23 "Liya"

47.5K 3.5K 1.4K
                                    


ENGİN

Elimdeki kadehi gülümseyerek kaldırdım. Barlas da kadehini kaldırdığında Nida'nın yokluğunu fırsat bilip direkt söze girmek istedim.

"Eminsin değil mi?"

Barlas bıçakla kestiği etinden bir parça alırken tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Neyden emin olacakmışım?" Diye sordu.

Kadehteki içki beni rahatlatırken yavaşça arkama yaslandım.

"Nida konusunda... Ona direkt evlenme teklifi edeceğini beklemiyordum. Hiç düşünmeden teklif ettin..." İç çektim. "Kızı kendine âşık etmeye başladın. Hayallerini yıkmazsın değil mi? Sen kadınları seversin... Bir kişiyi sevmek sana göre mi?"

Barlas bakışlarını yüzüme çıkardı.

"Evlenme teklifi ettiğime pişman değilim. Sadece biraz üzgünüm." 

Anlamayarak ona baktım. İlk dakikadan pişman mı olmuştu? Neye üzülmüş olabilirdi ki? Bu konu benim için önemliydi. Nida daha fazla üzülsün istemiyordum.

"Neye üzüldün lan? Sikik sikik konuşma! Sakın bunu ona söyleme! Evleneceksiniz işte o kadar!" Diye kızdım.

Barlas birkaç saniye yüzüme bakıp ardından küçük bir kahkaha attı.

"Ulan saçmalama! Evlenme teklifi ettiğim için mutluyum. O cesareti kendimde bulabildiğim için de şaşırıyorum aslında. Nida'nın kabul etmesine de hâlâ inanamıyorum. Yine bir hırçınlık yapar, inadıma kabul etmez diye düşünmüştüm açıkçası. Beni şaşırttı güzel gözlüm."

Barlas gerçekten de Nida'ya âşık gibi görünüyordu. Bu içimi rahatlatmıştı.

"Sorun ne o zaman? Niye üzgünsün?" Diye sordum.

Derin bir iç çekti.

"Benden hiçbir şey istemiyor Engin... Bir yüzük bile almadım! Ağzını açıp da bir şey söylemedi, bunu umursamadı. Diz çökmedim, yine bir şey demedi. Hiç suratını astığını gördün mü?" Diye mırıldandı.

"Bunda ne var? İlla trip mi atsaydı? Nida öyle şeylere takılacak bir kız değil. Hiç yüzük almasan da kızacağını sanmıyorum. O sadece mutlu olmak istiyor." Dedim.

Barlas başını olumlu anlamda salladı.

"Farkındayım ama ben de diğer kadınlara bakınca kendini kötü hissetmesini istemiyorum. Benden bir şey isterken çekinmesin, maddiyatı düşünmesin... Onun da diğer genç kızlar gibi hayalleri olsun istiyorum. Kafasında hiç düğün hayali bile kurmamıştır eminim ki! Ne balayı hayali, ne çocuk hayali... Hayal kurmuyor kız! Bu durum da canımı sıkıyor. Hayattan bu kadar ümidini kesmesi sinirimi bozuyor!"

Haklıydı...

Onun kimseden bir beklentisi yoktu. İnsanların ne kadar aciz olduğunu biliyordu. Her zaman kendini insanlardan soyutlamayı başarmıştı. Bu yüzden de artık umursamaz birine dönüşmüştü.

Ailesini yangında kaybetmesinin ardından çok büyük acılar çekmişti. Nida gerçekten başarılı bir kadındı. Çok iyi dövüşür, çok iyi silah kullanırdı.

"O yangından sonra hiç hayal kuramadı... Ona hayal kurmayı sen öğret be kardeşim. Hayatı, umudu, hayal kurmayı seninle öğrensin. Kızı mutlu et. Sakın bir çapkınlık için ilişkinizi mahvetme! Nida sana ikinci bir şans vermez."

Barlas göz devirdi.

"Ulan sikeceğim şimdi beynini! Ne çapkınlığı? Çıldırtma beni! Nida'ya yıllar sonra kendimi açmışım, yıllar sonra karım olacak sen gelmiş çapkınlık yapma diyorsun! Yanımda olmasını istediğim tek kadın o, asla üzmeyeceğim onu!"

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Where stories live. Discover now