ORMANTİK MAFYA

besd1122 tarafından

33M 1.1M 357K

3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında... Daha Fazla

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5.Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
♣İŞKENCE♣
55. Bölüm
56. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
Final Part 1/2
Final Part 2/2
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 4
Özel Bölüm 5
Özel Bölüm 6
BESD'DEN :)
ORMANTİK MAFYA/YENİ HAYAT- 1.Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm "Yılbaşı"
4. Bölüm "Gülümse "
5. Bölüm "Günlük"
6. Bölüm ''Ateş''
7. Bölüm "Özür dilerim"
8.Bölüm "Senin sarhoşunum"
9. Bölüm "Sevmiyorum"
10. Bölüm "Altın Günü"
11. Bölüm "Yanındayım, geldim"
12. Bölüm "Balo"
13. Bölüm "Lunapark"
14. Bölüm "Alya'm"
15. Bölüm -Sürpriz!-
16. Bölüm ''Asansör''
17. Bölüm "Pijama Partisi"
18. Bölüm "Aşkın Gücü"
19. Bölüm "Yaklaşma"
20. Bölüm "Sen benimsin"
21. Bölüm "Canımın içi"
22. Bölüm "Acı gerçekler"
23. Bölüm "Sinirini yerim"
24. Bölüm "Seni özledim"
25. Bölüm ''Git''
26. Bölüm "Bırakmam"
27. Bölüm ''Her şeyini aldım''
28. Bölüm ''Oyun başlasın''
Karakterlere Sorular
29. Bölüm "Her şeyim"
30. Bölüm "Dayanamıyorum"
31. Bölüm ''Sevdicek''
32. Bölüm ''Pofuduk''
33. Bölüm "Tatil"
34. Bölüm "Vuslat Vakti"
35. Bölüm "En sonuma yazsam seni"
36. Bölüm "Sadece sarıl"
37. Bölüm ''Seni kaçırıyorum''
38. Bölüm "Sen benim kalbimsin"
39. Bölüm "Çok güzel bakıyorsun"
40. Bölüm "Dans"
41. Bölüm "Huzurun tanımı"
42. Bölüm "Düğün"
~Özel Bölüm~
43. Bölüm "Piknik"
44. Bölüm "Canıma can katan Rüya'm"
45. Bölüm "Hayatımın anlamı"
~Özel Bölüm~
46. Bölüm "Haltey oluyorum"
47. Bölüm "Aşık kalalım"
48. Bölüm "Doğuruyorum"
49. Bölüm "İlacım sensin"
50. Bölüm "Okyanus gözlüm"
51. Bölüm "Gitmişti"
52. Bölüm "Yeni ev"
53. Bölüm "Yeni üye"
54. Bölüm "Sonsuz aşk"
55. Bölüm ''Sensiz yapamam''
56. Bölüm "Melina'm"
57. Bölüm "Gülüşün yeter"
58. Bölüm "Romantik dakikalar"
59. Bölüm "Rüya iki"
60. Bölüm "İyi ki varsın"
Final
Karakterlere Sorular
|SÜRPRİZ DUYURU|
Özel Bölüm 1/2
Özel Bölüm 2/2

57. Bölüm

357K 11.1K 3.4K
besd1122 tarafından

Güneş ve Sidal'ın istemede giydiği elbiseler.

GÜNEŞ

Ne kadar uykumdan ayrılmak istemesem de annemin zoruyla uykuma veda ettim.

"Kızım, bugün Emir'le buluşacaksın. Kalk hadi. " Tek gözümü açtım.

"Benim sevgilim var anne. O çocukla görüşmek istemiyorum. "

"Ben de zaten görüş demiyorum ki... Sadece uygun bir dille bu işin olmayacağını söyleyeceksin. Lafımı ikiletme artık Güneş. " Oflayarak yataktan kalktım. Annem odamda çıktı.

Okullar tatil, artık istediğim saate kadar uyurum diye düşünüyordum ki şu olaylara bak ya... İşim gücüm yok milletin oğluna dert anlatacağım.

Dolabıma göz gezdirmeye başladım. Yüzüm asıldı. Ne şortum ne de eteğim vardı. Araf dün akşam hepsini topladı. Bana da pantolon ve uzun elbiseler almış. Öküz ya... Dün akşam zaten benim için sürpriz oldu. Mutfağa giderken Araf'ın o cümlesini duyunca hemen salona gitmiştim. Araf bana sırıtarak bakıyordu. Sabah evlilik konusunu kapatınca vazgeçtiğini düşünmeye başlamıştım. Ama öküzün aklında ne planlar varmış. Baktım elinde çiçek çikolata ne yapacağımı bilemedim. O sırada annem devreye girdi. Bu işlerin öyle aceleye gelmemesini ve bir aile büyüğüyle beni istemeye bu akşam gelmesi gerektiğini söyledi. Arada bana da sormayı akıl etmişlerdi tabi. Düşünüp taşınıp kabul etmiştim. Daha kızlara hiçbir şeyden bahsetmedim. Emir'i postaladıktan sonra onlara da her şeyden haber vereceğim. Bu arada beni kim isteyecek ki? Araf'ın anne ve babası yok. Başka bir akrabası var mı? Neredeler? Hiç bilmiyorum. Her neyse, Araf bir şeyler bulur artık.

Dolaptan pantolon tişört ikilisini çıkardım. Ardından giydim. Aynanın karşısına geçtim. Maşayı prize taktım. O ısınana kadar bende makyajımı yapayım. Dudağıma parlatıcı sürdüm. Gözüme de rimel sürdüm. Ardından saçlarımı yaptım. Çantamın içine gerekli eşyalarımı koyup evden çıktım.

Buluşacağımız yer bize yakın olduğu için yürümeye başladım. Araf öküzü bana daha evlenme teklifi etmedi bir de evlenmeyi düşünüyor. Bu adam beni çıldırtacak. Neyse, bugün bir evlenme teklifi ve tek taş istediğimi söylerim. Telefonum çaldı. Çantamdan çıkardım. Öküz arıyor. İti an çomağı hazırla mı desem yoksa iyi insan lafının üstüne mi bilemedim.

"Efendim canım? "

"Dışarı çıkacağız. Geliyorum. " Gözlerimi devirdim.

"Çok sağ ol ya. Bende iyiyim. "

"Geliyorum Güneş. "

"Bende seni özledim Araf. "

"Güneş! "

"Ne Güneş ya? Bu kadar odun olmak zorunda mısın? Bana inat mı yapıyorsun? Ben ilgi, sevgi istiyorum Araf. Daha bana ilgi gösteremiyorsun bir de evlilikten bahsediyorsun. İlk önce sevmeyi öğren. " Sinirle telefonu kapattım. Gerçekten beni çok üzüyor. Neden bana bu kadar ilgisiz davranıyor anlamıyorum. Beni sevdiğini söylüyor ama bana karşı davranışları da ortada.

Acaba çok mu ağır konuştum? Tabii ağır konuştum. Adama sevmeyi bilmiyorsun demeye getirdim. Kesin çok kızdı. Hemen Araf'ı aradım. Harika! Telefonu kapamış. Şimdi tüm gün içim içimi yiyecek.

Cafe'ye girdim. İçeriyi şöyle bir süzdükten sonra Emir'i görünce istemeye istemeye yanına gittim. Beni görünce gülümseyerek sandalyeden kalktı. Onu umursamadan karşısındaki sandalyeye oturdu. Sanırım biraz bozuldu. İyice Araf'a benzemeye başladım.

"Merhaba Güneş. " Sandalyeye oturdu.

"Merhaba Emir. "

"Nasılsın? " Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Teşekkür ederim iyiyim ama bu faslı geçşek sanırım iyi olacak. Bak ben ve sen olamayız. " Yani bir insanı istemediğimi nasıl söyleyebilirim ki?

"Bence deneyebiliriz. "

"Benim bir sevgilim var Emir. " Yüzü düştü. Ben kimseyi üzemem ki... Tereddütle elimi koluna koydum.

"Üzülmeni istemem ama ben sevgilimi çok seviyorum. Yani seninle olmaz. "

"Güneş! " Araf'ın ismini kükremesiyle yerimden sıçradım. Kesinlikle öldüm ben. Yavaş hareketlerle başımı Araf'tan tarafa çevirdim. Çevirmez olaydım. Gözünden ateş fışkırıyordu. Bakışları elime kaydı. Hemen elimi Emir'in kolundan çektim. Araf hızlı adımlarla yanımıza geldi. Ellerini masanın iki ucuna koydu ve eğildi.

"Sen kimsin? " diye tısladı Araf. Yutkundum. Acaba aradan kaçsam mı?

"Güneş'in arkadaşıyım. Sen kimsin? " Ah Emir! Zaten dayak yiyeceksin bir de bu cesur sözlerin yüzünden daha çok dayak yiyeceksin.

"Güneş'in yakında kocası olacağım. " Kaşlarım havaya kalktı. Gerçekten kocam olacak. Kocam deyince tuhaf hissettim. Sırıtmaya başladım. Tabi benim mutluluğum iki saniye sürüyordu. Araf'ın kolumdan tutup beni yerimden kaldırmasıyla sırıtmam silindi. Öfkeli bakışlarını bana çevirdi.

"Kapıda bekle! " Hemen cafe'nin kapısına doğru ilerledim. Allah'ım sen beni Araf'ın elinden kurtar. Yoldan geçen bir araba çarpsa kurtulur muyum acaba? Ya da eve mi kaçsam? Dışarı çıktım ve Araf'ı beklemeye başladım. Birinin elimden tutup beni çekmeye başlamadı. Bu kişinin kim olduğunu çok düşünemeye gerek yok. Bir adet kıskançlık krizlerine girmiş öküz. Hızlı adımlarla yürüyordu ve düşmemek için kendimi zor zapt ediyordum.

"Ya Araf dursana. Düşeceğim. " Aniden durmasıyla yüzüm sırtına çarptı. Bana döndü.

"Sen erkeklerle mi görüşüyorsun Güneş? "

"Hayır. " Öyle bakıyor ki... Bakışları beni delip geçiyordu.

"Peki senin bir herifle ne işin vardı? Bir de temas ediyordun? "

"Bak anlatacağım ama sakin ol. " 'Devam et' der gibi bakınca konuşmaya başladım.

"Şimdi dün annem dedi ki bir talibin var. " dememle Araf'ın cafe'ye doğru yürümesi bir oldu. Çocuğu dövecek mi? Hemen yetiştim ve kolundan tuttum.

"Dinlesene beni. " Bana döndü.

"Çocuğu öldüreyim geleceğim. "

"Canım, dinler misin beni? Bak bu akşam beni istemeye geleceksin. Elini kana bulama yakışıklım, hadi. " Güzel sözler söylersem ancak öfkesi diner. Az önce ki sert bakışları yumuşadı. Elinden tuttum ve çekiştirmeye başladım.

"Annem öyle dedikten sonra bende istemediğimi söyledim. İşte sonra senden konuştuk, seni çok sevdiğimden falan... Annem de yarın çocuğa uygun bir dille istemediğini söyle dedi. Bende o yüzden buluştum. "

"Temas? " Oflamamak için kendimi tuttum.

"Ben kimseyi üzemem Araf. Ve teselli falan etmeye çalışıyordum. Biz bu konuları bırakalım da evlilikten konuşalım değil mi? Hem sen benim burada olduğumu nereden öğrendin? " dedim gülümsememle. Araf'ın yüzünde de hafif tebessüm oluştu. Ardından kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.

"Birincisi seni almak için eve gittim ve annenden öğrendim. İkincisi sevmeyi bilmeyen bir öküzle evlilik mi konuşacaksın? " Unutmamış.

"Ben gerçekten öyle söylemek istememiş- " Sözümü kesen Araf'ın dudaklarıma yapışması oldu. Gözlerim büyüdü. Geri çekildi. Sırıtıyordu.

''Seni affetmem için iyi bir yol. Yoksa başka türlü affetmezdim. ''Omzuna sertçe vurdum. Gülmeye başladı.

''Araf, bana evlenme teklifi etmedin. ''

''Aa, öyle bir şey vardı değil mi? Bak unuttum. '' Yürümeyi kestik. Yüzümde gülümseme oluştu. Araf'tan bu inceliği beklemezdim. Demek o kadar düşüncesiz değilmiş. Cebinden kadife kırmızı bir kutu çıkardı. Beklentiyle Araf'a bakarken kutuyu elime tutuşturdu.

''Bak yüzük. Tak. '' Afalladım. Şaşkınlıktan ağzım aralandı. Düşüncesiz değilmiş diyen ben miydim?

''Ne oldu? Yüzüğü taksana. '' Sakin olmaya çalıştım.

''Ben seninle böyle ne yapacağım Araf? Bak, evlenme teklifi etmen gerekiyor. Yüzüğü elime tutuşturman değil.. ''

''Ne gerek var öyle şeylere. Evleneceğiz işte... ''

''Bak Araf, çocuklarımız olunca bana sorarsalar 'Babam sana nasıl evlenme teklifi ettin?' Ben ne diyeceğim? Babanız bana yatakta evlenme teklifi etti mi diyeceğim? Tabii 'evlen benimle' cümlesi teklife ne kadar girer bilemiyorum ama... Evlenme teklifi etmezsen seninle evlenmem Araf. '' Seni öperim diye tehdit edersen ben de böyle yaparım.

''Hadi ya. Kaçırırım ben de seni. O nikah masasına oturulacak işte o kadar. ''

''Artık isteklerimi önemser misin? Gerçekten çok kırılıyorum. '' Ellerimi tuttu.

''Seni kırmak istemiyorum Güneş. Elimde olmadan seni üzüp kırıyorum. Ama senin en başından bunu biliyor olman gerekir. Neyse, haklısın tamam. Ama diz çökmeyeceğim tamam mı? '' Gülümsedim. Elimdeki kutuyu aldı ve açtı.

''Benim gibi bir öküzle hayatını paylaşıp, mucizem olur musun? '' Kocaman gülümsememle Araf'a bakıyordum. Gözlerim doldu. Bu kadarı bile yeter de artar.

''Evet. '' dememle Araf'a sarılmam bir oldu. Kollarını belime doladı. Geri çekildim. Dudağına ufak bir öpücük bıraktım.

''Evlenme teklifi bu kadar etkiliydi demek. Her gün ben sana evlenme teklifi etsem bence iyi olacak. '' Kıkırdadım. Yüzüğü parmağıma taktı. Gülümsüyordu. Araf'ın da hoşuna gitti işte... Elimi tuttu.

''Bu arada telefonda duymak istiyordun. Evet, seni çok özledim. Her dakika seni yanımda görmek istiyorum. Seni çok seviyorum. İyi hayatıma girdim. İyi ki benim sarışınımsın. " Bak, isteyince oluyor.

○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○

Çikolatalı pastamdan bir lokma ağzıma atıp sandalyeme yaslandım.

''Hepiniz evleneceksiniz. Bir ben kaldım. '' dedi Eslem.

''Esat'ta yakında sana teklif eder. Merak etme. '' dedim.

Sidal beni onayladı. ''Bence de... '' Araf'la beraberken buluşalım diye kızlar aradı. Araf'ın söylenmelerini kulak ardı ederek kızların olduğu cafe'ye geldim. Gelmemle Sidal'ın parmağında gördüğüm tek taşla sevinç çığlıkları attım. Rüzgar da Sidal'a evlenme teklifi etmiş ve Sidal da kabul etmiş. Rüzgar tam da tahmin ettiğim gibi güzel bir şekilde evlenme teklifi etmiş. Rüzgar'dan beklenilecek gibi. Benim öküz de malum. Ama olsun. Ben Araf'ı böyle seviyorum ve çok memnunum.

''Bu akşam isteme var. Sen hala burada oturuyorsun Güneş. Hadi kalkalım da seni hazırlayalım. Bu ara düğünlerimiz çok olacak gibi. Daha sırada Rüzgar ve Sidal da var. Seni ne zaman istiyoruz Sidal?''

''Teyzemlerle konuşacağım. Daha belli değil. '' Telefonum çaldı. Kızlara döndüm.

''Annem arıyor. Hemen kalkalım. '' dedim ve telefonu açtım.

''Canım anneciğim... ''

''Kızım, akşam beni mi istemeye gelecekler? Neredesin sen? Daha hazırlanmadın. Ay kızım ne kadar rahatsın sen böyle. Çabuk eve gel. ''

''Anneciğim bir nefes al. Kuaförde saçlarımızı yaptırıp geleceğiz. ''

''Hızlı olun. ''

''Tamam. '' Telefonu çantama koydum.

''Annem beni parçalayacak valla. '' Kıkırdamaya başladık. Ardından hesabı ödeyip cafe'den çıktık. Araf'la evlenmeye bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Anladığım kadarıyla Araf aklına koyduğunu yapar. Daha düne kadar evlenmeyi düşünmeyen ben şimdi Araf'ın karısı olmak için can atıyorum. Bakalım bu akşam sorunsuz geçecek mi?

SİDAL

Dün akşam rüya gibiydi. Rüzgar'ın vurulduğunu zannediyordum ki evlilik teklifi aldım. Kesinlikle beklemediğim bir şeydi. Ve tabii ki kabul ettim. Rüzgar'la evleneceğiz. Her şey rüya gibi geliyor. Eğer rüyaysa o rüyadan hiç uyanmak istemiyorum.

Kızlarla kuaföre girdik. İstediğimiz saç modellerini yaptırdık. Ardından Güneş'in evine gittik. Üstümüzü değiştirdik. Evden çıkmadan önce giyeceğim elbiseyi yanıma almıştım.

''Ay Güneş çok güzel oldun. '' dedi Eslem.

''Evet, Güneş. Harika oldun. '' Gülümsedi.

''Teşekkür ederim. Hadi annemin yanına gidelim de daha fazla söylenmesin. '' Odadan çıktıktan sonra Günay teyzenin yanına gittik. Güneş'i görünce gözleri doldu.

''Bu günleri de gördüm ya gözüm açık gitmez artık. '' Güneş, Günay teyzeye sarıldı.

''Dur daha evlenmiyorum anneciğim. Bak ağlama bende ağlarım. Sonra makyajım akarsa neler olur tahmin et. ''

''Ortalığı birbirine katarsın. ''Güneş gülerek geri çekildi. Yanımıza Güneş'in babası geldi.

''Benim yaramaz kızımı istemeye gelecekler. İnanılır gibi değil. ''

''Ya baba... '' dedi Güneş ve babasına sarıldı. Kapı çaldı. Güneş hemen geri çekildi.

''Geldiler. Ben ne yapayım? Kapıyı mı açayım? '' Bu haline gülümsedim. Bende mi böyle olacağım?

''Kapıyı biz açalım. Sen mutfakta dur. Kahveleri hazırla. ''

''Şey ya... Kahve nasıl yapılıyordu tam olarak? '' Gülmeye başladık.

''Araf seni alacağına emin mi? Dur ben soracağım. ''

''Baba sakın öyle bir şey yapma ya. '' Tarık amca gülerek yanımızdan gitti. Günay teyze de gitti.

''Kızlar çok heyecanlıyım. Bana yardım edin. ''

''Tamam. Biz de bir içeri girelim. Sonra yanına geleceğiz. '' dedi Eslem. Güneş başını onaylar anlamda salladı. Mutfaktan çıktık. Rüzgar'ı görünce gülümsedim. Rüzgar da gülümsememe karşılık verdi. Herkes koltuklara oturdu. Esat, Araf, Rüzgar ve Aras gelmiş. Güneş'i kim isteyecek?

''Nasılsınız evladım? '' dedi Tarık amca.

''İyiyiz efendim. Siz? '' dedi Rüzgar. Araf o kadar heyecanlı ki ayağıyla ritim tutuyordu. Görüş alanımıza Güneş girince bakışlar ona kaydı. Araf gözlerini Güneş'ten ayırmıyordu.

''Şey... Kahvelerinizi nasıl alırsınız? ''

''Ben sade alayım. '' dedi Esat.

''Ben de sade... '' Bakışlar Araf'a kaydı. Rüzgar, Araf'ı dürttü.

''Abi, kahveni nasıl içersin? '' Araf sonunda kendine geldi ve ''Orta sade. Imm... Orta şekerli. '' dedi. Araf'a bak sen. Aşkından dili tutuldu. Bu günleri de mi görecektik. Güneş'te Araf'a kilitlenmiş bir şekilde bakıyordu.

''Kızım? Hadi mutfağa girsene. '' dedi Günay teyze.

''Ha? Ne? '' Güneş'in daha fazla saçmalamasına izin vermeden yerimizden kalktık. Güneş'i mutfağa soktuk.

''Kızım anladık birbirinizi çok seviyorsunuz. Ama annen ve babanın yanında ne o bakışlar. Adamı yiyecek gibi... '' Kıkırdamaya başladık.

''Ama ne yapayım. Çok yakışıklı olmuş. Neyse, kahve yapacağız şimdi. Bir el atın. '' Gülerek cezveyi çıkardım.

''Sen cezvenin yerini nereden biliyorsun Sidal? '' Eslem'e döndüm.

''Geçen gün Güneş Araf'a kek yapacağı sırada malzemeleri cezveye mi dökeceğiz diye cezve çıkarmıştı. '' dememle Eslem kahkahayı bastı. Gülmeye başladım.

''Gülmeyin ya. Hadi. '' Sırayla kahveleri yaptıktan sonra tepsiye koydum. Güneş tepsiye eline almış gidiyorken Eslem durdurdu.

''Nereye gittiğini sanıyorsun? Daha karışımımızı yapmadık. '' dedi sırıtarak.

''Aa, evet. İyi hatırlattın. Görsün bakalım Araf Bey. '' Kıkırdamaya başladık. Güneş, tepsiyi tezgaha koydu. Ardından Araf'ın kahvesine bir sürü şey dökmeye başladı.

''Yazık adama... '' Kızlar bana ters bir bakış attı.

''Araf'a bir şey olmaz. '' dedi Güneş. Kahvenin içine ne bulduysa attı. Valla adama hiç acımıyorlar. Güneş sırıttı. Ardından elinde tepsiyle mutfaktan çıktı. Biz de peşinden çıktık. Güneş kahveleri dağıttıktan sonra yanımıza oturdu. Hepimiz Araf'ın vereceği tepkiyi izlemeye koyulduk. Araf kahvesinden bir yudum almasıyla kahveyi dışarıya püskürtmesi bir oldu. Kahveyi orta sehpaya koydu.

''Bu ne? '' dedi gözlerini Güneş'e dikerek.

''Kahve. '' dedi Güneş masummuş gibi. 'Seninle sonra görüşeceğiz' der gibi bakıyordu Araf. Ne yalan söyleyeyim ben de korktum.

''Abi adetten. '' dedi Esat sırıtarak.

''Oğlum, biz doğru kişiden bahsediyoruz değil mi? Buradaki kızlardan Güneş'i alacaksın? '' Tarık amca şaka yapıyor sanıyordum. Ciddi ciddi soruyor.

''Ama Tarık amca olmuyor böyle. Şurada gördüğünüz kedi gibi masum duran aslında bir canavar olan güzel kız benim. Diğeri de Rüzgar'ın... Yani- '' Eslem sinirle Esat'ın sözünü kesti.

''Dışarıdan kedi gibi masum duran aslında canavar olan o kız sana neler yapacak hazırlan aşkım. ''

''Evet, efendim. Ömrümün geri kalanını Güneş'le tamamlamak istiyorum. '' Güneş sırıtmaya başladı. Ama Esat'ın cümlesiyle sırıtması silindi.

''Günay teyzeciğim oğlumuzun sigarası içkisi her şeyi var. Pırlanta gibidir benim oğlum. '' Araf Esat'a ölümcül bakışlarını yolluyordu. Gülmemi bastırmak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ne alem çocuk bu Esat.

''Esat! '' dedi Araf dişlerinin arasından. Rüzgar durumu kurtarmak için araya girdi.

''Sebebi ziyaretimiz malum- '' Esat sözünü kesti.

''Abi, hani ben isteyecektim? ''

''Lan bir sus. '' dedi Araf.

''Pek sinirlisin oğlum. '' dedi Tarık amca.

''Evet amcacığım. Bana kızmadığı bir an yok. Kızınıza da sorarsanız söyleyecektir. '' Güneş Eslem'e yaklaştı.

''Eğer Esat bu akşamı bozarsa onu kendi ellerimle boğarım Eslem. Şimdiden özür dilerim. ''

''Boğ arkadaşım boğ. Bu sefer hak ediyor. ''

''Ah! Abi ne yapıyorsun? '' dedi Esat Araf'a bakarak.

''Rüzgar, konuya gir artık. '' dedi Araf.

''Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızınız Güneş'i Araf'a istiyoruz. '' Güneş rahat bir nefes verdi.

''Kızım, sen ne diyorsun? '' dedi Tarık amca. Bakışlar Güneş'e kaydı.

Bakışlarını Araf'tan ayırmadan ''Araf'ı çok seviyorum baba. '' dedi Güneş.

''O zaman bize de birbirlerine aşık çifti birleştirmek düşer. '' Araf ayağa kalktı ve cebinden iki tane alyans çıkarıp Tarık amcaya uzattı. Herkes ayağa kalktı. Tarık amca yüzükleri Araf ve Güneş'in parmağına taktı. Kısa bir konuşmanın ardından kırmızı ipi kesti. Bu işte güzelce sonuçlandı. Artık önümüzde ki maçlara bakacağız.

○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○

Rüzgar'a daha sıkı sarıldım.

"Rüzgar. "

"Efendim güzelim? "

"Sen beni seviyorsun değil mi?"

"O nasıl söz? Seni ne kadar çok sevdiğimi bilmiyor musun güzelim? "

"Biliyorum. Şey... Peki, ben ne istersem yapar mısın? "

"Senin için yapamayacağım hiçbir şey yok. Sen yeter ki iste. " Gülümsedim.

"Aileni affetsen olur mu? "

"Güzelim, benden her şeyi iste ama bunu isteme. " Yüzüm asıldı.

''Birtanem, iki gün sonra beni istemeye geleceksiniz. Beni kim isteyecek? ''

''Ben birini bulurum. Ama babam o kişi olmayacak. '' Derin bir nefes verdim. Teyzemle konuştuk. Rüzgar iki gün sonra beni istemeye gelecek. Ve ben de bu fırsatta Rüzgar'ı annesiyle barıştırmaya çalışıyorum. Ama ne mümkün.

''Zaten babanı saymıyorum. Ona lafım yok. Ben annenden bahsediyorum. Rüzgar, anneni affet. Beni kırma. Annen kötü biri değil bence. '' İç çekti.

''Tamam güzelim. Senin için annemi affediyorum. Seni annem isteyecek. '' Gülümsedim. Bu işte oldu.

ESLEM

Gözlerimi araladığımda beni izleyen bir Esat görmemle çığlık atmaya başladım. Esat kahkaha atmaya başladı.

''Aşkım, senin ne işin var burada, yatağımda? '' dedim şaşkınca.

''Kızma ama geçenlerde evinin anahtarının yedeğini yaptırdım. Anlayacağın her an evinde beni görebilirsin. Ve sen uykucu hemen kalk, kahvaltı edeceğiz. ''

''Kahvaltı mı hazırladın? ''

''Sen kalkmayınca ben de boş boş oturacağıma kahvaltıyı hazırladım. Hala uyanmayınca güzel sevgilimi izleyeyim dedim. '' Gülümsedim. Ardından yataktan kalktım. Beraber masaya oturduk.

''Aşkım çok güzel hazırlamışsın. Ama ben şimdi her sabah kahvaltı isterim. Beni alıştırmasan iyi edersin. ''

''Bir seferlikti aşkım. '' dedi sırıtmasıyla. Kafasına fırlatmak için bir şey aradım ama yoktu. Bir insan nasıl oluyor da sevindirdikten hemen sonra sinirlendirebiliyor ben anlamış değilim.

''Dün bana kedi gibi masum aslında canavar dediğini unutmadım. Ben canavar mıyım Esat? Aşk olsun. ''

''Aa, ben mi demişim? Bak hiçte hatırlamıyorum. Aç sen bakayım ağzını. '' Ağzıma ekmek tıktı.

''Aşkım ne yapıyorsun? ''

''Ağzın doluyken konuşma aşkım. '' Gözlerimi devirdim. Ağzımdaki bitince konuşmaya başladım.

''Bu aralar da herkes evleniyor yani... '' dedim imayla. Sırıtmaya başladı.

''Bir sen kaldın değil mi? Artık kendine koca bulursan evlenirsin sen de... '' Şeytan diyor ki, al şu çatalı at kafasına... Ama kıyamıyorum.

''Değil mi? Haklısın. Kendime şöyle karizmatik, yakışıklı, uzun boylu, mavi gözlü, kaslı bir çocuk bulayım evleneceğim. '' Kaşları çatıldı.

''Sana da şaka yapmaya gelmiyor. Benden başkasıyla evlenemezsin sen. Mavi gözlü, kaslı, yakışıklı çocukmuş... Ben varken daha iyisini mi bulacaksın? '' Gülmeye başladım. İşte böyle yaparlar.

''Sana da şaka yapmaya gelmiyor aşkım. '' dedim onu taklit ederek.

''Aç ağzını bakayım. '' Ağzımı açtım. Çatala zeytin batırdı. Ardından bana yedirdi.

''Valla sevgilinin elinden kahvaltı etmekte bir başka güzel oluyormuş. ''

''Bilirim bende... Eski sevgilim de hep bana yedirirdi. Ne günlerdi ama... ''

"Eski sevgili öyle mi? Kim bu eski sevgili? Tanıyor muyum? Ne zaman oldu? "

"Nasıl anlatsam? " Düşünür gibi yaptı. "Senin kadar güzel olmasın yeşil gözlü, esmer bir çıtırdı." Bu sefer hiç acımdan masadaki çatalı Esat'a fırlattım. Tabii hızlı atmadığım için bir şey olmadı.

"Yeşil gözlü esmer çıtırı göster bakayım? Kimmiş? "

"Dalga geçiyorum Eslem. Benim senden önce sevgilim olmadı. Genelde kızlarla takılırdım. Yani ciddi anlamda ilk sevgilim oluyorsun. " Memnun olmuşçasına gülümsedim.

"Bir daha bu konularda şaka yapmamanı tavsiye ediyorum aşkım. Gözün çıkabilirdi. Şimdi çatal attım başka zaman başka şeyler atarım. Beni biliyorsun. "

"Bilmem mi aşkım? İleride sen beni yersin bir de... Şaşırmam. " Kafasına atacak başka bir şey var mı?

○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○○

Sidal'a şöyle bir bakınca gülümsedim.

"Harika oldun arkadaşım. "

"Evet, Sidal. Şahane oldu. "

"Teşekkür ederim kızlar. " Gözleri doldu.

"Keşke annem ve babam da olsaydı. Rüzgar beni babamdan isteyebilseydi. Ama yoklar. " Ağlamaya başladı.

"Şş... Ağlamak yok Sidal. Annen baban seni görüyorlar. Eğer yanında olsalardı ağlamanı istemezlerdi. " Yatağına oturdum ve sarıldım. Güneş'te sarıldı.

"Onca emek verdiğim makyajın akarsa kafanı kırarım Sidal. Valla arkadaş falan dinlemem. " dedi Güneş. Gülmeye başladık.

"Hadi sil gözyaşlarını. Gelecekler şimdi. " Yataktan kalktık. Kapı çaldı.

"Geldiler. " Odadan çıktık. Esat görüş alanıma girince gülümsedim. Çok yakışıklı benim sevgilim.

"Hoş geldiniz çocuklar. "

"Merhaba. Ben Sema. Rüzgar'ın annesi. "

"Memnun oldum. Ben de Sidal'ın teyzesi Zeliha. Bu da eşim. Buyurun oturun. " Herkes koltuklara oturdu. Biz kızlara yer kalmayınca ayakta durduk. Halini hatırını sorma faslı geçince Sidal devreye girdi.

"Kahveleri nasıl istersiniz? "

"Ben sade kahve alayım kızım. " dedi Sema Hanım.

"Kız daha geçen gün Güneş sordu ya bize. Ortaya karışık getir sen. " Ah Esat! Bu ortamda bari yapma. Rüzgar zorla gülümsemeye çalıştı.

"Siz bakmayın Esat'ın kusuruna. " Sidal kahveleri yapmak için mutfağa girince peşinden girdik.

"Esat'ı öldüresim var Eslem. "

"Aynen. Her şeye burnunu sokuyor. "

"Kusura bakmayın kızlar. Esat'ı biliyorsunuz. Hiçbir şeyden geri kalmıyor. Hadi kahveleri yapalım hemen. "

"Rüzgar'ın babası nerede? " dedi Güneş. Sidal iç çekti.

"Rüzgar'ın babası gerçekten çok kötü biri. Rüzgar ve benim beraber olmamı istemiyor. Hatta bugün de Rüzgar'a demiş ki 'Eğer o kızla evlenirsen seni mirasımdan men ederim. Ve evlatlıktan reddederim. ' Hatta Sema Hanım'la da bu durum hakkında çok kötü tartışmışlar. Benim yüzümden araları bozulacak. "

"Oha! Bu nasıl baba? " dedim.

"Neden böyle yapıyor ki babası..? Seni neden istemiyor? " dedi Güneş merakla.

"Rüzgar'ı mafyalıktan uzaklaştırmamdan korkuyor falan işte. "

"Peki Rüzgar tüm bu olanlara ne dedi? " dedim.

"Senin gibi bir baba ben zaten istemiyorum. Annem de bundan sonra benimle kalacak. Sen de ne yapıyorsan yap. Bizi sakın rahatsız etme' gibi birçok şey söyledi. Ben gerçekten çok üzgünüm. Her şey benim yüzümden- " Sözünü kestim.

"Senin yüzünden olan hiçbir şey yok Sidal. Rüzgar doğru olanı yapmış. Sen şimdi anı yaşa. Kızım en güzel anlarından birini yaşıyorsun. Gülümse. " Yüzüne gülümseme yerleştirdi.

"Senin kuzen nerede Sidal? " dedim.

"Arkadaşındaymış. "

"Bu gününde seni yalnız mı bırakacak? " dedi Güneş.

"Sanırım en iyisi bu. Çünkü Rüzgar da gözü olduğunu düşünüyorum. Neyse, biz işimize dönelim. "

Sidal kahveleri yaptıktan sonra sırıttım. "Rüzgar'a da karışımımızdan yapacağız değil mi Sidal? "

"Ben kıyamam Rüzgar'a... "

"Adettendir Sidal. Bak ben hiç acıdım mı? Acımayacaksın bu erkeklere. Vur, kır, parçala! " dedi Güneş. Sidal yapmacık bir gülümsemeyle "Harikasınız kızlar. Aynen bu kafadan devam. " dedi ve elinde tepsiyle içeri kaçtı. Gülmeye başladık. Biz de peşinden gittik.

Sidal kahveleri verdikten sonra yanımıza geldi.

"Yanlış anlamazsanız eşiniz... Vefat mı etti? " dedi Zeliha teyze.

Rüzgar'ın ve Sema Hanım'ın gülümsemesi silindi.

"Evet, babam öldü. " Sema Hanım hüzünlü bakışlarını Rüzgar'a çevirdi.

"Güneş'i ben isteyemedim. İçimde kaldı. Sidal'ı ben mi istesem? " dedi Esat. Her zaman olduğu gibi soğuk havayı dağıtmaya çalışıyor.

"Hiç değişmemişsin Esat. Hala eski sen. " dedi Sema Hanım gülerek. Esat'ın bu hallerini yadırgamıyorum artık. Herkes alışmış zaten.

"Sebebi ziyaretimiz malum. Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızınız Sidal'ı oğlum Rüzgar'a istiyorum. "

"Gençler birbirlerini seviyorlarsa bize de birleştirmek düşer. " Bunu da atlattık. Artık sıra bende mi ne?

♡BESD♥

Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

18.6K 490 25
●Sultan Abdülhamid hakkinda bilinmeyenler. ●Dönemindeki yazar,aydın,edebiyatçı kişilere olan yaklaşımı. ●Sultan Abdülhamid'in Masonlarla mücadelesi. ...
47.4K 1.8K 17
Siz: Bir gün senden ve bütün bu pisliklerinden kurtulacağım. 0543**: İstediğini sana verebilirim küçük kadın. 0543**: Seni her daim yatağımda görme...
332K 22.7K 71
#4 aksiyon Bir sabah gözlerini açtığında kendisi ansızın karakolda bulan bir kız,Berfin. Annesinin katili olmakla suçlanıp iki ay hapis yattıktan son...
GÖRÜCÜ MÜ ? E.A tarafından

Genç Kız Edebiyatı

4.5M 334K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...