5 "Yıllar Sonra"

83.8K 6.3K 1.8K
                                    


ALİSA

Hüngür hüngür ağladım...

Azra şaşkınca beni izliyordu.

"A-Alisa Hanım?"

Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi...

En sonunda beni kolumdan tutup kaldırdı. Banka kadar yürümeme yardım etti.

"Ne oldu anlamadım. Erkek arkadaşım aramıştı, neden telefonumu elimden aldınız?" Hafif kızgın sesine aldırmadım.

"Ben salak değilim! Konuşan Kağan'dı, tanıdım!" Diye bağırdım.

Azra'nın şaşkınlığı büyürken hemen kendini toparladı.

"Bakın Alisa Hanım, kimsiniz bilmiyorum... Sadece yardım etmek istedim. Lütfen kendinize gelin. Bu yaptığınız doğru değildi! Ayrıca erkek arkadaşımın adı Kağan değil! Biriyle karıştırıyorsunuz!" Dedi.

Tam gidecekti ki hızla kolunu tuttum.

"Gitme!"

Azra mecburen bana döndü. Tam itiraz edecekti ki gözyaşlarımı görünce bana kıyamadı.

Birlikte banka oturduğumuzda yavaşça elimi tuttu.

"Bakın, isterseniz sizi bir arkadaşıma yönlendirebilirim. Psikolog-" Hızla sözünü kestim.

"Ben kaç tane doktora gittim senin haberin var mı?! Unutamıyorum Poyraz'ı... Tam on yıl oldu! Ne olur ara onu, arkadaşı olduğunu biliyorum! O yaşıyor, biliyorum işte! Ara ne olur, bir kez sesini duyayım..."

Azra yavaşça bana sarıldı.

Hüzünlü gözlerinden bana acıdığını anlayabiliyordum.

"Kim bilir nasıl bir yürek acınız var, canınız çok yanmış belli... Keşke size merhem olabilsem, keşke tanısam o söylediğiniz adamı... İnanın size hemen getirirdim onu..."

Hâlâ beni kandırıyordu...

Hızla ondan uzaklaşırken ellerimle yüzümü kapattım.

"G-Git!"

Canım çıkana kadar ağlamak istiyordum...

Doğru söylüyor olabilir miydi?

Hadi Kağan'ın sesini benzetmiştim, peki ya Alisa demesi? Eğer Börü Alisa'nın o adamla buluştuğunu öğrenirse delirir demesi....

Kafam patlamak üzereydi!

Büyük bir çığlık attım...

Ben aptal bir kadın değildim!

Poyraz'ın bana vereceği büyük bir hesap vardı. On yıl boyunca ne halt ettiğini anlatacaktı! Nasıl sevdiği kadını bıraktığını acımadan yüzüme vuracaktı!

Azra koluma dokundu.

"İntihar edeceğim, dayanamıyorum artık! Çok özledim..." Dedim fısıltıyla.

Sanki onun duymadığını sanmış gibi...

Oysaki tek amacım ona duyurmaktı.

Artık oyunu kurallarına göre oynayacaktım. Madem karşıma çıkmaya cesareti yoktu, ben de ona göre bir plan yapacaktım. İt gibi karşıma çıkmak zorunda kalacaktı...

Göz ucuyla baktığımda Azra'nın sarsıldığını gördüm. Kadın adeta korkuyla titremişti...

"N-Ne?" Hızla ellerimi yüzümden çekti. "İntihar mı dediniz?" Dehşetle başını iki yana salladı. "Olmaz! Çok günah, affı yok bunun!" Dedi.

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin