KESİT

42.8K 2.2K 118
                                    



Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Gittiğini sanmıştım! Benim yanımda mı beklemişti gerçekten? Tuğçe'nin peşinden gitmemiş miydi?

"Kusura bakmayın, Nida biraz hırçındır. Pek hoşlanmaz hastanelerden." Barlas tatlı tatlı gülümseyip yanıma geldi.

Hemşirenin hayran bakışlarını elbette fark etmiştim. Nedense bu durum canımı sıkmıştı. Barlas'ın kendisine kur yaptığını sanabilirdi. Belki de öyleydi?

Hemşireyi baştan aşağıya süzdüm. Esmer, zayıf, uzun boyluydu. Yüzü ise güzel sayılırdı. Sinirle dudağımı dişledim.

"Biz alışkınız... İnanın hiç sorun değil. Açıklamanız için teşekkür ederim." Dedi hemşire.

Az önce somurturken, şimdi yüzünde güller açıyordu!

Birazdan kalkarsam ağır yaralı olarak hemşireyi bu odadan gönderebilirdim...

"Canım?" Barlas yanıma geldiğinde elimi tuttu. Bana yaklaşmak için eğildi. "İyi misin?" Bakışlarım hemşireyi buldu.

Odadan çıkmayıp merakla bizi izliyordu. Demek ki Barlas'ın neyi olduğumu merak ediyordu. Onun için de benim davranışlarımı izlemek istiyordu.

Alayla kıza baktım ve ardından Barlas'a döndüm.

Yorgun elimi kaldırıp sakallarına koydum. Hafifçe doğrulurdum. Barlas merakla beni süzüyordu.

Dudaklarımı onun sıcacık dudaklarına bastırdım.

Uzun süren masum bir öpücüğün ardından geri çekildim.

"İyiyim canım... Sadece başım ağrıyor." Diye fısıldadım.

Hemşire hızla bakışlarını kaçırıp odadan çıktı.

İşte böyle!

Muzipçe sırıttım. Barlas gülüyordu.

"Neden bunu yaptın güzelim, bir açıklaması var mı?"

"Evet, var tabii!" Ona yaklaştım. "Baktım hemşireye kur yapıyordun. Ben de işi bozdum. Burada bile durmuyorsun!" Dedim alayla.

Barlas tek kaşını kaldırdı.

"Öyle mi Nida? Demek o kadına kur yaptığım için beni kıskandın..." Tam ağzımı açacaktım ki beni susturdu. "Ben kimseye kur yapmamıştım. Aklımda bile yoktu. Sen yanlış anlamışsın." Dalga geçer gibi gülüyordu. "İyi oldu yanlış anladığın, bedavadan öpücük kazandım. Bundan sonra önüme gelen her kadına kur yapacağım. Belki sonucunda senden böyle tatlı hediyeler kazanabilirim."

Hayretle ona baktım. Kafayı yemiş olmalıydı!

"Ne bok yersen ye Barlas... İnan zerre umrumda değilsin." Ardından gülümsedim. "Haydi, şimdi çekip gidiyorsun. Beni meşgul etme!"


Önceden yazdığım yerden kesit atıyorum. Bölümü yazmadım.

Sık sık Kardelen'i soruyorsunuz. Bekliyorsunuz biliyorum ama benim de yoğun olduğumu unutuyorsunuz. Kitap okumaya bile zor vakit buluyorum.

Bu aralar yoğunlaştığım tek şey Serseri'nin ikinci kitabı... Onu bitirdikten sonra rahatlayacağım. Daha çok başlardayım. Hepsini bir anda idare etmem mümkün değil. Sonuçta ben de bir insanım ve derslerime de çalışıyorum.

Bu yüzden anlayış göstermenizi bekliyorum.💋

Sizleri sevdiğimi unutmayın.❤️


INSTAGRAM:

rumistt

rumeysagulhanhikayeleri

👆🏻👆🏻

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Where stories live. Discover now