İkinci şans

By oylebiryazarrr

3.2K 617 377

Tanıtım Ben Almira Yılmaz,MIRA. Hayatı boyunca sürekli itilip duran, hor görülen. Bugün benim doğum günüm ve... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44 final

Bölüm 38

50 10 10
By oylebiryazarrr



1 yıl sonrayı görünce biraz gözleriniz korkabilir fakat korkmayın aklınızda soru işaretleri bırakmadan finale adım adım gitmek istiyorum.

İyi okumalarss...

1 yıl sonra...

"Güzelim bunu beğenemedim çok kötü duruyor."

"Baran neyi beğendin Allah aşkına herşeye bir bahane buluyorsun. Yok bu kısa yok bu çok dar."

Baran oturduğu koltuktan kalkıp yanıma adımladı ve ellerini belime sardı.

"Şimdi güzelim normalde istediğini giyebilirsin ne zaman karıştım kıyafetlerine. Ama şirkete geri dönüyorsun benim kendimi düşünmem lazım. Eğer o kısacık ve daracık şeyleri giyersen ben uslu bir adam olamam. Herşey kendi yararına ben seni düşünüyorum. İster al ister alma." Dedi tehditkar bir ses tonuyla.

"Alıcam. Ben seni kendine getiririm merak etme." Dedi kendimden emin bir tavırla.

"Hay hay bana hava hoş." Dedi sinsice gülerek. Kuduruk puşt.

Kabine girip kendi kıyafetlerimi üzerime giyindim ve kabinden çıkıp çalışan kıza hepsini alacağımı belirttim.

"Hadi bir an önce gidelim oğlumu özledim."

"Bende çok özledim hemen uçalım."

1 yıllık süre zarfında nerdeyse her gün Umuta güvenilir dadılar aradık fakat hep bir güvensizlik hissettiğimiz için oğlumuzu kimseye emanet edemedik. En sonunda Baran Güliz ablaya evdeki işlerin dışında bir de Umutun bakıcılığını yapmayı teklif etti. Oda büyük bir şerefle yapabileceğini söylemişti. Bu şekilde ikimizinde içi rahattı.

Arabadan inip el ele eve doğru yürüdük.
Baran kapıyı açtığında ikimizde hemen içeri girdik. Kanka göç ettiniz. Sus anayım ben ana.

Biz içeri yuha edince bizim minik aslanımız yerdeki minderinden kalkıp bize doğru yürümeye başladı. Umut 11 aylıkken yürümeye başlamıştı.

"Anney! Baba!"

Senin o anne diyen ağzını yerim çocuk. Anne ve baba demeyide öğrenmişti. Umutun hızı 120ydi adeta.

Baran Umutu kucağına aldı. "Minik aslanım benim anneyle baba seni çok özledi."
Bende Umutun başına öpücük kondurdum.

"Aşkım benim çok özledik seni biz."
Umut bu sefer benim kucağıma geldi.

"Acaba ben geri çalışmaya başlayınca oğlumsuz nasıl dayanacağım." Diye mırıldandım.

"Güzelim bunu defalarca konuştuk. Çalışmak zorunda değilsin. Umutu 2 saat görmesen özlüyorsun zaten evde kal oğlumuzla vakit geçir."

"Hayır sevgilim. Ben hiç bir zaman evde oturup çocuk bakan bir kadın olmak istemedim. Oğlumu özlüyorum ama çalışmak istiyorum. O zaten güvenli Güliz ablayla."

"Sen nasıl istersen güzelim."

Salona geçtik.

"Merhaba Güliz abla. Bizim paşa seni çok yordu mu bugün?"

"Yok Baran oğlum Umut paşa çok akıllı yormadı beni hiç."

"Afferim benim oğluma." Dedim Umutu iyice sarmalayıp.

"Dolapa bugünün yemeğinide hazırlayıp koydum. İzninizle ben çıkayım artık."

"Çıkabilirsin Güliz abla iyi akşamlar."

"Güzelim ben duşa gireceğim siz anne-oğul hasret giderin sonrada sen girersin." Dedi Baran.

"Tamam sevgilim sen gir bizde biraz sarılalım. Demi aşkım."

Umut güldü.

"Ne oynuyormuş benim oğlum göster bakalım anneye?"

Umut minderine oturup eline şıngırdaklı ayıcığını aldı ve bana uzattı.

"Benim minik tavşanım." Diyerek Umutun başına buse kondurdum.

Umut oyuncaklarıyla oynamaya dalıp beni unutmuştu. Umutu kucaklayıp çocuk parkına oturttum ve oyuncaklarıyla orda oynamaya devam etti. Hiç ellemesek saatlerce parkının içinde oyuncaklarıyla oynuyordu.

"Aşkım sen oyna anne yemek hazırlasın tamam mı?" Dedim ve saçlarının arasına öpücük kondurdum.

Mutfağa girip Güliz ablanın yaptığı yemeği buzdolabından çıkarıp ocağa koydum ve altını yaktım.

Çok acıktığım için yemek hazır olana kadar yemek için atıştırmalıklar çıkardım ve yemeğe başladım.

Ben popomu masaya dayayıp tıkınırken Baranda arkamdan gelip bana sarılmıştı.

"Napıyorsun güzelim?" Dedi omzuma öpücük kondurup.

"Yemeği hazırlıyordum sevgilim."

Arkamı dönüp ellerimi Baranın boynuna doladım.
"Mis gibi kokuyorsun." Dedim Baranın saçlarının kokusunu içime çekip.

"Senin kadar olmasada eh işte." Dedi Baran belimdeki ellerini sıkılaştırmıştı.

"Hmm." Dedim.

Baran ben daha ne olduğunu anlamadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Öpüşümüz derinleşirken. Bir anda çığlık attım çünkü yanmıştım. Ocaktaki yemek taşmıştı ve benim popom yanmıştı.

"Ayyyyy!"

"Güzelim noldu!?"

"Yandımmm yandımm! Popom yandı!"

"Siktir! Çok canın yandı mı?"

Yok kanka yanmadı. Ya göt eridiii eridiii.

"Yandı.."

Baran ocağı kapattı.

"Baran eridi popom acıyo nasıl oturcam ben şimdi."

Baranın dudakları yana kıvrıldı.
"Gel güzelim bakalım çok mu kötü olmuş."

"Tamam.." dedim acı çeken bir ses tonuyla.

Merdivenlerden çıkıp odamıza girdiğimizde direk banyoya girdim.

Üzerimi çıkarıp aynaya baktığımda şok olmuştum. Kırmızı popolu maymuna benzemiştim.

"Offf çok kötü olmuş güzelim."

"Güzelim sen gir duşa ben hemen yanık kremi bulup getireyim."

"Tamam.."

Kendimi duşa attğımda canım çok yanmıştı. Kaynar yemek tamamen yakmıştı popomu.

Hızlı bir duş alıp çıktıktan sonra üzerime bornozumu geçirdim.

O sırada Baran elinde yanık kremi ile banyoya yanıma geldi.

"Güzelim acıyor mu? Bak kremde getirdim. Umutda oyun oynarken uyuyup kalmış onuda güzelce yatırdım o yüzden yanına biraz geç çıktım."

"Sorun yok sevgilim. Biraz acıyor sadece." Yalan söylemiştim. Popomun üstüne nasıl oturacağımı sorguluyordum içten içe. Baranda yalan söylediğimi anlamış olacak ki.

"Güzelim gözlerinden acı çektiğini anlıyorum yalan söyleme sakın bana."

Gülümsedim.
"Beni bu kadar iyi tanıman bazen çok hoşuma gidiyor."

Oda gülümseyerek "Hadi gel şu kremi sürelim." Dedi.

Kafamı sallayarak yanına ilerledim.

Baran "Açabilir miyim?" Diye sordu.
Baran aşk adam> kocam olmasına rağmen bana her dokunacağında izin alıyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.

"Hıhı.."

Baran bornozumu kenarından açıp kremi yanan bölgeye sürmeye başladı.

"Koy elini omzuma acırsa sık tamam mı?"

"Tamam." Diyerek elimi Baranın omzuna koydum.

Baran kremi sürerken bir yandan canım yanmasın diye üflüyordu fakat benim canım yanıyordu.

"Çok mu acıyor?"

"Dayanamayacağım kadar değil."

"Miram. Hiç birşeye dayanmak zorunda değilsin. Canın yanıyorsa yanıyor de. Canının yanmasına dayanamıyorum diye söylemiyorsun ama gözlerinden anlaşılıyor."

"Sevgilim benim hayatta kimseye nazlanma lüksüm olmadı. Düştüm kendim kalktım. Yandım kendim krem sürdüm. Bu hayatta kimse bana bu şansı tanımadı. İnsanda ister istemez bir süreden sonra alışıyor yaşadığı acılara..."

Baran kremi sürüp bornozumu tekrar kapattı. Ama kapatmadan önce o kadar naif bir hareketde bulunmuştu ki...Hayran olunası bir adamdı.

"Baran...."

"Efendim güzelim."

"Naptın sen.....?"

"Seni bütün acılarından böyle öpeceğim Miram. Zamanında kendi yaralarını hep kendin sarmışsın. Bundan sonra sıra bende seni bütün yaralarından öpeceğim güzelim..."

Bir anda gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

"Baran sen nasıl bir adamsın..."

Yatağa oturdum ve Baranda yanıma oturup elleriyle yüzümü avuçladı.

"Mu..mutluluktan." Dedim gözyaşlarımın arasında.

"Bana bak sakın ağlama. Senin bu hayatta mutluluktan bile olsa gözlerinden yaşların akmasına dayanamam."

Barana hiç birşey söylemeden sımsıkı sarıldım.

"İyiki hayatıma girmişsin. İyiki hayatım olmuşsun..."

Baran ellerini belime sardı.

"Seni seviyorum Miram."

"Bende seni seviyorum Baran."

"Hadi bakalım saçlarını hemen kurutuyoruz yoksa hasta olursun. Hasta olduğunda çok huysuz oluyorsun." Dedi muzip bir ifadeyle gülerek.

"Bir dakika sen şimdi bana huysuz mu dedin?"

"Yok güzelim huysuz falan demedim çok tatlı oluyorsun hasta olunca. Sen yanlış duymuşsun."

"Aynen kesin yanlış duymuşumdur zaten."dedim gülerek.

Baran banyoya ilerleyip saç kurutma makinesini getirdi ve saçlarımı kurutmaya başladı.

Kısa bir sürenin ardından baran saçlarımı kuruttuktan sonra umut ağlamaya başlamıştı ve bana sen üzerini giyin ben bakarım güzelim demişti. Baran odadan çıkmıştı ve bende üzerime iş çamaşırlarımı ve rahat bir ev kıyafeti giyip aşağı inmiştim.

"Uyusunda büyüsün ninni tıpış tıpış büyüsün ninni...."

Aşağıya indiğimde Baran Umut kucağında koltuğa oturmuş bir şekilde oğlumuza ninni söylüyordu bu adam gerçekten aşık olma sebebiydi.

Sessizce ben de koltuğa oturup onları izlemeye başlamıştım bu hayatımda görebileceğim en güzel manzaraydı kısa bir süre sonra umut uyuyup kalmıştı ve Baran uykusunu bölmemek adına onu odaya yatırcağını söylemişti ve yukarı çıkıp Umut'u odaya yatırıp geri gelmişti.

"Evet beyefendi şimdi yemek yiyebilir miyiz çünkü ben çok acıktım."

"Güzelim sana kötü bir haberim var yemeğimiz artık yenilebilecek bir vaziyette değil"

"Nasıl ya hepsi mi taşmış."

"Maalesef güzelim yemeğin bütün suyu taşmış."

"Sevgilim bundan sonra mutfakta birbirimize yaklaşmayalım bence bir evi yıkmadığımız kaldı. Baksana hem popomdan oldum hemde yemekten olduk."

Baran gülümseyerek "Ben senden hiçbir saniye ayrı kalamam ki güzelim." Dedi.

Gülümsedim.

"Canın ne istiyor söyle bakalım. Istediğini söyle de dışardakilere aldırtırım."

"Hmm bence pizza böyle bol tavuklu Baran ağzım sulandı ya acıktım iyice."

"Hemen aldırtıyorum aç tavuk seni." Dedi Baran gülerek.

"Sen bana aç mı dedin. Ben aç mıyım. Sen benim aç olmamdan memnun değil misin? Ben çok mu yiyom.." derken gözlerim dolmuştu.

Baran bana yaklaşıp "güzelim tabiki sana laf etmedim niye gözlerin doldu şaka yapmıştım özür dilerim.."

"Bana şaka yapma açım ben yemeği aldır hemen." Hürrem çıktı içinden amk.

"Tamam güzelim."

Baran bu hallerime şaşırmış olmalıydı. Bende şaşırmıştım. Son zamanlarda fazla duygusal ve garip tepkiler veriyordum.

Kısa bir süreden sonra yemekler gelmişti ve adeta 1 aydır açmışım gibi bir pizzayı kendim yemiştim.

"Şiştim ben!"

Baran bağırmamla atıldı. Adamı ruh hastası yaptın kanka.

"Güzelim sen iyi misin? Son zamanlarda biraz...garipsin..."

"Sen bana değiştin mi dedin.....Ben garip miyim artık senin gözünde....hani güzelindim. Unuttun ar..artık be...benii!"

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

Baran önüne geçip dizlerinin üzerinde diz çöktü ve ellerimi tuttu.

"Güzelim ben sana öyle birşey demedimki sen hala benim güzelimsin yapma böyle.." elleriyle gözyaşlarımı sildi. "Ağlama kıyamam.."

"B..barann ben seni çok seviyom ama sen beni unutuyosun zamanla." Kanka bipolar mısın adam sana ilk günkü gibi sırılsıklam aşık. Bulmuş kudurmuş.

"Güzelim ben seni hiç unutur muyum gel buraya.." diyerek bana sımsıkı sarıldı.

"Ben seni çok seviyorum..."

Ben baranın koynunda hala hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ne olmuştu böyle bana.

Ağlarken midemdeki iğrenç kusma hissiyle Barandan ayrılıp aşağı kattaki banyoya doğru uçtum. Gerçekten uçtum çünkü salonun ortasına kusmak istemiyordum.

Ben hem ağlayıp hem kusuyordum ve Baranda o sırada saçlarımı elleriyle toplayarak beni rahatlatmaya çalışıyordu.

Ben hem kusuyordum hemde debelenerek ağlıyordum. Sanki yıllarca içimde gözyaşlarımı biriktirip şuan kendimi bırakmıştım.

"B..baran kapa gözünü görme beni böyle.."

"Güzelim kasma kendi boşalt içini.."

Yarım saat boyunca arka arkaya hem ağlayıp hem kusmuştum. Baran beni belimden tutup doğrultmuştu ve yüzümü yıkamıştı. Şimdi ise kendimi yorganın altına atmıştım. Baran ayakta dikilerek beni izliyordu. Galiba anormal tepkilerimden dolayı yatağa girmeye tereddüt ediyordu.
Bipolar ettin adamı kendin gibi.

"Gelsene.."

Baran bunu bekliyormuş gibi hemen yatağa girdi.

"Baran...ben özür dilerim.."

"Niye özür diliyorsun güzelim." Dedi ve başımı göğsüne yasladı.

"Sana fazla yükseldim. Aşırı yükseldim. Neden böyle oldu bilmiyorum. Ben böyle birisi değildim. Sende biliyosun beni. Valla isteyerek yapmadım.."

"Şşştt güzelim sakın böyle düşünme. Ben hep senin yanındayım...kendini iyi hissetsende kötü hissetsende. Hem biz demedik mi iyi günde kötü günde diye. Ben seni çok seviyorum. Ve bunu hiç birşey hiç kimse değiştiremez. Hadi bakalım uyuyalım Umut uyanırsa sabaha kadar uyutmaz bizi.."

Gülümsedim.

"Uyuyalım sevgilim.."

"İyi geceler benim narin kangurum.."

Kikirdeyerek "İyi geceler koca kanguru.." dedim.

🖤

Gözlerimi açar açmaz İğrenç kusma hissiyle Baranın kollarından sıyrılıp banyoya koştum. Ve yine böğüre böğüre kusmaya başladım. Baranda kalktığımı hissetmiş olmalıki hemen arkamdan geldi.

"Tamam güzelim sakin ol hadi devam et.."

"B...barann.."

"Şeyy.."

Kusmam durmuştu.

"Acaba..."

"Güzelim noluyo? Bana bak bir ne düşünüyorsun.."

"Sevgilim galiba Umuta kardeş geliyor...."

Baran ağzı açık şekilde "K...kim geliyor dedin sen...yoksa h...hamile misin..?"

"Galiba...."

Bölüm sonu....

ÜhürüÜhürü evet girlss Umut paşamıza kardeş mi geliyor ne. Aahhh. Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz. Yazarınız kendi bipolarlığını Mirayada yansıttı kusura bakmayın😅.

Hepinizi öpüyorum. Birdahaki bölümde görüşmek üzere.

Continue Reading

You'll Also Like

178K 8.2K 49
İclal, Mardin'in köklü aşiretlerinden Meran ailesinin en büyük kızıdır. Çevresindekilerden farklı olarak; kurallara uymaktansa kendi kurallarını yaza...
18K 711 20
mutlu sonla biten bir masal sadece
6.4K 601 49
Hayatındaki tek insanı kollarında kaybeden bir kız, tekrar sarılabilir mi seveceği birine? 24 yaşındaki Melodi, babasını bir saldırıda kendisine sarı...
6.3K 4.1K 21
Sır mıydı bizi birbirimize bağlayan yoksa ayıran? Hayatında ilk defa tattığı duyguyla sınanmış kadının ve kaderine bir kez kurban olmuş adamın kaderi...