KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)

KESİT

"Bence kesinlikle bunu düşün! Alisa, çok güzelsin... Hele yüzün! Bu yüz oyuncu olmak için yaratılmış gibi... Ah, seni ekranlarda görmek ne güzel olurdu! Bana istiyorum de, seni kendi ajansıma götüreyim... Senin önün çok açık!" Tam itiraz edecektim ki Faruk beni susturdu. "Bence biraz düşün. Hemen reddetme! Seni kaybetmek istemiyorum. Sen aranan yüzsün!"

Adamın beni bu kadar övmesini şaşkınlıkla karşıladım. Yüzümde makyaj bile yoktu!

Başımı kaldırmamla onunla göz göze geldim.

Şaşkınlıkla aralandı dudaklarım... Poyraz daha yeni uyumuştu! Ne ara uyanmıştı?

"Hayırdır, bu herif kim?" Diye sordu sertçe.

Bir bana, bir adama baktı. Sinirle çenesinin kasıldığını gördüm.

"Şey, Faruk!" Diye tanıttım mecburen.

Poyraz'ın kaşları çatıldı.

"Alisacığım, bu adam da kim?" Diye sordu Faruk.

İçimden bildiğim bütün duaları ediyordum... Poyraz birazdan adamı öldürmezse iyiydi!

Poyraz öyle bir hışımla geldi ki, korkuyla ayağa kalktım.

Aniden Faruk'u yakalarından tutup ayağa kaldırdı.

"Senin o Alisacağım diyen dillerini keserim lan! Duydun mu beni?!" Diye gürledi. "O benim nişanlım! Benden başka hiçbir adam onun adının yanına başka bir şey ekleyemez! Ekleyenin iflahını sikerim!"

Poyraz adama öyle sert bakıyordu ki... Eğer itiraz etsem sinirini adamdan çıkarırdı! Mecburen sesimi kestim.

Adam şaşkınca Poyraz'a bakıyordu.

"B-Ben Azra'nın arkadaşıyım. Alisa'yla yeni tanıştık. Hem ben evliyim abi!" Faruk korkuyla Poyraz'a bakıyordu.

Poyraz sinirle bir küfür savurup onu sertçe karşı koltuğa itti.

Sert bakışları beni buldu. Ben oturduğumda yanıma oturdu.

Aniden kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Dudaklarını saçıma bastırdı. Hayretle onu izliyordum.

"Azra'nın arkadaşı mı?"

Kağan dişlerinin arasından tıslayarak sorduğu soruyla birlikte Faruk korkuyla ona baktı.

Başını hafifçe sallladığında Kağan, Azra'ya sert bir bakış gönderdi. "Ayrılalı sadece bir yıl oluyor! Hemen erkeklerle arkadaş olmuşsun!" Dedi.

Azra göz devirdi.

"Sen de beni bırakmasaydın o zaman! İlişkimizi bitirmeseydin!" Diye kızdı.

Faruk'un bakışları Nida'yı buldu. Hafifçe gülümserken onu baştan aşağıya süzdü.

"Sen de pek güzelsin. Ajansımda çalışmanı ne çok isterdim..." Dedi.

Nida şaşkınca adama bakıyordu. Tam ağzını açacaktı ki Barlas onu arkasına aldı.

"O gözlerini Nida'nın üzerinden çek! Hiç kimseyle çalışamaz! Ben onu yanımdan ayırmam!"

Faruk yutkunamadı.

Bu üç heybetli adam, gözlerini kırpmadan bakışlarını ona dikmişti.

Hepsi de ona öldürecekmiş gibi bakıyordu...

Gerçekten bu üç adamla başı beladaydı!

Sınır erken geçtiği için, sizlere hediye tadında bir kesit bırakıyorum:)

Gençler, aklıma gelen fikirle birlikte sadece bu kesiti yazdım. Yani yeni bölüme dair yazdığım tek şey gördüğünüz kesit...

Serseri'nin ikincisi halledene kadar birazcık dişimizi sıkacağız. Bunu zaten söylemiştim ama yine de söyleyeyim.😚

Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim!😍

INSTAGRAM:

rumistt

rumeysagulhanghikayeleri

👆🏻👆🏻