Bölüm 38

44 10 10
                                    



1 yıl sonrayı görünce biraz gözleriniz korkabilir fakat korkmayın aklınızda soru işaretleri bırakmadan finale adım adım gitmek istiyorum.

İyi okumalarss...

1 yıl sonra...

"Güzelim bunu beğenemedim çok kötü duruyor."

"Baran neyi beğendin Allah aşkına herşeye bir bahane buluyorsun. Yok bu kısa yok bu çok dar."

Baran oturduğu koltuktan kalkıp yanıma adımladı ve ellerini belime sardı.

"Şimdi güzelim normalde istediğini giyebilirsin ne zaman karıştım kıyafetlerine. Ama şirkete geri dönüyorsun benim kendimi düşünmem lazım. Eğer o kısacık ve daracık şeyleri giyersen ben uslu bir adam olamam. Herşey kendi yararına ben seni düşünüyorum. İster al ister alma." Dedi tehditkar bir ses tonuyla.

"Alıcam. Ben seni kendine getiririm merak etme." Dedi kendimden emin bir tavırla.

"Hay hay bana hava hoş." Dedi sinsice gülerek. Kuduruk puşt.

Kabine girip kendi kıyafetlerimi üzerime giyindim ve kabinden çıkıp çalışan kıza hepsini alacağımı belirttim.

"Hadi bir an önce gidelim oğlumu özledim."

"Bende çok özledim hemen uçalım."

1 yıllık süre zarfında nerdeyse her gün Umuta güvenilir dadılar aradık fakat hep bir güvensizlik hissettiğimiz için oğlumuzu kimseye emanet edemedik. En sonunda Baran Güliz ablaya evdeki işlerin dışında bir de Umutun bakıcılığını yapmayı teklif etti. Oda büyük bir şerefle yapabileceğini söylemişti. Bu şekilde ikimizinde içi rahattı.

Arabadan inip el ele eve doğru yürüdük.
Baran kapıyı açtığında ikimizde hemen içeri girdik. Kanka göç ettiniz. Sus anayım ben ana.

Biz içeri yuha edince bizim minik aslanımız yerdeki minderinden kalkıp bize doğru yürümeye başladı. Umut 11 aylıkken yürümeye başlamıştı.

"Anney! Baba!"

Senin o anne diyen ağzını yerim çocuk. Anne ve baba demeyide öğrenmişti. Umutun hızı 120ydi adeta.

Baran Umutu kucağına aldı. "Minik aslanım benim anneyle baba seni çok özledi."
Bende Umutun başına öpücük kondurdum.

"Aşkım benim çok özledik seni biz."
Umut bu sefer benim kucağıma geldi.

"Acaba ben geri çalışmaya başlayınca oğlumsuz nasıl dayanacağım." Diye mırıldandım.

"Güzelim bunu defalarca konuştuk. Çalışmak zorunda değilsin. Umutu 2 saat görmesen özlüyorsun zaten evde kal oğlumuzla vakit geçir."

"Hayır sevgilim. Ben hiç bir zaman evde oturup çocuk bakan bir kadın olmak istemedim. Oğlumu özlüyorum ama çalışmak istiyorum. O zaten güvenli Güliz ablayla."

"Sen nasıl istersen güzelim."

Salona geçtik.

"Merhaba Güliz abla. Bizim paşa seni çok yordu mu bugün?"

"Yok Baran oğlum Umut paşa çok akıllı yormadı beni hiç."

"Afferim benim oğluma." Dedim Umutu iyice sarmalayıp.

"Dolapa bugünün yemeğinide hazırlayıp koydum. İzninizle ben çıkayım artık."

"Çıkabilirsin Güliz abla iyi akşamlar."

"Güzelim ben duşa gireceğim siz anne-oğul hasret giderin sonrada sen girersin." Dedi Baran.

"Tamam sevgilim sen gir bizde biraz sarılalım. Demi aşkım."

İkinci şansWhere stories live. Discover now