Siyah Cennet

41.Bölüm: ÖZEL BÖLÜM 1.

SİYAH CENNET
ÖZEL BÖLÜM
Yazar: Luhannie...
Uyarlayan: yifantazi
Şarkınız: Miley Cyrus&Dua Lipa-Prisoner

...

*1,5 Yıl Sonra*

Yaşananlar hiçbir zaman kolay olmaz, olmadı da. Kabullenmek ve bazı şeyleri yenmek daima zaman almıştır.

Ve ben, daha doğrusu biz…
Siyah Cennet’i yaşatmaya karar vermiştik. Siyah Cenneti hayata dikip kendimizle suluyorduk, ne zaman yeşereceğini bilmeden…

Bazen istisnalar olabiliyordu. Yani, kitabı şimdi yaşarken gelecek için de bir şeyler yapabiliyorduk. Ya da anı da yaşayabiliyorduk. İstediğimiz an istediğimiz vakitte ‘Siyah Cenneti’ hayata aktarıyorduk.

Ve…

Her şey yeni başlıyormuş gibi hissediyordum, yifanın hayatı kitaptaki gibiydi. Zor, hem de çok zor. Karakterine ise zamanla alışıyordum, kendi benliğindeki o sırlı kapılarını bana yavaş yavaş açıyordu.

Belki de korkmamam için yapıyordu, haklıydı.
Elimdeki süt şişesinin son kullanma tarihine bakıp sepete atarken arkamdan belime dolanan kollarla titremiştim.

‘’Korkuttun beni’’ dedim alışveriş arabasını sürerken. Başını omzuma koyup benimle birlikte ilerlemişti.
‘’Buna devam ediyorsan benden hala korktuğun için mi?’’ bir şey demedim. Yifan’dan tabi ki de korkuyordum ama bu onun yanında kalmamam için bir neden oluşturmuyordu.

‘’Bazen, korksam da senden gitmeyeceğimi biliyor olmalısın’’ dedim gülerek raflara bakınırken. İhtiyacım olan dışındaki şeylerle sepet çoktan dolmuştu bile.

‘’Gidemeyeceğini de biliyorsun’’

‘’Artık değil, bunun için çok geç kaldık’’ dedim karşı raftaki biberonlara doğru hızla ilerlerken. Gülümsemelerimi durdurmamama tuhaftı, aradan geçen bir yıldan fazla zamanla ‘Siyah Cennet’ te ki bazı şeyler çoktan şimdiki zamana aktarılmıştı.

Zamansız olanlar bile.

‘’Ne dersin, alalım mı?’’

‘’İhtiyacın varsa al’’ gülüp omzumda yata siyah saçlara başımı yasladım.

‘’Bu, beğendiysen alma mı demek oluyor’’ dedim gülerek. Biberonu elimden alıp sepete atarken başka yöne anında sürmeye başlamıştı. Bezlerin olduğu reyona gelirken bir sürü bezi sepete atmaya başlamıştı.

‘’Sence fazla koymadın mı?’’

‘’Olsun, bir daha gelmek zorunda kalmayız işte’’

‘’Yifan, evde zaten canım sıkılıyor. En azından alışverişe gitmeme izin versen’’

‘’Bensiz tuvalete bile gidemeyeceğini ne zaman öğreneceksin küçüğüm…’’

Boynumu öperken ona karşı gelmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyordu. Bir şey demeden iki tane bezi sepete atıp kasaya doğru ilerlemiştim.

‘’Bana kızma, hâlâ seni kaybetmekten korkuyorum.’’

‘’Peşime koruma takabilirsin ‘’

‘’Benim kadar, seni kimse koruyamaz. Hem, yanında kimseyi görmeyi sevmediğimi biliyorsun’’ güldüm.

‘’Kahya ve şu kızdan! da buna dahil mi? Hani her gün o kız! ile birlikteyim de’’

‘’O kızdan! da kıskanıyorum ama yapacak bir şeyim yok’’