İkinci şans

By oylebiryazarrr

3.2K 617 377

Tanıtım Ben Almira Yılmaz,MIRA. Hayatı boyunca sürekli itilip duran, hor görülen. Bugün benim doğum günüm ve... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44 final

Bölüm 37

47 11 3
By oylebiryazarrr



Not: kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Ağır ağır finale yaklaştığımız için 4 ay sonra, 1 sene sonra diye ilerleyeceğiz. Baran&Mira&Umut üçlüsünün her anını sizlere yaşatmak istiyorum.

İyi okumalar...

4 ay sonra...

Şuan hazırlanıyordum. Bugün Umut tam 5 ayına girmişti. Oğlumla birlikte babaya sürpriz yapıp şirkete gidecektik. İyice toparlanmıştım. 4 ay önce Baranın amcasının ve babasının ölüm haberlerini almıştık. İkiside boş bir fabrika patlamasında can vermişlerdi. Bu olayda Baranın parmağı olduğunu biliyordum fakat kulaklarımı ve gözlerimi kapatmıştım. Saf numarasına yatmıştım.

Altıma siyah kumaş pantolonumu, üzerime kırmızı gömleğimi giymiştim. Siyah stilettolar ve siyah kabanımla kombinimi tamamlamıştım. Saçlarım artık taranmıyordu bile bakımsızlıktan bu yüzden ensemden doğal bir topuz yapmıştım. Sade bir makyaj yapıp kırmızı rujumla noktalamıştım. Kanka Baran yerle bir olucak yanlız. Ee olsuns.

Umutun üzerine siyah tüylü zıbın giydirip onun üstüne siyah ponçik ayıcık motifli ceketini giydirmiştim. Kafasınada ayıcıklı bere giydirmiştim. Tosun oğlum iyice tosunlaşmıştı.

Umutu bebek pusetine yatırıp aşşağıya inmeye koyuldum.

"Çıkıyor musunuz kızım?"

"Çıkıyoruz Güliz abla babaya sürpriz yapacağız bugün." Dedim gülümseyerek.

"Tamam kızım Allaha emanet olun."

"Sende Güliz abla görüşürüz."

Evden çıkıp arabaya doğru yürümeye başladım kapıda binlerce koruma vardı fakat artık bu duruma alışmıştım. Umutun pusetini yanımdaki koltuğa kemerle sabitledikten sonra kendi tarafıma geçip arabayı çalıştırdım.

Kısa bir yolculuğun ardından şirkete varmıştık. Arabanın bagajından bebek beşiğini çıkarıp puseti üstüne sabitlemiştim.

Şirkete giriş yaptığımda herkes garip garip beni süzüyordu. Patroniçe oğluyla dönmüştü şaşırmaları normaldi.

Asansörden inip Baranın odasına yönelmiştim.

"Hoşgeldiniz Almira hanım." Dedi Baranın asistanı.

"Hoşbulduk Çağla Baran odasında mı?"

"Odasında Almira hanım haber verim ben."

"Yok yok haber verme sürpriz yapıcaz biz."

"Peki nasıl isterseniz."

Baranın kapısını çaldım ve gel deyince içeri girdim. Doğrusu ilk Umut girdi kocaman beşiğiyle. 

"Biz geldikk!"

"Hoşgeldiniz güzelimm."

Baran yerinden kalkıp bana sımsıkı sarıldı. "Benim papatya kokulu enerji kaynağım gelmiş."

"Sıkıldım evde otur otur sana sürpriz yapalım dedik."

"Çok iyi yapmışsınız."

Baran benden ayrılıp Umuta yöneldi.
"Babasının minik aslanı mı gelmiş? Baba seni çok mu özlemiş." Baran Umutun kokusunu içine çekiyordu. Onları böyle izlemek çok hoşuma gidiyordu.

"İki prensim.." diye mırıldandım.

"Sende bizim tek prensesimizsin.." dedi Baran gülümseyerek.

Ben Baranın koltuğuna oturup dosyalara göz gezdiremeye başlamıştım. Baranda oğluyla hasret gideriyordu.

"Güzelim işe döndüğünde artık ceolukla başlasan mı diyorum koltuğa çok yakışıyorsun. "

"Bilmiyorum sevgilim daha zaman var bakarız."

Baran Umutla ilgilenirken adeta küçük bir çocuğa dönüşüyordu.

Kısa bir süre sonra Umut ağlamaya başlamıştı. Acıkmıştı en son evden çıkmadan önce karnını doyurmuştum.

"Acıktın mı oğlum sen?" Diye sordu Baran.

"Acıktı tabi sömürcek beni yine."

"Babasının aslan oğlu." Dedi baran sinsice.

"Kuduruk puşt." Dedim gülerek.

"Kapat oğlum kulaklarını anne pis konuşuyor." Dedi Baran gülerek.

Yanlarına gidip Umutu Baranın kucağından aldım. Ve bende yanına koltuğa oturdum. Umutu emzirmeye başlamıştım. Aç oğlum yine hayatında ilk defa süt görüyormuş gibi göğüslerime saldırmıştı.

Baran yine pür dikkat bizi izlerken gülme krizlerine giriyordu.

"Bu çocuk nasıl bu kadar aç doğdu güzelim ben anlamadım."

"Valla bende anlamadım sevgilim çocuk göğsümü görünce içinden canavar çıkıyor adeta."

Baran yine sinsice gülmüştü.

"Bana bak adam seni döverim şöyle sinsi sinsi gülüp durma."

Baran ağzına fermuar çekiyor gibi yapıp gülmeye devam etti.

Kısa bir süre sonra Umut sonunda doymuştu.

"Güzelim benim 10 dakikaya bir toplantım var istersen sen o sırada Alplere uğra."

"Tamam sevgilim sen gir toplantına bizde oğlumla biraz şirket turu yapalım."

Baran yanıma yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma mühürledi. Dakikalar sonra ayrıldığımızda Baran "Özledim seni.." dedi arsızca. Pervane döne döne...

"Akşam." Dedim göz kırparak. Kanka pis kaşınıyorum.

"Söz mü?" Diye sordu heyecanla.

"Hıhı söz." Dedim gülerek.

"Hadi biz kaçar."

"Ben sizi alırım toplantıdan çıkınca eve gideriz."

"Tamam kolay gelsin."

Umutla birlikte bir alt kata inip Alp, Hayat ve Tuğçenin odalarının önlerine gelmiştik. İlk olarak Alpe uğrayacaktık.

Kapıyı çaldım ve hiç ses gelmedi. Alp acaba yokmuydu. En sonunda dayanamayıp kapıyı açtığımda karşılaştığım manzarayla yerin dibine girdim. Ne gördün kenks. Hiç sorma..

"Ayyyy pardon siz devam edin biz şey....amaan ben kapatayım..." diyerek kapıyı tekrar kapattım.

Az önce Alp ve Hayatı hiçte uygun olmayan bir şekilde basmıştım. Bir şirket turu yapalım dedik sonuç.

"Gel annecim bizde küçük halaya uğrarız."

Yan odada olan Tuğçenin kapısını çaldım.
Ondanda ses gelmedi tam vazgeçip döneceğim sırada çığlık duydum ve kapıyı direk açtım. Açmaz olaydım. Bugün dünya basılma günüydü tahminim. Tuğçe daha önce görmediğim adamla...la havle bu kızlar kudurmuş herhalde ya Baran gelseydi benim yerime ayıp ayıp. Tuğçe beni fark edince az önce haşna fişne yaptığı adamı tekmeledi.

"Miraa!...Biz şey...Sen..Siz..."

"Tuğçe kusura bakma girdik öyle pat diye."

"Merhaba ben Kıvanç Tuğçenin sevgilisi." Dedi yavşak görünümlü adam. Hiç güven vermiyordu tipi, ismi. Zaten abisinin şirketinde kızla yiyişmeye kalkandan ne beklenir ki.

"Mira bende Baranın karısı." Dedim mesafeli bir şekilde.

"Memnun oldum."

"Halasının tosunuda mı gelmiş." Dedi Tuğçe yanımıza yaklaşıp.

"Bugün anne-oğul şirket turu yapalım dedik halasıda pek yapamadık." Dedim imalı ses tonuyla.

"Ben işlerime devam edeyim güzellik. Sonra görüşürüz."

"Tamam Kıvanç sonra görüşürüz."

"Kendinize iyi bakın yenge hanım." Dedi irite edici bir ses tonu ve gülümsemeyle.

Yavşak Kıvanç odadan çıkmıştı.

"Tuğçe abinin haberi var mı bu Kıvançla sevgili olduğunuzdan?"

"Yok Mira kusura bakma sana böyle yakalanmak istemezdik."

"Sorun yok ama bundan sonra biraz dikkatli olun bari kapıyı kilitleyin. Benim yerime abin gelseydi işte o zaman biterdin."

"Haklısın daha dikkatli olmamız gerekiyor." Dedi Tuğçe düşünceli şekilde.

"Tuğçe birşey sorucağım ama yanlış anlama."

"Söyle Mira neden yanlış anlayım."

"Sen bu Kıvança güveniyor musun? Bana pek güven vermedi de." Dedim pat diye.

"Güveniyorum Mira biz birbirimizi seviyoruz teşekkür ederim beni düşündüğün için." Dedi gülümseyerek.

Bende gülümseyerek "Sen öyle diyorsan öyle olsun." Dedim.

Kapı çaldı Tuğçe gel deyince Alp ve Hayat içeri girdiler. İkiside yüzüme bakamıyorlardı. Kudurmuş bunların hepsi valla yeni nesil çok kötü çok. Kanka sen kızlarla nerdeyse yaşıt Alpdende küçüksün belirtmek istedim. Sus anayım ben ana.

Geçip koltuğa oturdum kucağımda oğlum tıpkı hanım ağalar gibi karşımdaki üçlüyü izliyordum.

"Hoşgeldiniz çifte kumrular." Dedim imalı bir gülümsemeyle ve ses tonuyla.

"İşiniz bitti mi? Yeğeninizi gezmeye getirdim halaları, amca/dayı mixi hep başka işlerle meşgül. Demi annecim akılları hep başka yerde bunların." Dedim sinsice gülümseyerek.

Alp "Gel aslan yeğenim benim." Diyerek Umutu kucağına aldı.

"Sen gezmeye mi çıktın bakalım."

"Halasının minik tavşanı bize ziyarete mi gelmiş."

Bir anda ayaklandım.

"Noldu Mira?"

"Siz takılın çocuğumu ağlatmayın benim işim var." Diyerek kapıya doğru yürümeye başlaadım.

Alp "Ne işin var reis?" Diye sordu sinsice bir gülüşle.

"Sanane Alp size hesap mı vercem Allah Allah." Mirayı tutamıyoruz hocam freni patlamış kamyon gibi gidip Baranın üstüne zıplicak kesin. İç ses sen niye geldin. Sensiz herşey daha güzeldi. Gücendim.

"Oğluma iyi bakın."

"Tabi sizde kardeş yapın demi." Diye mırıldandı Alp ben çıkarken.

Üst kata çıkıp Baranın odasının kapısını açıp içeri girdim ve kafa kafaya çarpışmamız bir oldu.

"Güzelim kafan acıdı mı? Noldu bende tam yanınıza geliyordum."

"Acımadı kafam. Umut Alplerle." Deyip kapıyı kilitledim.

"Güzelim sana birşey mi oldu? Sen iyi misin?" Adam şaşırdı tabi. Daha çok şaşırtcaz aslanım bekle sen.

"Yok şaşırmadım sana verdiğim sözü hemen tutma kararı aldım sadece...Tabi sen sözü unuttuysan giderim.." dedim sinsice bir gülümsemeyle.

"Yok güzelim adımı unuturum o sözü unutmam."dedi Baran sinsice gülerek.

"Dünden razısın sende haa." Dedim gülerek.

"Hadi çok vaktimiz yok bizim minik aslanın acıkması an meselesidir. İlk babası doysun sonra sıra ona gelir." Dedi arsızca.

"Sen iyice arsızlaştın Baran."

"Senin arsızınım.."

                                 🖤

"Nerdesiniz siz kaç saattir çocuğun ciğeri çıktı ağlamaktan bi ara ben açıp emzirecektim." Dedi Alp sinsice gülerek.

"Kesin anladı." Diye fısıldadım Baranın kulağına.

"Anlarsa anlasın sanki kendisi aynı şeyi benim kardeşimle yapmıyor. Ben imalarda bulunmaya başlarsam sonu kötü olur." Diye fısıldadı Baran. Adam haklı dağılın millet.

"Aman ne bıdırdadın Alp koca karılar gibi."

Hayat ve Tuğçe gülüyordu.

"Hadi gidelim biz güzelim Umutun karnını arabada doyurursun geç oldu zaten." Yüzsüzler.

"Bir dakika ya biz burda iki saatdir boşuna mı bekliyoruz." Diye sordu Alp. Yine Alp.

"Yeğeninize baktınız işte. Teşekkür ettik napalım bide üzerinize ev tapusu falan mı yapalım." Deyiverdim.

Alp dışında herkes kahkaha attı.

"Aslında iyi fikirmiş." Dedi Alp.

"Gözün doysun be şirektin hisselerine sahip hala tapu dileniyor." Dedim yalancı üzüntüyle.

"Neyse biz kaçar malum çocuğum aç doyurmam lazım."

"Hadi görüşürüz." Ded Baran.

"Kaçın siz tabi biz dış kapının dış mandallarıyız." Diye mırıldanan Alpi es geçip odadan çıktık.

Beşiği Baran sürüyordu.

"Yoruldum artık bugünlük yeterince macera yaşadık." Dedim.

"Eve gidelim yatar dinlenirsin güzelim."

                                 🖤
Arabada Umutu doyurmuştum ve ana-oğul uyuyup kalmıştık arka koltukta. Baranın artık eve taşıması gereken iki tane bebeği vardı. Vicdansız insan kocam yorulmasın kalkim der. İç ses ister yatarım ister kalkarım sanane.

"Benim güzel bebeklerim." Diye fısıldadı Baran arka kapıyı açınca.

İlk Umutu eve bıraktı daha sonra gelip beni kucaklayıp odamıza çıkardı.

"Baran benim çok uykum var yatırır mısın Umutu?" Dedim çıkmayan sesimle.

"İlk seni yatırim sonra oğlumuzuda güzelce yatırıcam güzelim merak etme."

Baran lavabodan makyaj temizleme pamuğu ve suyuyla gelip ilk özenle makyajımı çıkardı daha sonra üzerimdekinleri çıkartıp kendi kalın sweatshirtünü giydirdi. Bende direk kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

                                🖤

Gözlerimi açtığımda yanım boştu ve Umutda yatağında yoktu. Yataktan kalkıp aşşağıya indiğimde hayatımdaki en güzel manzarayla karşılaşmıştım. Baran mutfak önlüğü giymiş kahvaltı hazırlamaya çalışıyordu. Umutuda pusetine yatırıp mutfak masasının üstüne koymuştu. Hem çocuk bakıyordu hemde yemek hazırlıyordu. İdeal koca> ama tapusu bende:) şansınıza küsün girls. İsterseniz oğluma alabilirim birinizi.

"Günaydın prenslerim."

"Günaydın prenses." Dedi Baran.

Yanlarına girip oğlumu öptüm sonrada Barana arkadan sarılıp omzuna öpücük kondurdum.

"Sen beni düşürmeye mi çalışıyorsun yine?"

"Aahh ne münasebet ben güzel karıma kahvaltı hazırlamaya çalışıyorum sadece." Deyip bana döndü ve dudaklarıma öpücük kondurdu.

"Hadi sen altına birşeyler giy üşütme."

"Tamam geliyorum ben." Diyerek mutfaktan çıkacağım sırada Baran popoma vurdu.

"Baran popom yok oldu senin yüzünden sal bi." Dedim hayıflanarak.

"Ay yerler." Dedi Baran gülerek.

Yukarı çıkıp üzerime kalın bir eşofman takımı giymiştim ve saçımıda tepeden gelişigüzel bir topuz yapmıştım.

Ben merdivenlerden inerken kapı çalmıştı Barana ben açarım demiştim.

Kapıyı açtığım sırada karşımda Selim&Pelin ve Burak&Deren çiftlerini görmeyi beklemiyordum.

"Hoşgeldiniz." Dedim.

"Hoşbulduk biz böyle çat kapı geldik ama müsait misiniz?." Diye sordu Deren.

"Müsaitiz tabi buyurun gelin." Diye karşılık verdim.

Hepsi içeri girdiğinde Umutu sevmeye başlamışlardı. Akıllı oğlum hiç ağlayıp huysuzluk yapmıyordu. Onlar Umutla ilgilenirlerken bizde Baranla kahvaltıyı hazırlıyorduk.

"Güzelim sen masayı hazırla burası bende."

"Tamamdır şef." Dedim gülerek.

                                   🖤

Yemek yerken Hayat ve Alpde gelmişti. Hep birlikte güzel bir kahvaltı yapmıştık daha sonra herkes işlerine dağılmıştı bende oğlumla yanlız kalmıştım. Geri çalışmak istiyordum fakat bu denli tehlikeli bir hayat sürdürürken kimseye oğlumu emanet edecek kadar güvenmiyordum. Barana bunu söyleyemiyordum yoksa kendini suçlayacağına yüzde yüz emindim.
Yarıda kalan kitabımı okumaya devam ediyordum ki kapı sesiyle dikkatim dağılmıştı.

Kapıya doğru yöneldim ve açtım. Karşımda beklemediğim iki insan duruyorlardı.

Zerda ve İkbal Demiroğlu.

"Merhaba. Geçmez misiniz?"

"Geçeriz." Dedi İkbal cadısı. Bu kadına Barana çocukluğunda yaşattıklarından dolayı ısınamıyordum.

"Torunumuzu görmeye geldik." Dedi cadı 1.

"İznin olursa kucağıma almak istiyorum." Dedi cadı 1in yeni sürümü.

"Tabi alabilirsiniz." Dedim.

"Bu çocuk neden bu kadar tombik fazla mı süt veriyor acaba." Dedi cadı 1.

"Ne beklersin ki bundan." Dedi cadı 1in yeni sürümü.

"Pardon benim yanımda benim hakkımda konuşuyorsunuz ve oğlumu ne zaman beslemem gerektiğini gayet iyi biliyorum." Dedim sert bir tavırla.

"Dilde pabuç tabi yaptı çocuğu aldı tapusunu dil iyice uzadı." Dedi cadı 1.

Yanına gidip Umutu kucağından aldım.

"Lütfen evimden çıkar mısınız? Bu zamana kadar yaptıklarınızı hiçe sayıp sizi içeri buyur ettim. Sırf saygımdan. Siz hala gelmiş beni aşşağılamaya devam ediyorsunuz. Şimdi çıkın evimden."

"Sen torunumun evinden beni mi kovuyorsun?"

"Evet kovuyorum biraz daha yüzüme bön bön bakmaya devam ederseniz yaka paça atacağım."

İkiside bana hakaret ede ede evden çıkmışlardı. Yetmişti bunlar canıma. Böylelerine insanlık falan yaramıyordu.

Umutu emzirip çocuk parkına yatırmıştım ve bende çok geçmeden koltukta uyuyup kalmıştım.

Gözlerimi açmamı sağlayan Baranın hafif öpücükleriydi. Yüzüme minik minik öpücükler konduruyordu.

"Baran.." diye fısıldadım.

"Güzelim uyandırdım seni tutamadım kendimi." Dedi.

Koltukta doğruldum. Umut hala mışıl mışıl uyuyordu.

"Hoşgeldin." Diyerek Barana sarıldım.

"Hoşbuldum Miram."

"Baran benim sana birşey söylemem lazım."

"Söyle güzelim."

"Annen ve babaannen buraya geldiler. Umutu görmek için. İlk iyi davranmaya çalıştım ikisinede ama...Sonra yine laf sokup hakaretleri başlayınca ikisinide evden kovdum."

Baran kahkaha atmaya başladı. Delirttim adamıda.

"Baran niye gülüyorsun senin şuan bana kızman gerekmiyor mu?"

"Hayır güzelim çünkü senin yokluğunda ikisiylede büyük kavga ettim Zeynep konusunda. Nasıl olmuşta buraya gelmişler anlamadım. Hem sana ilk başta demiştim. Kimsenin seni ezmesine izin verme bunlar benim ailem bile olsa diye. İyi yapmışsın. Haketmişler."

"Senden başka yok bir tane varmış onuda ben kapmışım." Diyerek boynuna sarıldım.
Bunu okuyan kızlar anlık: bu ben değilliimm kii...

"Sendende bir tane varmış onuda ben kapmışım tüh." Dedi yalancı bir şaşkınlıkla.

Baran benim bu hayattaki ikinci şansımdı. Bittim artık dediğim anda şans benden yana olmuştu ve karşıma Baranı çıkartmıştı. Şu hayattaki tek iyikim Baran Doğan Demiroğluydu ve onunla birlikte dünyaya getirdiğim Umudumuzdu...

Bölüm sonu...

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz yorumlarınız benim için değerli?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere öpüldünüz.

Continue Reading

You'll Also Like

4.2M 182K 51
© Tüm hakları saklıdır Her şey seninle güzel...
42K 2.1K 44
Sevgi dolu sıcak bir ailede büyümüş, merhamet ve masumiyet abidesi bir kız. En büyük hayallerinden biri olan psikoloji bölümünü başarıyla bitirmiş ve...
100K 5.1K 50
▪️Romantizm #2 - 23.07.2022 ▪️Romantizm #5 - 4.12.2019 ''Merhamet, bir erkeğe ancak bu kadar yakışabilirdi.'' ©Tüm hakları saklıdır. ⚫ Bu hikaye ya...
18K 711 20
mutlu sonla biten bir masal sadece