7 "Gitmek"

78.1K 5.7K 1.2K
                                    


AZRA

Silah seslerini duyunca gözlerimi kapattım. Artık ölsem ne olurdu ki? Kim benim için üzülürdü? Kimim vardı? Bir ailem bile yoktu!

Eğer ailemin karşısına çıkarsam beni öldürürlerdi. En iyisi vatan uğruna ölmek olurdu.

Hayalini kurduğum yerde olmama rağmen, MİT'de olmama rağmen hâlâ mutlu değildim.

Bir de başıma aşk çıkmıştı! Kaçıp geldiğim Mardin'den sonra başıma daha büyük bir dert açılmıştı!

Sidar...

Benim hiç haz etmediğim nişanlım...

Ailem zorla kuzenime vermişti beni... İstemememe aldırmamışlardı. Ailemde beni gerçekten seven, değer veren kimse yoktu.

İzlediğim diziden etkilenip MİT'de çalışma hayalleri kurmaya başlamışım. Gerçekten bir ajan olmak istiyor, devletime yardım etmek istiyordum.

Bunu kime anlatsam imkânsız derdi... Sadece ablama söylediğimde bile kahkahayla güldüğünü bilirdim. Kadından ajan mı olur demişlerdi...

Ansızın bir gün kaçıp gittim. Nişanlandığım günün ertesi günü... Görkemli bir nişanın ardından takmışlardı parmağıma o lanet yüzüğü! Hemen çıkarıp attığımı hatırladım...

Yolum İstanbul'a düştü...

Cebimde beş kuruş para yoktu. Poyraz'la tanıştım. Gidecek yerim yurdum olmadığını anlayınca beni evine aldı. Kabul etmesem de beni dinlemedi. Abi oldu bana, destek oldu. İlk başta evine gitmeye korkmuştum.

İstanbul büyük şehirdi. Şehir büyüdükçe içindeki kötülükler de büyüyordu. Hele İstanbul kurtlar sofrasıydı benim için... O kadar büyük şehirde kime güvenebilirdim ki?

Allah iyi ki karşıma onu çıkarmıştı. Neden kaçtığımı, hayallerimin olduğunu anlattım. Bana gülmedi, kadınsın olmaz demedi. Aksine beni dinledi.

Bilmiyordum ki onun da bir ajan olduğunu... Hem de devletin en çok güvendiği adamlardan biri olduğunu...

Poyraz Atabey...

Onun hayatı askerlikle başlamıştı. Kademe kademe yükselmiş, sonunda komutan olmayı başarmıştı.

Vatanı için mücadele etmek istemişti. Yapmıştı da! Vatanını en güzel şekilde korumuştu. Her Türk askeri gibi vatanına aşkla bağlıydı.

Devlet bu adamın gücünün farkına varmıştı. Bir gün kendini hem devlete, hem de vatana hizmet ederken bulmuştu.

Onca asker komutanlarının ayrıca bir MİT ajanı olduğunu bilmiyordu. Bu gizli bilgiydi, bunu kimse bilmemeliydi.

Poyraz işini çok iyi bilirdi. Kimi zaman dağa bile çıkmış, MİT'in en gözde çalışanı olmayı başarmıştı. Devletin bilmediği çoğu gerçeği de ortaya çıkarmıştı.

Bir yandan komutanlığına devam ediyordu. MİT buna gerek olmadığını söylese de o vatan aşkı için yanıp tutuşuyordu. Hem çok iyi bir ajan, hem çok iyi bir komutandı. Onu her zaman kendime idol olarak görmüştüm.

Benim bugünlere gelmemde çok katkısı vardı. İçimdeki ışığı görüp beni önemli kişilerle tanıştırmıştı. Tabii MİT gibi büyük bir yerde ajan olmak kolay değildi, torpil olmuyordu. Gerçekten belli bir özelliklere sahip olmak gerekiyordu.

Bunun için eğitim almıştım. Ben Poyraz gibi asker değildim. Sadece bir ajandım. Bende gerçekten bir ışık görmüşlerdi.

MİT'e kabul edildiğim günden bu yana çok çalışıyordum. Beni bu göreve layık görenleri utandırmamak için...

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Where stories live. Discover now