Bölüm 35

34 11 0
                                    


İyi okumalar...

"Tuğçe"

"Almira...Ben.."

"Gelsene içeri." Dedim.

Yüzüme bakamıyordu. Eskiden bana nefretle bakan kız yüzüme bakamıyordu. Garip. Kanka güvenme kimseye. Bokta çıkabilir.

"Bizde birlikte yemek yiyorduk. Yer misin sende?"

"Olur." Dedi kısık sesiyle.

"Tuğçe."

"Aaa sen mi geldin?"

"Merhaba." Dedi Tuğçe.

"Ben tabak getireyim hemen."

Bu kızda bir şeyler vardı. Çözülürdü yakında.

Tuğçe masada Hayatın yanına oturmuştu. Baran Tuğçeyle konuşmamıştı. Anlaşılan ben yokken burda birşeyler olmuştu. Hayat mesafeli Baran ise hiç konuşmuyordu.

Herkes yemeğini sessizce yerken Umut ağlamaya başlamıştı. Bende masadan kalkmıştım.

Umutun yanına varmıştım.
"Aşkım benim sen acıktın mı? Anne doyurcak şimdi seni."

"Siz takılıkoyun ben gelirim hemen."

Herkes tamam demişti.

Merdivenlere yönelip odamıza çıktım. Yatağın üzerine oturup Umutu emzirmeye başladım.

"Annesinin umudu acıkmış mı?" Baran kapıdan hayranlıkla bizi izliyordu.

"Acıkmış babası baksana kökümü kuruttu." Dedim gülümseyerek.

Baran içeri gelip kapıyı kapattı ve yanıma oturdu. Dikkatle Umutun nasıl emdiğini izliyordu.

"Çok bakma utandım." Dedim gülerek.

"Senin utanmanı yerim ben. Çok güzelsiniz oturup ömrümün sonuna kadar sizi izleyebilirim."

Gülümsedim.

"Sevgilim sana birşey sormak istiyorum."

"Sor güzelim."

"Tuğçe bana laf sokmuyor, iğneleyici bir şekilde konuşmuyor. En önemlisi yüzüme bile bakmıyor. Bu kıza ne oldu."

"Uzun hikaye güzelim ben sana herkes gidince anlatsam olur mu?"

"Olur sevgilim."

"Umutda yine uyuyup kaldı zaten sen onla birlikte aşağıya in ben bir lavaboya girip geleceğim."

"Tamam güzelim biz inelim sende sonra gelirsin."

Baran Umutla birlikte aşağıya inmişti bende lavaboya girmiştim. Daha kırkım çıkmadığı için hala kanamam vardı ve göğüslerim emzirirken çok ağrıyordu. Anne olmak gerçekten çok büyüleyici bir şeydi.

İşlerimi hallettikten sonra bende aşağıya inmiştim. Herkes sohbet ediyordu ama Tuğçe kenarda oturmuş köşede onları izliyordu. Sanki kafası başka bir yerdeydi.

Ben tam Baranın yanına oturacağım sırada Tuğçe "Almira konuşabilir miyiz?" Diye sordu.

Hepimiz Tuğçeye bakıp kalmıştık.

"Tamam konuşalım. Gel bahçeye çıkalım." Dedim.

Kafasını olumlu anlamda sallayıp benim arkamdan bahçeye geldi. Bahçe koltuklarına oturmuştuk.

"Almira ben nerden başlayacağımı bilmiyorum. İlk olarak senden çok özür dilerim."

"Tuğçe sen iyi misin? Benden özür diliyorsun. Sen beni sevmezdin ne oldu da şimdi böyle düşünüyorsun."

İkinci şansWhere stories live. Discover now