53. Bölüm

324 35 2
                                    

Tam o sırada Emirin telefonu çaldı ve Emir kısa bir konuşmadan sonra benim meraklı bakışlarıma cevap verdi.

-Dedem çoktan annemi ziyaret etmiş ve benim ne zaman ziyaret edeceğimi soruyor. Yutkundu sanki boğazından bir türlü kelimeler dökülmüyordu. B-ben daha önce annemin yanına hiç tek gitmedim. Sen de benimle gelir misin? Hem ona vermek istediğin şeyleri kendin verirsin

-Tabi ki gelirim. Annenle tanışmayı dört gözle bekliyorum diyerek ona gülümsedim.

***

Diğerlerine hiçbir açıklama yapmadan okuldan çıktığımız gibi arabaya atladık ve mezarlığa doğru yola çıktık. Emire verdiğim not kağıdını tekrar ondan alsam da gülleri almamıştım. O ise bir yandan direksiyonu tutan elleri ile gülleri sımsıkı sarıyordu ve eklem yerlerinin beyazlaşmaşmasına sebep oluyordu bu.

Mezarlığa gelip arabadan indiğimizde ise Emir annesinin mezarını gözü kapalı buldu ve beni de oraya yönlendirdi. Yanında bir şişe su getiren Emir annesinin mezarını sulamayla işe başladı.

-Naber anne? Umarım rahatsındır. Bak yanımda kimi getirdim. Aslında büyük ihtimalle sen onu tanıyorsun küçükken buluşurmuşuz çünkü dedi. Ya ağladı ya  ağlayacaktı ama annesi üzülmesin diye kendini ağlamamaya zorladığı aşikardı. Aynı Abdullahın mezarının başında benim yaptığım gibi.

-Faruk amca ile babam üniversiyte arkadaşlarıydı ya hatırlarsan hani. Hah işte oradan tanışıyoruz. Bu Hümeyra zaten sana onu anlatmıştım oradan da biliiyorsundur. Sen onu görmeyeli çok büyümüş bir güzelleşmiş de serpilmiş demi dedi gözleri yaşlı bir şekilde gülerek.

-Emiiiiir dedim muzip bir şekilde benim de gözlerim dolmuştu.

-O da benimle gelmek istedi bugün. Her zaman dedem ve babamla gelirdik ama dedem bırakmış gitmiş bu sefer beni. Hümeyraya emanet etmiş galiba, ona güvenerek gitmiş. Yoksa böyle yapmaz beni hiç yalnız başıma bırakmazdı dedi Emir.

-Baaaaak hatta sana gül bile getirdik. Bunlar da Hümeyra hanımdan size efeniiiim. Kendisi kendi güllerinden feragat ederek veriyor bu gülleri sana o yüzden çokk iyi bak onlara. Zaten bakarsın ben seni biliyorum ama şimdi gelinin var yanımda laf söz etmesin

"Yaaa Emir ne gelini, ne saçmalıyorsun" diyecekken tam Emir bana öyle bir baktı ki ağzımı dahi açamadım. Bugün de Aişe Yargın'ın gelini olaydım sanki. Ne kaybederdim?

-Öncelikle merhabba efendim. Ben Hümeyra Güner. Gelininiz olma konusunda Emirle münakaşaya düşsek de sizinle tanıştığıma çok memun oldum. Aslında Emire sizin için yazdığım bir not vermiştim ama Emir beni buraya davet edince onu kıramadım. Aynı zamanda da Emir gibi birini yetiştiren kişiyi acayip merak ediyordum. Gözünüz hiç arkada kalmasın, Emir kendine çooook iyi bakıyor hiiiiç merak etmeyin. Aynı zamanda biraz geveze olsa da onun yardımlarıyla çoğu şeyi başardım ve inanır mısınız bilmem onunla tanıştığım gün hayatım öyle bir değişti ki anlatamam size. Anlatsam kitap olur yani o kadar. Emir çok kibar aynı zamanda da çok düşünceli bir çocuk. Hatta hafız olduğunu duyduğum zaman ondan etkilenmedim de değil hani dedim gözlerim yaşlı bir şekilde gülerek.

Emir de güldü.

- Annem en çok Hafız olmamı isterdi. Sonrasında ise doktor olup insanların iyileşmelerine vesile olabilmemi. Allaha şükür ikisini de gerçekleştirmeye çalışıyorum.

-Dediğim gibi. İçiniz hiç sıkılmasın, böyle bir oğlunuz olduğu içinse gurur duyun ve Allaha şükredin. Size huzurlu uykular ve tekrar tanıştığımıza çok memnun oldum.

Emirin ağlaması artık hıçkırarak ağlamaya dönüşmüştü. Ben de onun kadar şiddetli olmasa bile hüngür hüngür ağlıyordum

-Annem bugün beni bırakalı ve sonsuz uykuna başlayalı 9 yıl oldu. Koskoca 9 yıl. Söylemesi kolay ama sensiz hiç kolay geçmedi. Annesizlik çatısı olan ama kapısı olmayan bir yalnızlıktır diyorlar ya hani, çok haklılar be anne. Sen huzurlu uyu anneciğim. Seni çok seviyorum. Haaa unutmadan. Hümeyranın kardeşi de aynı senin gibi cennet kuşu oldu. Ona orada zaten çok iyi bakıyorlardır ama sen de göz kulak ol olur mu? Hatta ben senin yanına gelene kadar senin çocuğun olsun o. Ben seni bilirim ne güzel de bakarsın çocuklara. Ne de çok seversin onları.

Bu sözlerin Emirin ağzından dökülmesini asla beklemiyordum ama beni de düşünerek bu kadar ince yürekli birisi olması benim hıçkıra hıçkıra ağlamama yol açtı. Kendimi zar zor sakinleştirdim. Sonrasında Emir;

-Sen huzurlu uyu anneciğim. Seni çok seviyorum diyerek annesinin toprağını ve mezar taşını birer kez öptü Emir.

Ben onun sırtını sıvazlayıp onu rahatlatmaya  çalışırken de gözyaşlarını sildi ve ayağa kalktı. İkimizin de gözleri kıpkırmızı olmuştu ve arabaya doğru yürüyorduk. Emir bir anda durdu ve konuşmaya başladı

-Hümeyra , Abdullahı da ziyaret etmek ister misin gelmişken dedi

Böyle bir hareketi ondan beklemediğim için irkildim ama başımı sallayarak onu onayladım.

Sonunda Abdullahın mezarına vardığımızda ise Emir arabaya uğrayıp aldığıı yeni bir şişe su ile onun mezarını suladı ve yine arabadan aldığı Gülü mezarın başına koydu.

-Selamün aleyküm ablacığım. Ne yapıyorsun bakalım. Ben iyiyim halimiz vaktimiz de yerinde işte. Taha seni çokk özlüyor. Babam da annem de seni çok özlüyorlar. Ama sen hiç endişe etme tamam mı. Ben şimdi seni bilirim aynı annem gibi evhamlısındır ama merak etme çok ağlamıyoruz tamam mı kardeşim dedim gözlerimden teker teker yaşlar dökülürken. Kendimle şu andan itibaren çelişiyordum ve boğazım düğümleniyordu.  Ne diyeceğimi bilemiyordum o sırada ise imdadıma Emir yetişti.

-Bak yanımda bir arkadaşımı da getirdim. Bu Emir diyerek Emiri tanıttım Abdullaha.

-Naber Abdullah bey ne kadar da güzel bir isminiz var. Allahın kulu demek değil mi? Ben Emir. Tanıştığımıza çokk memnun oldum. Ben ablanın çok çok sevgili arkadaşıyım bazen julietiyim bazen ise damadıyım hatta ve hatta bazen "misafir çocuğuyum" falan duruma göre değişiyor dedi  beni de güldüremeye çalışarak. Merak etme ablan emin ellerde. Arkadaşları oldu bir sürü biliyor musun ? Hem de kızlar inanabiliyor musun ya? dedi gülerek

Onun bu sözleri beni güldürdü.

-Ablan artık kaktüs de değil hem. Çok şeker bir şey oldu bir görsen şaşar kalırsın valla. Neyse Abdullah, ablan her ne kadar belli etmeseydi bile seni ölesiye seviyor bunu bil tamam mı? Seni her şeyden çok önemsiyor. Ben bunu onun gözlerinde görebiliyorum. Sen huzurla uyu gözün hiç arkada kalmasın. Anneme de haber ettim sana orada iyi bakacak seni ablan kadar önemseyecek. O çocukları çok sever çünkü biliyor musun, çok çook sever dedi sesi titreyerek. Ablan kendine iyi bakıyor ama hiç merak etme ben de ona çok iyi bakacağım. Huzurla uyu

-Huzurla uyu diyerek onun sözlerini tekrarladım. Hıçkıra hıçkıra ağlama sırası bana geçmişti ve arabaya yürürken bu sefer Emir beni sakinleştiriyordu.

Biraz olsun sakinleştiğimde ikimizin de kafasının dağılması için sordum.

-Sen gerçekten de isimler hakkında büyük bilgi birikimine sahipsin geçen de Hümeyra isminin bütün anlamlarını saymıştın

-Bazı isimlere karşı evet. Hümeyra isminin anlamlarını çokk iyi bir şekilde biliyor olmamın da bir diğer sebebi Hz Aişenin yani annemin adının sahibinin bir lakabı olması. O yüzden ilk karşılaştığımızda ismin ve sen benim gerçekten çok ilgimi çekmiştiniz.

Demek o yüzdendi diye geçirdim içimden. Emir ne kadar da naif bir kişilikti.

-Bugün benim yanımda olduğun için çok teşekkürler dedi Emir bir anda içten bir şekilde.

-Ne demek Emir her zaman. Aynı zamanda senin de bugün yanımda olduğun için teşekkür ederim dedim ben de ona

-Her zaman Hümeyra, her zaman diye karşılık verdi bana.

Bugün ikimiz için de bir milad bir yıldönümü olmuştu. Aynı zamanda da aramızdaki o garip ilişki için...

🌵🌵🌵

Bu bölüm gerçekten çok dram yoğunluklu oldu o yüzden merak etmeyin sonraki bölümü mizah ağırlıklı yapacağım

Gerçekten yazarken en çok etkilendiğim bölümlerden biri oldu bu bölüm. Aynı zamanda da göz bebeklerimden biri...

Kendinize iyi bakıııın

Hoşça kalııın ❤️❤️❤️

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu