Bölüm 44 final

84 12 3
                                    



Evet millet nasıl konuşmaya başlayacağımı bilmiyorum kendimi çok garip hissediyorum aslında ikinci şansı yazmaya başladığımda öyle bir geceydi ki kendime hiçbir açıdan iyi hissetmiyordum ve dedim ki bir şey yazmalıyım sonra elime telefonumu aldığımda aklımdan, kalbimden ne geçiyorsa parmaklarım onları yazdı. Mira ve Baran ortaya çıktı. İlk yazmaya başladığımda gerçekten en ufak bir fikrim yoktu ne yapacağım, bir kurgu hiçbir şey yoktu aklımda ve dedim ki içimden nasıl geliyorsa öyle yapayım sonra bir anda isimler, karakterler her şey yerine oturdu ve benim gerçekten bu hayatta kendimi olan güvenimi kendime olan saygımı arttırdı ikinci şansı yazmak. Şimdi onlara nasıl veda edeceğim gerçekten bilmiyorum günü geldi birlikte ağladık günü geldi birlikte güldük günü geldi gerçekten bir sürü duyguyu aynı anda yaşadık ben yazarken siz okurken ve gerçekten hepinize milyonlarca kez teşekkür ederim yazdığım karakterleri yazdığım kitabı yazdığım kurguyu her şeyi sevdiniz ve gerçekten beni mutlu ettiniz bana motivasyon verdiniz hepinize gerçekten milyonlarca kez teşekkür ederim. O zaman var mısınız benimle Baran ve Mira'nın hikayesinin son satırlarını okumaya...

İyi okumalar...

5 sene sonra...

"Alp dayı ben bi kıza tutuldum biliyor musun?" Dedi Umut.

"Nee!" Deyiverdim.

"Oğlum sen kime tutuldun. Hep babandan öğreniyorsun demi bunları."

"Validem doğru duydun senin kadar güzel olmasada bir kıza tutulduğum doğrudur."

"Tam varya dayısının yeğeni. Ağzında laf yapıyor aslan parçası." Dedi Alp.

"Hep senin yüzünden...çocuğun yanında bana öyle güzel cümleler kurarsan bulur işte böyle hemen birini.. gitti oğlum elden." Diye fısıldadım Baranın kulağına.

"Annesinin güzelliğinden nefesim kesiliyor napim..." dedi Baran gülümseyerek.

Bende gülümsedim.

"Sevgilim!"

"Aşkımm!"

İşte bunlarda benim minik prenseslerim yada cadılarım mı demeliydim Öykü ve Masal. Öykü babasına sevgilim Masal ise aşkım diyordu.

"Prenseslerim. Gelin bakalım babanın kucağına."

Öykü ve Masal Baranın kucağına oturmuştu.

İkiside babalarına fazla düşkünlerdi.

"Biz babamıza aşığız..o bizim sevgilimiz." Dedi Öykü kikirdeyerek.

"Ama beni unuttunuz..." dedim yalancı bir kıskançlıkla. Alt dudağımı dışa büzmüştüm.

"Ben varım validem sende benim aşkımsın." Dedi Umut kucağıma gelerek.

"İşte benim yakışıklı oğlum. Sende benim sevgilimsin." Dedim Umutu sımsıkı sarmalayarak.

"Baba anne kıskandı." Dedi Masal pat diye.

Baran kahkaha atmaya başladı.

"Niye kıskanim ki babanız benim sevgilim." Dedim dil çıkararak.

"Validem kıskanmaz o asil bir kadındır." Dedi Umut. Oğlum sen çok mu muhteşem yüzyıl izledin anlamadım ki. Kesin puşt Alp izlerken izledi çocuğum.

"Konuş begh annesinin aslan oğlu." Dedim Umutun yanaklarına öpücükler kondurup.

"Babaa!" Diye çığlık attı Mert. Mert Hayat ve Alpin oğluydu. Babasının kopyasıydı. 4 yaşında olmasına rağmen ağzı muhteşem laf yapıyordu.

İkinci şansWhere stories live. Discover now