11 "Sır"

54.9K 5.1K 1.5K
                                    


POYRAZ

Alisa mutlulukla bana sokulmuş filmi izliyordu. Keyfi epey yerindeydi. Sevinci gözlerinden okunuyordu.

Daha birkaç gün öncesine kadar ruh gibiydi, yaşama hevesini yitirmişti... İki kez intihara kalkışmıştı.

Benim için...

Ne yaparsam yapayım asla onun aşkına layık olamayacağımı biliyordum. Bu acı bir gerçekti.

Yavaşça sevdiğim kadının omzunu öptüm.

"Güzelim..." Alisa yavaşça başını bana çevirdi. Hemen bana o tatlı gülümsemesini sundu. "Şu filmi değiştirip polisiye tarzı bir şey mi açsak?" Romantik filmler beni inanılmaz sıkıyordu.

Alisa kıkırdadı.

"Öküzcük seni... Bu filmin çıkmasını merakla beklemiştik! Unuttun mu yoksa?" Ardından üzüntüyle dudağını büktü. "Sanırım sen beni üzmemek için beklediğini söylüyordun. Tek bekleyen bendim." Dedi.

Boynunda en sevdiğim noktaya dudaklarımı bastırdım. Alisa kendini bana yaslarken gülümsüyordu.

"Bekledim tabii ki! Aradan yıllar geçince ikincisi sarmadı sadece. Ben seninle beklediğim her şeyi seviyorum. İşin ucunda sen varsan gerisi çok da önemli değil."

Alisa dudaklarıma uzandı. Yavaşça başını tutup onu kendi yüzüme yaklaştırdım. Dudaklarına küçük ve sıcacık öpücükler kondurdum.

Ansızın telefonum çaldı.

Alisa geri çekildiğinde arayana baktım.

Yüz hatlarım kasıldı...

Alisa bana bakıyordu. "Bir şey mi oldu aşkım?" Elime dokundu. "Kim arıyor?" Yavaşça onun saçlarını öpüp ayağa kalktım.

"Ben beş dakikaya geliyorum. Operasyonla ilgili, sen bekle tamam mı?" Dediğimde başını sallayıp televizyona döndü.

İçimden bildiğim bütün küfürleri savurdum.

Beni olur olmadık yerlerde aramayı nasıl da beceriyordu?!

Çok sert bir sesle aramasını cevapladım.

"Ne oldu Dilan, ne istiyorsun?!"

Yine alaycı sesiyle konuşmasına başladı.

"Bu nasıl bir konuşma böyle? Bir tek yüzüme kapatmadığın kaldı!" Diye yalandan kızdı. Sabırla gözlerimi kapattım. "Tamam tamam, seni kızdırmak için aramadım. Sadece seni merak ettim, kaç gündür yanıma da gelmiyorsun..." Sesi kırgındı.

Hafif bir telaşla Alisa'ya baktım. Hâlâ filmi izliyor olmalıydı. Fazla vaktim yoktu.

"Geleceğim Dilan, operasyona gitmeden önce mutlaka eve uğrayacağım. İçin rahatladı mı?" Sesim çok sertti.

Dilan onu istemediğimi bilmesine rağmen acıyla güldü.

"Benim için değil, değil mi?" Diye sordu.

"Değil." Dedim.

Birkaç saniye sessizlik oldu. Ardından onun ağladığını anladım.

"Dilan, bunu kaç kez konuştuk! Sürekli ağlamaktan vazgeç artık! Başından beri her şeyi biliyordun!" Diye kızdım.

"Evet, evet biliyordum lanet olası! Unuttuğun şey ne biliyor musun?" Derin bir nefes aldı. "Ben sana çok âşığım Börü... Çok! Daha önce hiç böyle olmamıştım-" Sözünü kestim.

"Kes ulan sesini! Kes!" Diye gürledim. "Onun mezarda kemikleri sızlayacak! Sen ne saçmaladığının farkında değilsin!"

Sinirden ellerim titriyordu!

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Where stories live. Discover now