her şey hazırdı.Biz kızlar yığılmış halde yerde yatarken abim odaya girdi ve gülmeye başladı.

"Bu hal nedir ya?"

"Hiç sorma Demir Zeynep hepimizi bitirdi" dediğinde Newroz başıyla onaylamıştı bense koltukta oturmuş onları izliyordum.

"Sanki her zaman evleniyorum biraz yorulsanız ölmezsiniz tamam mı?" deyip sahte bir şekilde onlara küstüm. Abim bu halime gülerek

"Kardeşim haklı üzmeyin onu" dediğinde gülerek ona döndüm

"Sonuçta her zaman evlenmiyor hepimizin anasına ağlatacak ama olsun" dediğinde hepsi gülmeye başlamıştı önce güzelce pohpohluyor sonra patlamış balon gibi söndürüyor gıcık işte sinirle ona dönüp

"İyi be bi daha sizden yardımda istemem kurtuluyorsunuz benden" deyip odamdaki banyoya girdim arkamdan güldüklerine emindim.

Banyoda işim bitince yanlarına geri döndüğümde kızlar son işleri yapmış ve uykuya dalmışlardı. Bende biraz hava almak için terasa çıktım. Günün bütün koşuşturması bitmiş herkes odalarına çekilmiş Mardin'i ise sessiz bir gece ele geçirmişti.

Artık bu evden biri değilim artık Kayaer konağının geliniyim töreye göre artık Kayaer kızıyım... Garip bir duyguydu bu üzgünüm desem tam olarak öyle değil mutluda değilim kafam karışık bu yaşta evleneceksin deseler onlara bi tarafımla gülerdim şimdi ise evleniyorum hemde Ateş ile abi dediğim adam... İlk aşkım ile...

Yanımda beliren gölgeye doğru döndüğümde abimi gördüm.

"Hayırdır uykumu tutmadı?" sadece başımı sallamakla yetindim. Düşünceler beynimi ele geçirmişti o da bunu anlamış olmalı ki hiç bir şey demedi bir süre sonra ben aynı soruyu yönelttim

"Uykumu tutmadı?"

"Galiba" dediğinde olumluca başımı sağladım. Soğuk bir sessizlik vardı aramızda bu oldukça garipti acaba neden böyle hissediyorduk.

"Zeynep..."

"Efendim"

"Heyecanlı mısın? Yarın evleniyorsun?"

"Bilmem galiba heyecanlıyım garip hissediyorum"

"Neden?"

"Artık bu konağın kızı değilim"

"Ne saçmalıyorsun sen"

"Töre öyle demiyor mu? Gelin olarak gittiğin konağın aşiretin kızısındır artık"

"Sen ne zaman töreyi dinledin ki?"

"Haklısın" deyip gülümsedim.

"Neden bu kadar değişik hissediyorum" dediğimde beni kendine çekip sarıldı.

"Çünkü evleniyorsun küçük hanım"

"Beni bırakmayacaksınız değil mi?"

"Saçmalama tabi ki bırakmayacağım seni sen benim her şeyimsin"

"Sende benim her şeyimsin" dedikten sonra uzun bir süre bana sarılarak Mardin'i izledik. Saat iyice geç olmuştu ve benim uykum gelmişti.

"Artık yatsam iyi olacak" dedikten sonra abimi öpüp odama geçtim.

********************

Sabah güneşi odayı doldurduğunda evi çoktan telaş sarmıştı. Odamın içinde koşturan Newroz ile Büşra'ya baktığımda bir birlerine bağırıp duruyorlardı.

"Büşra makyaj malzemelerini aldın mı?"

"Aldım sen bizim elbiseleri aldın mı?"

"Onları Demir abi getirecek unuttun mu?"

"Haa tamam Zeynep'i uyandır artık bu ne ya sanki biz evleneceğiz"

"Haa bende onu diyecektim sakin olun hanımlar" deyip yataktan çıktığımda ikisi de şaşkınca bana bakıyordu. Gülümseyip banyoya girdim.

"Eee saat kaç şimdi"

"10'a geliyor"

"Ne 10 mu? Ya siz neden duruyorsunuz enden beni uyandırmadınız? Hemen hazırlanmalıyız daha kuaföre gideceğiz." dediğimde sadece bana bakıp gülüyorlardı

"Gülmesenize"

"Az önce sakin olun hanımlar diyen kimdi?" dediklerinde odaya annem girmişti

"Hadi ama kahvaltı yapmadınız herkes aşağıya dediğinde hepimiz hızlıca mutfağa gittik. Evin erkekleri işler için dağılmışlardı. Bizde hızlıca kahvaltıyı yaptık. Mutfaktan çıktıktan sonra hemen hazırlanıp kuaföre gitmek için aşağıya indik. Kapıda Hasan amca bizi bekliyordu

"Hadi kızlar hızlı olun Emre götürecek sizi" dediğin de gülümseyip arabaya bindik

"Vay be Zeyno evleniyorsun artık ha" dediğinde Büşra ile Newroz birbirine bakıyorlardı.

"Evleniyorum be Emre " deyip gülümsedim. Emre Hasan amcanın oğluydu çocukken onunla çok zaman geçirirdim

"Kim inanırdı bizim hırçın kız bu yaşta evlenecek her zaman beni şaşırtıyorsun Zeyno"

"Sende her zaman ısrarla Zeyno diyorsun helal olsun yani" dediğimde gülmeye başlamıştık.

"Umarım mutlu olursun Zeyşan hanım"

"Umarım sende kalbinde ki kızla mutlu mesut olursun Emre"

"İmkansız be Zeyno" değinde sadece ona odaklanmıştım

"Biri var yani ve ben bilmiyorum yazıklar olsun Emre"

"Sakin ol kız yok öyle bir şey hadi geldik inin arabadan"

"İyi görüşürüz kaçak" deyip arabadan indik. Hızla kuaföre girdik ve hızlıca makyaj ve saç yapımı başladı. Her şey yolunda gidiyordu. Şaka gibiydi evleniyorum beee!!

Telefonumun çalması ile Newroz koşarak yanıma geldi.

"Enişte arıyor Zeynep" dediğinde gülmeye başlamıştık. Telefonu alıp hemen cevapladım

"Alo"

"Naber güzelim"

"İyiyim yakışıklı sen" dediğimde gülmeye başlamıştık.

"Evet kuaför deyim sen ne yapıyorsun?"

"Tamam her şey yolunda sorun yok merak etme" dedikten sonra telefonu kapattım ve yarım kalan işlere devam edildi.

Uzun süren koşuşturmanın sonunda hazırdım.. hazırdık...

Abimin yardımları ile eve varmıştık. Herkes dolu dolu gözlerle bana bakıyordu bu biraz moralimi bozsa da onlara gülümsememi sunduğumda hepsinin yüzlerinde çiçek açtı. Yukarı çıktığımızda davul zurna sesleri gelmişti evet artık gitme vaktiydi. Sakin olmam ve ağlamam lazım. Kalabalık yukarı doğru gelirken önde Emir vardı. Kardeşimi görünce gözyaşlarım dayanmıştı kapıya hemen ger itmeye çalıştım ama fazlada beceremedim.

Artık vakti gelmişti artık gidiyordum buradan. Emir bana yaklaştı ve elindeki beyaz kuşağı belime bağladıktan sonra sıkıca sarıldı. Onun ağladığını görünce bende dayanamadım ve tuttuğum yaşları serbest bıraktım.

"Abla ben sensiz ne yapacağım? Kim bağlayacak ayakkabını?Seni özlerim ben" dediğinde daha da şiddetlenmişti gözyaşlarım

"Hadi ama abartma kocaman olduk. Ayrıca uzağa gitmiyorum" dediğimde annem Emir'i çekmiş ve beni ağlattığı için azarlıyor bir yandan da onu teselli ediyordu. Demir abimin bana yaklaştığını gördüğümde derin bir nefes aldım o benim güçlü olmamı isterdi bunu biliyordum. Abim yanıma gelip dua ederek kurallara göre kırmızı kuşağı da belime bağladı. Bana sarıldığında ağlamaya vazgeçmiştim. Ben daha çok küçüktüm ya daha çok kavga etmeli ve bir sürü delilikler yapmalıydık.

Bir süre öylece sarıldıktan sonra

"Güçlü ol her zaman yanındayım" deyip benden ayrılmış ve dışarı çıkmıştı biliyordum ki canı yanıyordu sonuçta o büyütmüştü burada beni ağladığımda o gelmişti ilk yanıma benim için çok kez kavga etmişti.

Sıra sıra evdeki herkese sarıldığımda babam dan ayrılmakta çok zor olmuştu

"Prensesin gidiyor baba"

"Baban hep burada prenses sakın bana kızma"

"Seni seviyorum Kralım" dedikten sonra artık gitme vakti gelmişti. Ateş'in koluna girip konaktan çıktık ve kendi evimize doğru gitmeye başladık herkes bizi orada bekliyordu normalde Ateş'in ailesi ile kalmamız gerekirken biz ayrı bir yaşam seçmiştik kendimize Mardin'e aykırı iki insan olarak bu yakışırdı bize. Eve geldiğimizde davul zurna burada da devam ediyordu. Elime verdikleri testiyi kapıda kırdıktan sonra sırası ile büyüklerin elini öpmeye başladık. Uzun süren bu merasimin ardından yerimize geçmiş ve klasik düğün olaylarını işlemeye başlamıştık.

Zaman çok hızlı geçiyordu sanki hangi ara nikah kıyıldı hangi ara biz sahneye çıktık ve dans ediyorduk anlamamıştım ama bu günün büyüsüne kapıldığım gerçeği açıkça ortadaydı. Ateş ile dans ederken abim Büşra ile yanımıza geldi ve eşleri değişsek kardeşim dediğinde Ateş onayladıktan sonra abim ile dans etmeye başladım.

"İyi misin?" dedim

"Neden kötü olayım gayet mutlusun sen iyiysen iyiyim"

"Her zaman yanımda olacaksın değil mi?"

"Hadi ama yapma böyle"

"Daha çok küçüğüm Demir korkuyorum ya yapamazsam" dedikten sonra boynuna sarılıp ağlamaya başladım tabi o ustalıkla dans ediyormuş rolüne büründükten sonra bir şey çaktırmamak adına uğraştı

"Sakin ol biliyorum bir anda bu kadar şey yaşamak korkuttu seni ama unutma sen güçlü bir kızsın sen benim kardeşimsin Berfin neyse öylesin hatta aramızdan kalsın ondan daha ötesin" dediğinde gülmüştüm o ise konuşmasına devam etti

"Ben hep yanındayım ayrıca Ateş'in sana ne kadar değer verdiğini biliyoruz seninde ona evet daha çok küçüksün bazı şeyler çok erken oldu ve sana bazı konularda çok yüklenecekler ama halledeceksin düşünsene şimdiden ayrı bir eviniz var ve eminim senin rahatlığın için her şeyi yapacak bir kocan var " dediğinde başımla onayladıktan sonra beni Ateş'e teslim etti.

"Ne o yine mi ağladın"

"Şey biraz duygulandım" dediğimde abimin yaptığı gibi sarıldı bana ve yerimize geçtik. Gece çok hızlı gidiyordu ve o büyük an geliyordu nasıl yapacaktık ? Nasıl onun olacaktım?



Taaa daaa uzun zaman sonra uzun bir bölüm ile geldim kusura bakmayın bu aralar yoğunum ygs telaşı var. Bölümler geç gele bilir ama yazmaya çalışacağım söz :)







Continue Reading

You'll Also Like

156K 7.3K 22
İnsanların çoğunluğunu gıcık eden şey ebeveynlerin çocuklarının hayatlarına burunlarını soklarıydı. Avbanu'da bu durumdan gıcık alan insanlardan biri...
217K 18.7K 37
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
ZEMHERİ By yudumsucan

General Fiction

74.7K 3.8K 12
Zemheri babası tarafından zorla evlendirilen bir kızdı. Akay ona yıllarca aşık bir adamdı. Zemheri Akay'ı sevecek mi?
3.8M 236K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...