8 "Yara"

79.8K 5.4K 1.7K
                                    


AZRA

Mardin'e dönmüştüm...

Ne yazık ki buradan kurtuluşum yoktu. Aileme uzak bir yerden ev kiralamıştım.

Sakin adımlarla eşyalarıyla birlikte kiraladığım evi dolaştım.

Çok lüks bir yer değildi. Gayet sade bir aile evine benziyordu. Gelenim gidenim de olmayacaktı.

Bundan sonra yalnız yaşayacaktım.

Kağan'ın sözleri çok ağrıma gitmişti. Bizim aşkımız sadece basit bir hoşlantıdan ibaret değildi!

Artık onu görmek istemiyordum!

Nida ona sokuldukça sinirlerim tepeme çıkıyordu! Bir de utanmadan yanağından öpmüştü! Benim gözlerimin önünde! Sonuçta ben onun bir zamanlar sevgilisiydim!

Acıyan boğazımla birlikte yüzümü buruşturdum. Mutfağa geldiğimde kenardaki suyu görünce rahat bir nefes vermiştim.

Dolabın kapağını açtığımda iğrenip tekrar kapattım.

Bardaklar pisti!

Bardakları görünce suyu içmekten de vazgeçmiştim.

Sıkıntıyla kendime seçtiğim odaya yürüdüm. Hiç markete gidesim yoktu.

Yatıp dinlenecektim. Gece boyunca uyuyamamıştım . Nida'nın yüzünü görmek istemiyordum! Kağan'la rahat rahat yalnız kalabilirlerdi!

Adam zaten beni sevmediğini söylüyordu. Ben de kendi kendime umutlanmıştım işte!

Kimsem kalmamıştı...

Annem, babam, kardeşlerim...

Yoktu!

Sevdiğim adam, beni asla bırakmayacak dediğim adam...

O da yoktu!

Yorgunca kendimi yatağa bıraktım. Ağlamaktan şişmiş gözlerime bakmaya korkuyordum. Dağılmıştım... Kağan tek bir sözüyle beni yıkmıştı. Bütün umutlarım tükenmişti.

Duyduğum sesle birlikte korkuyla yataktan kalktım.

Ne oluyordu lan?!

Hızla silahımı aramaya başladım.

"Nereye koydum, Allah kahretsin!"

Ben silahlarımı asla yanımdan ayırmazdım!

Adım sesleri gittikçe yaklaşırken kapımın arkasına saklandım.

Çok iyi derecede dövüş eğitimim vardı. Elimde silahım olmasa bile karşımdaki adamın boynunu kırmasını bilirdim.

Kapım hışımla açıldığında hızla içeriye giren adamın boynuna yapıştım.

Ansızın bana dönmesiyle birlikte donup kaldım.

"Azra!"

Ellerimi bile çekemedim...

Kağan beni belimden tutup kendisine çekti. Burnunu saçlarıma sürttü.

"Ulan ne yapıyorsun sen, ne demek ev kiralamak?! Delirtmek mi istiyorsun beni?!" Başını boynuma gömdü.

Şaşkın şaşkın kapıya bakarken herkesin gelmiş olduğunu gördüm.

Gerçekten hemen gelmişler miydi?

Devletin bizim için her zaman ayırdığı bir özel uçak olurdu. Özel uçakla gelmiş olmalıydılar zira bu kadar çabuk gelemezlerdi!

Hızla ellerimi Kağan'ın boğazından çektim.

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Where stories live. Discover now