52. Bölüm

305 35 37
                                    

Tam o sırada sahneye birisi aceleyle çıktı ve mikrofonu eline aldı.

-YALNIZCA BİR DAKİKANIZI ALABİLİR MİYİM? ÇOK ÖNEMLİ BİR KONUŞMA YAPMAM GEREKİYOR.

Emir de ben de hayretler içerisinde kaldık çünkü sahnedeki kişi Büşradan başkası değildi.

***

-BEN ŞU ANA KADAR MÜKEMMEL BİR ÖĞRENCİ OLAMADIM. MÜKEMMEL BİR ARKADAŞ İSE HİÇ OLAMADIM. OKULDAKİ ÇOĞU KİŞİ BENİ HİÇ SEVEMEDİ VE BENDEN NEFRET ETTİLER. BUNUN TEK SUÇLUSU İSE SADECE BENİM. BU YÜZDEN...

Herkes şaşkın şaşkın sesler çıkartıyorlardı ve salonda büyük bir uğultu vardı. Kimse Büşranın şu anda ne yaptığını çözememişti.

-BU YÜZDEN HERKESTEN ÖĞRETMENLERİMDEN, İDARECİLERDEN, TEMİZLİK GÖREVLİLERİNDEN VE OKULDAKİ BÜTÜMN ÖĞRENCİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM. AMA EN ÇOK HÜMEYRADAN ÖZÜR DİLİYORUM. ONUN BAŞINA GERÇEKTEN ONUN HİÇ HAKETMEDİĞİ İŞLER AÇTIM. VE BURADAN DA SÖYLÜYORUM ONA İFTİRA ATTIM. YALANCI ŞAHİTLİK ETTİM VE BUNDAN GERÇEKTEN ÇOK UTANIYORUM.

Büşra gözlerimin içine bakarak konuştu.

-UMARIM BİR GÜN BENİ AFFEDEBİLİRSİN HÜMEYRA. HER ŞEYDEN DOLAYI ÖZÜR DİLERİM. ÇOK ÜZGÜNÜM.

Herkes çok şaşkındı ve kimse nasıl tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu. Elimde kalan son güle bir bakış attım ve sahnenin merdivenlerini tek tek çıkmaya başladım.

-Önemli olan yaptığın yanlışı fark edebilecek kadar erdemli bir insan oluşun. Seni affediyorum diyerek elimde kalan son gülü Büşraya uzattım.

Büşra ilk başta şaşırsa da kendini hemen toparladı ve gözyaşları içerisinde gülü benden alıp bana sarıldı. O sırada bütün salondan bir alkış koptu. Bütün öğretmenlerimiz ve bütün öğrenciler bizi alkışlıyorlardı.

Koşarak bizim yanımıza gelen kişiler ise Deniz ve Zeynepten başkaları değillerdi. Bize sarıldılar ve hep beraber kucaklaştık.

hemen sonrasında benim arkamdan bir ses geldi ve bu arkamı dönmeme  neden oldu.

-B-Ben yalancı şahitlik ettiğim için ç-çok çok özür dilerim Hümeyra abla çok pişmanım. Bu Büşranın ayağından kurtardığım dosyanın sahibi Elaydı.

O ağlarken ben ona sarıldım ve rahatlattım. Konferans salonu ana baba günü gibi karışmıştı ve hocalarımız bile Büşraya sarılmaya onunla konuşmaya çalışıyorlardı.

O karmaşanın arasından 1 çift mavi gözle göz göze geldim. O gözlerin sahibi konferans salonunun çıkış kapısını gösteriyordu. Ben de bunun üzerine kalabalık arasında kaybolarak yol alıp konferans salonundan sonunda çıkabildim.

-Beni takip et çöl çiçeği dedi Emir

-Ned...

-Neden diye sormak yok diyerek sözlerimi kesince onu sorgulamadan takip etmek zorunda kaldım.

Sonunda Emir beni okulun bir sürü sanatsal eşya ile dolu olan terasına çıkartmıştı.

-Burasının manzarazını seversin diye düşündüm. Kalabalıkalrı sevmiyorsun ya dedi gülümseyerek ve bana oturduğu sandalyenin aynındaki sandalyeyi işaret etti. Ben de onun yanına oturarak manzaranın keyfini çıkardım.

-Ayyyyynen öyle dedim onun dakikalar önceki halini taklit ederek.

İkimiz de rahatlamış ve gökyüzünü seyrediyorduk.

-Bugün dedenle karşılaştım dedim sakin bir şekilde

-Demek Haşim Beyle tanışma şerefine erebildin dedi gülerek. Gerçekten mükemmel bir adamdır. Annem vefaat ettikten sonra babamdan çok bakmıştır bana. Babamın işi başından aşkın olduğundan dolayı o öğretti bana çoğu şeyi. Tam bir istanbul beyefendisidir ve Fransızcayı da ana dili gibi konuşabilir.

-Sen de biliyorsun fransızca ama değil mi ? diye sordum Emire. Sonuçta ortaokulunu Fransada okumuşsun

-Vaaay Hümeyra Hanım benim hakkımda çalışıp gelmişsniz ha ? dedi. neşesi yerine gelmiş gibiydi.

-Eee bizde de sizin kadar olmasa bile bazı numaralar var Emir Bey dedim gülerek.

-Dedem kadar güzel bilmesem de benim de fransızcam iyidir evet. Ne oldu yoksa benden çok mu etkilendin romeo dedi göz kırparak.

-Aynen Emir hem de ne etkilenme, şaka yapmıyorum gerçekten çok etkilendim. Emirin bir anlık yüzü aydınlandı ve gözleri ışıldadı. Dedenden

-Hı?

-Dedenden gerçekten çok etkilendim ya tam bir istanbul beyefendisi kendisi. onunla konuşmaktan çok onore oldum cidden dedim gülümseyerek.

Emirin düşen suratını bir görmeliydiniz. Onun bu halini gördüğüm gibi bastım kahkahayı ama o gülmedi.

-Çok kırıcısın Hümeyra kalbimi orta yerinden çaat diye kırdın dedi Emir. Ona cevap vermeyince ise devam etti .Sana hiç gül verilmedi mi?

-Hayır elimde kalan son gülü de Büşraya verdim dedim düz bir şekilde. Amaaaan gül almasam da olur sanki

-Hayır hayııır buna izin vermem dedi ve terasın arka kısımlarına gidip elinde iki gülle çıkageldi.

-Belki kendimi sözlerimle ifade edemeyebilirim ama umarım beni bu şekilde daha iyi anlar ve bu iki gülden birisini kabul edersiniz Leydim dedi gülleri bana doğru uzatarak.

Sarı bir gül ve Kıpkırmızı bir gül.

Benden seçim yapmamı istiyordu.

Ya renginden dolayı arkadaşlığı simgeleyen sarı gülü kabul edecektim.

Ya da...

Onun aşkını kabul edecektim...

Ama ben ikisini de yapamadım. Çünkü bugün olmazdı. Hayır!

O şaşkın bir şekilde bana bakarken elinden iki gülü de alıp içinde sanat malzemeleri bulunan kutudan bir kurdele bulup ikisini birbirine bağladım ve yine aynı kutudan bir kalem ve kağıt bulup ona bir şeyler karalayarak kağıdı ve bağlı olan gülleri Emire uzattım.

O bana ne yapıyorsun bu hal ne gibi bir bakış atarken ben ona cevap verdim.

-Bugün annenin ölüm yıldönümü değil mi Emir? Lütfen bu gülleri benim için annene ver ve kağıda yazdığım şeyleri ona oku.

Emir bir anda kaskatı kesilmiş ve ne yapacağını bilemiyor gibi gözüktü. Gözleri yaşlarla doldu ve elimdekileri yavaşça aldı. Ağzını bir açıyor sonra vazgeçip kapatıyor, dudaklarını ısırıyordu.

Tam o sırada Emirin telefonu çaldı ve Emir telefonunu cebinden çıkardı. Ama elinden kayan telefonu tam yeri boylayacakken ben son anda yakaladım ve Emir gözleri falltaşı gibi açılmış bir şekilde beni izledi. Sanki aklında bir anı canlanmış gibiydi

-Reflekslerim iyidir diyerek telefonu tekrar Emire verdim ve o da aramayı cevaplayıp kısa bir konuşmadan sonra benim meraklı bakışlarıma cevap verdi.

-Dedem çoktan annemi ziyaret etmiş ve benim ne zaman ziyaret edeceğimi soruyor. Yutkundu sanki boğazından bir türlü kelimeler dökülmüyordu. B-ben daha önce annemin yanına hiç tek gitmedim. Sen de  benimle gelir misin? Hem ona vermek istediğin şeyleri kendin verirsin

-Tabi ki gelirim. Annenle tanışmayı dört gözle bekliyorum diyerek ona gülümsedim.

🌵🌵🌵

Yaaa Emir benim hüzünlü kekim

Artık açık açık itiraf etti her şeyi Emir efendi, bakalım ileriki bölümlerde neler olacak

Kendinize iyi bakınke

Bye byeee ❤️❤️❤️

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Where stories live. Discover now