23. Bölüm

817 94 47
                                    

-Nasıl yani? Ben mi yardım edeyim?

-Yok eben yardım etsin Emir yargın. Tövbeestağfirullaaaah. Tabi ki sen yardım edeceksin.

-Haaa şey.

-Ne oldu yoksa korktun mu?

-Yoo neden korkayım da ben bizim adamları göndereyim onlar yapsın hiç yorulmayız biz hem de.

-Oooo yok öyle yağma. Geliyorsan gel gelmiyorsan git başımızda bekleme öyle.

-Tamam o zaman. Dedi ve benim yanıma çöküp alet çantasının içini incelemeye başladı.

Mehmet amcaya doğru zengin çocuk işte ne yaparsın dedim fısıldayarak. Bu söylediklerim onu güldürdü

-İyi çocuk ama dedi bana doğru

-Yaaani diyerek cevap verdim. İyi çocuk sayılabilir.

-Sizi duyabiliyorum Mehmet amca ve Hümeyra dedi Emir bize doğru. Zengin çocuğu böyle işleri bilmez şimdi çünkü hep başkasına yaptırıyordur diye düşünüyorsanız da çok doğru düşünüyorsunuz çünkü gerçekten bilmiyorum. Dedi ve gülmeye başladı

Mehmet amca ile beraber ben de gülmeye başladık. Bugün 3 oldu bakın gerçekten bu hayra alamet değil.

-Neyse lafa daldık işi unuttuk dedi Mehmet amca ve bize yapmamız gereken görevler vermeye başladı.

Emir de ben de koşturuyorduk Mehmet amcaya yardım edebilmek için. O sırada ise Mehmet amca okulun dışındaki spor salonunun bodrumundan kablo gibi şeyler almaya gitmişti ve zemin katın o küçük odasında Emir de ben de bir şeyler halletmeye çalışıyorduk. YALNIZ.

Ben odadan çıkmaya yeltendim çünkü bu doğru değildi. Elimde uğraştığım işi bırakıp kapıya doğru yürürken o merdivene çıkmış sigortaları kontrol ediyordu.

Benim hareketlenişimle kafasını arkaya çevirdi.

-gidiyor musun?

-Aynen dedim sessiz bir şekilde

İkimiz de bir süre sessiz kaldık.

-Gidiyorsun öyle mi, kocam, sevgilim, dostum benim!
Her gün her saat haber bekliyorum senden
Bir dakika içine nice günler sığar
Ah, bu hesapla iyice yaşlanmış olacağım
Romeomu bir daha görünceye kadar.

Anca son repliğini söyleyince bunun bir Romeo ve juliet sahnesi olduğunu anlayabildim. Yoksa elimdeki tornavidayı alnının çatına yedim mi görecekti gününü, zor kurtardı.

-Sence de romeo ve juliet gibi olmadık mı? bu merdiven de balkon gibi.

-Eğer romeo ve juliet gibi olsaydık bile sen juliet olurdun anca balkondaki sensin çünkü

-Tamam o zaman ben, sen romeo iken Juliet olmaya bile razıyım dedi ve biraz sessiz kaldı. Bana ayak uydur. Juliet in Romeosu ol

Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken konuşmaya devam etti.

-Lütfen... İlk defa senden bir şey istedim.

Uzun süre birbirimize baktık ve konuşmaya başladım. Her hareketime Romeonun trajedisini yansıtmaya çalışıyor ve bir tiyatro oynuyor gibi davranıyordum. Çok eğlenceliydi.

-Yarayla alay eder yaralanmamış olan...

Sahte bir ışık hüzmesi gözüme yansımış gibi davrandım. O sırada ise emir salına salına merdivenden bir basamak indi. Onun bu julieti taklit ediş şeklini görseniz kahkaha atardınız.

-Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne?
Evet, orası doğu, Juliet de güneşi!
Yüksel ey güzel güneş, öldür şu kıskanç ayı,
Bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden
Sen ondan çok daha güzelsin diye.
Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan,
Sayrılı ve toydur bakirelik giysisi.
Soytanlar giyer bunları ancak
Sen çıkar bu giysileri, at üzerinden.
Kadınım benim, ah benim sevgilim bu!
Ne olur ah, bilseydi sevgilim olduğunu!
Konuşuyor, ama bir şey de demiyor;
Ne çıkar anlatıyor ya gözleriyle
Karşılık vereceğim ben de!
Amma da yüzsüzüm, konuştuğu ben değilim ki.
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye.
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde; Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte,
Gece bitti sanarak kuşlar cıvildaşırdı.
Bak, nasıl da dayamış yanağını eline!
Ah, eline giydiği eldiven olaydım da
Dokunaydım yanağına.

-Aahhh diye bağırdı abartılı bir şekilde emir. Onun bu hali beni güldürüyordu.

-Konuşuyor. Ey parlak melek, konuş yine!

Sen göz kamaştıran bir parlaklık veriyorsun geceye;
Cennetin kanatlı ulağısın başımın üstünde, Tıpkı ölümlülerin hayretle açılan gözlerine göründüğün gibi.

Tembel bulutlara binip uçarken o havanın kucaginda, Onu seyreden insanlar gibi hayranlıkla, Oylece bakıyorum ben sana.

-Ah, Romeo, Romeo! Meleğin miyim gerçekteeeeeeeeen 

Bir şeyi bozmasa olmazdı zaten. Buna karşılık çatık kaşlarımla baktım ona o ise gülüyordu

-Tamam tamam, dedi ve abartılı bir şekilde boğazını temizledi Neden Romeosun sen? İnkar et babani, adını yadsı!

Yapamazsan, yemin et sevdiğine, Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben.

-Daha dinleyeyim mi, yoksa açılayım mı ona?

-Benim düşmanım olan adındır yalnızca dedi gözlerimin içine bakarak

Sen sensin, Montague olmasan da. Hem Montague nedir ki? Ne eli bir erkeğin,

Ne ayağı, ne kolu, ne yüzü, ne de başka bir parçası. N'olur başka bir ad bul kendine. Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile

Kokmaz mı aynı güzellikte? Romeonun da adı Romeo olmasaydı,

Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı. Romeo, bırak, at bu adı! Senin parçan olmayan Bu ada karşılık al bütün varlığımı dedi kadınsı hareketlerle beraber. Sesini incetlemeyi de unutmamıştı.

Ben raydan kopmuştum artık. Aynı şekilde Emir de. Öyle çok kahkaha atıyordum ki kapıdan gelen ayak seslerini duymamıştım. Bu Emir komik çocuktu aslında.

-Hayatımda daha önce bu kadar çok güldüğümü hatırlamıyorum dedim samimi bir şekilde.

-Sizi güldürebilmek benim için bir şereftir dedi Emirse.

-Sen daha önce bir kaç kere oynadın galiba julieti yoksa bu kadar iyi oynayabilmenin bir açıklaması yok dedim gülmeye devam ederken Emirin hareketlerine.

-Yok ama çok izlemişliğim ve okumuşluğum vardır dedi o da bir kahkaha arasında

Dışarıdan" yok artık Hümeyra mı bu" diye bir ses geldi ve direkt gülmeyi kesip arkamı döndüm.

-Hümeyra biz de seni gülmeyi unuttu bu kız diye biliyorduk dedi kapının önündeki 2 kızdan biri.

🌵🌵🌵

Eveeett sizce nasıldı bakalım bölüm

Romeo ve Juliet klişesini yerine getirmesem içim kesinlikle rahat etmezdi bu yüzden biraz farklı olsun dedim xöldmdşxmzkxk

Size iyi hafta sonlarını diliyorum

Oy vermeyi unutmayııın

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Where stories live. Discover now