4. Bölüm

2K 139 46
                                    


Selamun aleyküm dostlaaarrrr

Yeni bölümümüz ile karşınızdayım

Fazla uzatmak istemiyorum iyi okumalar

Haydi bismillah

🌵🌵🌵

Efe Ertik.....

Apartmandaki genç kızların sevgilisi, cool, dedikoducu teyzelerin ise ne hikmetse beni şiplediği kişicik. Kendisi 12. Sınıfa gitmesine rağmen gözleri test kitaplarından başka her şeyi görmüştür. Ya da bilmiyorum işte insanları yargılamak da istemiyorum hani. Çünkü kendisi pek tanıdığım ve tanımak isteyeceğim bir insan değil.

Efe ve ailesi buraya bizden bir yıl sonra taşındılar ve tam tamına 5 yıldır komşuyuz. Ve onunla karşılaştığım neredeyse tek yer apartman asansörü olmasına rağmen benim hakkımdaki çoğu şeyi benden iyi bilirdi. Bense onun sadece 12. Sınıfa gittiğini biliyorum. Ve bir de babasının vefat ettiğini. Çünkü babasının cenazesine ben de katılmıştım. Yaklaşık 3 yıl önce ölmüştü babası bir trafik kazasından ötürü. O da 2 kız kardeşi ve annesine bakıyordu. Anneannesi ve dedesi de onlarla kalıyordu ve dedesi emekli öğretmen olduğundan onun maaşı ile geçiniyorlardı.

Son zamanlarda Efe de çalışmaya başlamıştı. Onunda evin ekmeğine büyük katkısı olduğunu söylemişti teyzeler bizim eve güne geldiklerinde. Açıkçası şaşırmıştım çünkü asansör muhabbetlerimizde (muhabbetlerimizde dememe bakmayın kendisi sorup kendisi cevaplıyor şizo) daha tam olarak olgunlaşamamış bir insanı dinliyor gibiydim.

Ama Efenin ne kadar sorunun üstesinden geldiğini düşününce ona bu konudaki inancım arttı. Çünkü gerçekten çok güçlü bir kişiliğe sahipti kendisi, babasının cenazesinde kendi acısını içine gömüp annesini rahatlatmaya ve kız kardeşlerine bakmaya çalışıyordu. Bu bile onun ne kadar güçlü olduğunu insanlara kanıtlar nitelikteydi.

-Aloooo AAA- LOOOO Selamun aleyküm dedik Allahın selamını da mı almayacaksın derken elindeki çantayla içeri girdi.

Onun ne kadar selamun aleyküm demediğini bilsem bile farketmemiş gibi yaptım. "Aleyküm selam sana da" diye cevap verdim.

Yanıtım onu gülümsetti

-Bugün de kendinizden hiç taviz vermiyorsunuz hümtüs hanım dediğinde ise sadece ruhsuz bir şekilde gözlerinin içine bakmakla yetindim.

Bu tabirden hoşlanmadığım halde kullanmasına sinir oluyordum. Ama eğer ona bunu belli edersem benimle daha çok uğraşacağını biliyordum.

Sırıttı. İçimden sinir krizi geçiriyordum. Ama her zaman olduğu gibi dışıma içimdeki duygu değişimini yansıtmadığım için kimse benim duygularım hakkında tam bir bilgiye sahip olamıyordu.

Bakışlarını bir anda benim üzerimden çekip saatine yöneltti.

-Senin servisinin çoktan gelmiş olması lazım. Yoksa bugün geç geleceğini mi söyledi Haluk amca sana?

Bu sorunun cevabını zaten biliyordu. O yüzden ona cevap vermek yerine bakmaya devam ettim.

-Kızım varya bir gün seni almayacak o servise haluk amca göreceksin. Sabahın 6sında kalkmana rağmen nasıl 7. 30daki servise geç kalıyorsun anlamıyorum gerçekten. Her gün her gün de olmaz ki yani.

Hayır anlamıyorum ki onun bana fırça atmasına kim izin veriyor. Aynı annem gibi sabahtan akşama kadar eleştiri.

-Efe sen de iyice başımıza çıktın ha. Sen kendi işlerinle uğraş. Beni kafaya takacak son kişi bile değilsin dedim asansör zemin kata indiği sıralarda. Gerçekten evde annemin azarı yetmiyor bir de onu mu dinleyecektim? saçmalık.

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Where stories live. Discover now