24.Bölüm:Eve Yolculuk

200 22 5
                                    

SİYAH CENNET
24.Bölüm –Eve Yolculuk!-
Yazar: Luhannie…
Şarkınız:Ashnikko-Daisy


Öfke ve sevinç…
Öyle bir histir ki, sizi olduğunuzdan daha farklı gösterir.
Kızgın ve mutlu gibi.

Parmaklarımla şakağımı ovalamaya başladım. Yifanın yaptıkları geçirmeden bir günüm geçmişti. Ama tıp, Yifan ve davranışlarından daha baş ağrıtıcı olduğu bir gerçeği de vardı. Hala sıramda oturmaya devam ederken çıkanların aksine ben daha toplanmamıştım bile.

Yorucu bir gün, yorucu bir bölüm, yorucu bir hayat ve içinde kaybolmak üzere olan ben… ve unutmadan bir de psikopat bir Yifan.

Hepsi üst üste yığılmıştı adeta. Ve hepsiyle nasıl uğraştığımı bile bilmiyordum. Kapalı gözlerimle iç sesimi dinlemeye bedenimi ise dinlendirmeye çalışırken kalabalık sesi yavaşça etrafımdan kaybolmaya başlıyordu.

Gitme vakti Tao, eğer olur da kahyayı biraz bekletirsem eminim ki bu anında Yifanın kulağına giderdi. Sonrasını düşünmek bile istemiyordum, bu aralar çok mu kıskançtı?

Gözlerimi yavaşça açıp kolumdaki saate baktım. Saat 14:56 gösteriyordu. Gitme vakti, ders notlarını çantama tıkıştırıp yerimden hızla kalktım. Kendim sınıftan dışarı atarken havanın güzel olması bile ders çalışmama karşı gibiydi.

Koridorda yürürken pencere camlarından çarpan güneş ışığı gözlerimi alıyordu. Elimi gözlerime siper edip sakince yürümeye devam ettim. bu ne güneşti böyle, canım gezmek dolaşmak istiyordu. Lakin emindim ki yifan buna izin dahi vermezdi. Anca onunla gezebilirdim.

Birine çarparken  durup sırtımı güneşe verip çarptım kişiye baktım.

‘’Amca…’’

‘’Tao, bende seni arıyordum.’’ Beni kendisine çekip sarılırken karşılını hemen vermiştim. Amcam, belki de aileme yardımı dokunan nadir akrabalarımdandı. Belki de amcam olduğu içinde olabilirdi.

‘’nasılsın, neden geldin bir şey mi oldu’’ geri çekildim.

‘’ne yani, seni görmeye gelemez miyim?’’ gülümsedim.

‘’tabi ki de, ama neden geldiğini hala merak ediyorum’’

‘’bir şey olmadı, ailen seni çok özlemiş seni alıp gelmemi söylediler’’ yüzümdeki gülümsemeyi tutmaya çalıştım. Onları bende özlemiştim ki son zamanlarda annemle bile sık konuşamaz olmuştuk. Ama şimdi Yifan vardı, hayatta beni bırakmazdı. Bırakırsa da emindim ki yanıma korumalarını verirdi.

Yüzümdeki gülümsemeyle nefesimi dışarı verip Yifanı düşünmeden önceki mutluluğumu göstermeye çalıştım.

‘’olur, eşyalarımı almam lazım’’

‘’almana gerek yok. Şimdi gidiyoruz’’ kolumdan tutup beni çekiştirirken karşı gelmemeyi bırak dilim bile tutulmuştu.

Eyvah! Karşımıza sadist Yifan çıkabilir.

Kolumu ondan kurtarıp sakince yanında yürümeye devam ettim. Yifanı ona anlatamazdım bu bir gerçekti. Ama onunla birlikte eve gitmek ne kadar güvenli olabilirdi ki. Peşimde bilmediğim kim bilir kimler varken, onların da hayatını tehlikeye atmak doğru olur muydu?

‘’amca, hemen gitmemiz gerekiyor mu? Eve uğrayıp birkaç kıyafetimi alsaydım ya’’amcam, fazlasıyla güler yüzlü daha orta yaşlarda kendi halince bir insandı. En önemli özelliği ise ona asla ama asla diyemiyordunuz.

Ana bakıp o sakin tavrını gösterirken Yifan’a haber vermenin yollarını şimdiden aramam gerektiğini anlamıştım.

‘’bırak eşyayı, sanki orada hiç eşyan yokmuş gibi konuşma Tao. Akşama evde olacağız ve yeni bir şeyi kutlayacağız.’’ Okul kapısından çıkıp merdivenlerden inerken bakışlarımı çıkıştaki arabalarda gezdiriyordum.

Siyah CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin