İkinci şans

De oylebiryazarrr

3.2K 617 377

Tanıtım Ben Almira Yılmaz,MIRA. Hayatı boyunca sürekli itilip duran, hor görülen. Bugün benim doğum günüm ve... Mais

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44 final

Bölüm 14

76 17 51
De oylebiryazarrr

İyi okumalar canlarım... bu bölüm çokk...

Baran'ın ağzından~

Sesler aniden yükselmişti ve Miram kollarıma yığılmıştı. Bu iki olmuştu. Sevdiğim kadın ikince kez kucağımda benim yüzümden canı ile cebelleşiyordu.

"Miram sakın gözlerini kapatma. Sakın."Dedim feryat ederek.

"Bu sefer ölüyor muyum Baran?" Dedi fısıltıyla.

"Çok canım yanıyor."

"Hayır hayır ölüm yok biz daha evlenicez. Mutlu olucaz. Herşey çok güzel olucak bebeğim. Bırakma kendini." Dedim.

"Baran hayatımda ilk defa ölmek istemiyorum sevgilim."

"Sen varsın. Seni arkamda bir enkaz gibi bırakmak bu hayatta istiyeceğim son şey."

"Gitmiceksin. Biz seninle evlenicez. Sen dünyanın en mutlu kadını olucaksın. Her şey çok güzel olucak. Yalvarıyorum kapatma gözlerini." Dedim.
Gözleri ağır ağır kapanıyordu.

"Kapatma güzel gözlerini. Saklama onları benden."

"Seni seviyorum sevgilim. İyiki hayatıma girdin." Dedi Mira ve gözlerini kapattı.

"Ben seni çok seviyorum. Yeni bulmuşken kaybedemem seni!"

"Mira!"

"Yalvarıyorum aç gözlerini güzelim!"
Gitmişti.
Dokunmaya kıyamadığım kadın birdaha kollarımda can çekişmişti. Ve bu sefer soğuklaşmıştı. Pembe dudakları mosmor olmuştu. O mor rengini sevmezdiki.

Miramın hastaneye giderken iki kere kalbi durmuştu. KALBİ DURMUŞTU.

Ameliyathaneye almışlardı. Yine o kapının arkasında can çekişiyordu. Yine benim yüzümden. Ben onun hayatını tepetakla etmiştim.

2 saat geçmişti. Hala kimse çıkmamıştı. Dizlerimi kendime çekip ağlamaya başladım. Evet ağlıyordum. Sevdiğim kadın içerde ölümle savaşıyordu ve ben nalet olsunki sadece ağlayabiliyordum.

"Abi."

"Söyle mert." Bu yakın korumalarımdan birisi Mertdi.

"Abi kimin yaptığını öğrendik."

"Söylesene Mert kim. Kim Miramın canına kıydı."

"Şey abi."

"Söyle!" Diye kükredim.

"Ikbal Demiroğlu." Dedi.

"Ne!" Babaannem bu kadar ileri gitmiş olamazdı.

"Yengeyi vuran adamı yakaladık. Konuşturduk. İlk sustu. Sonra kendi ailesi hakkında tehdit edilince öttü."

"Tamam Mert. Hiç kimseye bir şey belli etme. Mira iyi olsun. Türkiyeye geri döndüğümüzde herkesin icabına bakacağım." Dedim.

"Tamam abi Allah yengeye şifa versin." Dedi.

"Sağol aslanım."

Ameliyathanenin kapısı açılmıştı. Doktor çıktı.
Doktora ingilizce Miranın nasıl olduğunu sormuştum. Kalbinin mucizevi şekilde iki kere durup tekrardan atmaya başladığını durumunun kritik olduğunu, felç kalma ihtimalinin olduğunu söylemişti. Kurşun omuriliğini delip geçmişti. Uyanmasını beklemekten başka çağremizin olmadığını söylemişti.

Benim güzel gözlüm beni bırakmamıştı. Her zaman olduğu gibi savaşmıştı ve beni bırakmamıştı.

3 gün geçmişti. Mira daha uyanmamıştı. Yoğum bakımda her gün camın arkasından onu izliyordum. Nalet olası doktorlar uyanmadan içeri almayacaklarını söylemişlerdi. O kadar masum uyuyorduki. Ben onsuz uyuyamıyordum. Onun kokusunu içime çekmeden uykular bana haramdı. Ben ilk defa hayatımda bu duyguları yaşıyordum. 2 sene boyunca çok istemiştim onun karşısına çıkmayı. İşte sırf bu yüzden çıkmamıştım. Hayatını maffetmiştim.
Babaannemden bunun hesabını çok ağır şekilde alıcaktım. Benim sevdiğim kadına kim dokunursa aynı cezayı veririm.

Bugün beşinci gündü. Üzerime özel kıyafetler giyiyordum. Güzelimin yanına giricektim. Doktorları para karşılığında satın almam gerekmişti bunun için. Yoksa benim onu görmemi engellemeye devam edeceklerdi.

"Bebeğim."

"Ben geldim bak."

Yanına sandalye çektim. Borulara bağlı şekilde uyuyordu benim güzel prensesim. Bu o kadar acıydıki. Onun acı çekmesine dayanamıyordum. Sırf onun canı yanmayacak diye beni diri diri kesseler gıkkım çıkmazdı.Saçlarına öpücük kondurdum.

"Hadi uyan güzelim. Ben sensiz yapamıyorum. Sanki nefessiz kalıyormuşum gibi hissediyorum."

Ellerini öptüm. Yanaklarını öptüm. Benim uyandırmamı bekliyordu. Alışırım demişti. Bende seni her sabah böyle uyandırıcam demiştim.

"Sevgilim." Dedi çıkmayan sesiyle. Demiştim size o benim uyandırmamı bekliyordu.

"Miramm!"

"Uyandın!"

"Allahım şükürler olsun."

"Baran ben ne kadardır uyuyorum." Dedi.

"5 gündür güzelim."

"Baran kollarım seni çok özlemiş."

"Sarılsana bana." Dedi.

"Sana kurban olurum ben." Dedim.
Yavaşça sarıldım güzel gözlüme. Canını yakmak istemiyordum.

Kokusunu içime çektim. İşte buydu hayat buydu.

"Özür dilerim Miram. Hayatını maffetim. Benim yüzümden kaçıncı ölümden dönüşün." Dedim mahçup bir ifadeyle.
Ayrılmıştık.

"Sevgilim. Sen benim bu hayattaki en büyük şansımsın. Şunu hiç bir zaman unutma hayatta bir gün senin için kendimden yada bizden vazgeçmem gerekirse bir saniye bile düşünmem. Bizim aramızdaki bağ bedenen değil ruhen. Ben seni ruhumla seviyorum. Ve hep sevicem." Dedi.

"Sakın benim için kendinden vazgeçme sevgilim. Çünkü ben buna değicek bir adam değilim." Dedim.

"Baran?"

"Efendim güzelim?"

"Ben hastaneden çıkıp iyileştiğimde hemen evlenelim mi?"

"Güzelim sen ciddi misin? Ben herşey usulüyle olur hayallerindeki gibi olur diye düşünmüştüm." Dedim.

"Benim bir ailem varsa oda artık sensin. Gerek yok öyle şeylere zaten beni istiyeceğin bir babam bile yok. Bayadır aynı evde kalıyoruz etrafın yanlış şeyler düşünmesini istemiyorum. Evlenelim bir an önce." Dedi. Haklıydı. İnsanlar saçma sapan konuşurlardı.

"Olur güzelim sen toparla dünyanın en güzel düğününü yapıcaz." Dedim.

Miranın ağzından~

"Boşver sevgilim düğünü. Birbirinden
gereksiz insanlara gerek yok hayatımızda. Hepsi sahteler. Biz o düğünün parasıyla balayına gideriz hem." Dedim.
Kanka ciddi misin? Adamın özel jeti var gelmiş düğünün parasıyla balayına gidelim diyom ya. Tam kekoyum. Aynen.

Baran söylediklerimden sonra ne düşündüğümü anlamış olacak ki gülmeye başladı.
Rezil ettin kendini mal afferin sana.

"Yaa gülme." Dedim.

"Tamam güzelim sen nasıl istersen öyle olsun. Düğünün parasıylada balayına gideriz artık." Dedi dalga geçerek.

"Barann!"

"Tamam tamam yorma kendini hadi ben doktorunu çağıracağım."

Doktor gelip beni kontrol etmişti sırtımdaki iğrenç ağrı dışında turp gibiydim. Doktor gittikten sonra baran yanıma oturdu.

"Canın yanıyor mu güzelim?" Dedi.

"Hafif bir ağrı var sevgilim. İyiyim."
Başımdan öptü.

"Baran." Dedim.

"Söyle güzelim?" Dedi.

"Ben burda kalmak istemiyorum. Eve gidelim. Lütfen." Dedim.

"Tamam güzelim. Konuşacağım doktorunla." Dedi.

"Teşekkür ederim kömür gözlü." Dedim.
Baran gülümseyerek yanaklarımdan öptü.

Baran doktorla konuşmuştu. Doktor biraz daha kalmam gerektiğini söylemişti. Ama ben itirazla eve gitmek istediğimi söylemiştim. Her gün yaramın temizlenmesi gerekiyordu. Baran hallederdi sonuçta kocam olacaktı. Sorun olmazdı. Sırtım olduğu için sorun yoktu.

Şimdi ise giyinmiştim. Baranla el eleydik ve arabaya yürüyorduk. Koruma sayısı 4 katına çıkmıştı. Rahatsız ediciydi ama yapıcak birşey yoktu. Benim güvenliğim içindi. Uzun bir yolculuğun ardından uçak pistine gelmiştik. Baran'ın özel jetine bindik ve jetin kalkmasını bekledik.
Yolculuk uzun sürmüştü. Ve ben yol boyunca uyumuştum.
Uçak inmişti. Baranla arabaya bindik. Baran yol boyunca sürekli benden özürler diledi. Tatilimizin onun yüzünden mahvolduğunu söyleyip durdu. Ama ben ısrarla onun bir suçunun olmadığını söyleyip durmuştum.

Eve gelmiştik. Baran kendi tarafından inip gelip benim kapımı açıp inmeme yardım etti. Elini belime koymuştu. Eve doğru birlikte ilerledik.

İçeri girdiğimizde duşa girip üzerimi değiştirmem gerektiği aklıma gelmişti. Fakat sırtımdaki yara en ufak bir hareketimde bile sızlıyordu. Yaramın da temizlenmesi gerekiyordu. Evet baran kocam olacaktı fakat ben utanmıştım. Bunu ona nasıl söyliyeceğim.Baran düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayarak "güzelim ne düşünüyorsun? İyi misin?" Dedi.

"Şey. Ben utanıyorum."

"Söylesene güzelim. Neden utanıyorsun? Utanma benden."

"Baran benim duş falan almam lazım. Ama kendim nasıl yapacağımı bilmiyorum." Dedim.
Baran aramızdaki mesafeyi kapatarak kollarını bana sardı.

"Güzelim sen benden neden utanıyorsun. Kendini rahatsız hissetme lütfen. Hadi gel bakalım seni yıkayıp güzelce yaranı temizleyip giydirelim."

Başımı baranın göğsünden kaldırıp başımı tamam anlamında salladım.

Benim odama çıkmıştık.

Baran"şimdi ben üzerindekinleri çıkaracağım. Ama utanma tamam mı?" Dedi.

"Bana güveniyorsun değilmi güzelim."dedi baran.

"Güveniyorum." Dedim. Evet güveniyordum ona.

Baran başımın üstüne buse kondurup üzerimdekinleri çıkarmıştı sadece iç çamaşırlarımla kalmıştım. Baran sadece gözlerimin içine bakıyordu. Bir saniye bile vücuduma bakmamıştı. Hayran olunası bir adamdı. Küvete girmiştim. Baran saçlarımı ve vücudumun görünen yerlerini yıkamıştı. Sırtımdaki yara iyice ağrımaya başlamıştı. Bunu barana söylemek istemiyordum. Çünkü doktor ısrarla biraz daha hastanede kalmamı söylemişti ve bende ısrarla eve gitmek istediğimi söylemiştim. Baran beni yıkadıktan sonra vücudumu bornoza sarmıştı ve iç çamaşırlarını giy gerisine yardım ederim demişti. Bende biraz acılıda olsa ıslanmış iç çamaşırlarını seleye atıp yenilerini giydim. Sonra baran üzerime rahat ve tüylü pijamalarımı giydirip yaramı temizlemişti. Daha sonra saçlarımı sanki çok önemli bir şey yapıyormuş gibi özen ile kurutmuştu.

"Teşekkür ederim sevgilim." Dedim.

"Ben böyle sana bebeğimmişsin gibi bakmayı çok sevdim güzelim." Dedi Baran.

Gülümsedim.
"Hadi bakalım yemek vakti. Minicik kaldın hastanede biraz kilo almalısın." Dedi Baran.

Baranla birlikte aşşağıya inmiştik. Ve bana kendi elleriyle internetten bakarak çorba yapmıştı. Canım pek birşey yemek istemiyordu fakat o yaptığı için çorbamı içecektim.

Çorbamı içmiştim.

"Çok lezzetli olmuş." Dedim.

"Beğenmene sevindim. Şimdi ilaçlarınıda iç güzelim." Diyerek bir bardak su ve ilaçlarımı bana uzatmıştı.

Baran öyle bir adamdı ki bu zamana kadar yaşadığım herşeye değdi diyebiliyordum içimden. O beni kabustan çekip çıkarmıştı. Ve ben artık dünyadaki en güzel adamına sahip kadındım.

Bölüm sonu....

Baran gibi bir prens isteyenler el kaldırsın?

Continue lendo

Você também vai gostar

2M 89.1K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
İMKANSIZ AŞK De fehime

Literatura Feminina

173K 5.5K 55
Biri güneş'ti. Diğeri toprak. Toprak Karaca yeraltı dünyasının korkulu ismi... Güneş soyhan gökyüzünün masum ışığı... Bir kadın ne kadar güz...
178K 8.2K 49
İclal, Mardin'in köklü aşiretlerinden Meran ailesinin en büyük kızıdır. Çevresindekilerden farklı olarak; kurallara uymaktansa kendi kurallarını yaza...
1.3M 79K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.