11.Bölüm: Gitme vakti.

267 22 13
                                    

SİYAH CENNET
11.Bölüm  -GİTME VAKTİ-
Yazar: Luhannie…
Ş

arkınız:Linkin Park-heavy



Zaman her şeyin ilacıdır derler ya…
İnanmayın siz ona.
Yalan.
Zamanla alışıyorum sadece,
Yifan ve sadistliğine…
Ama gitme vakti geldiğinde…
Neye alışacaktım artık.

Neredeyse bir ay geçmişti.

O olay üzerinden. O aklımı başımdan alan ve bir daha kaçma girişimime engel olan olay üzerinden neredeyse bir ay geçmişti.  Buna açıkçası sevinmeli miydim bilmiyordum.

Ondan kurtulmak için her dediğini yapar hatta sesimi çıkarmaz olmuştum. Ta ki yeni huylarını öğrenene kadar.

Ve içimde buna sinir olan huyumu öğrenen kadar.

Başıma kadar çektiğim pike ile gelen inleme seslerini duymamaya çalışsam da imkansız gibi gözüküyordu. Ve bu… tuhaf bir şekilde canımı da yakıyordu. Nedenini bilmeden.

Dişlerimi sıkıp uyumaya, ya da sesleri duymamaya çalıştım. Beynimi sessizlik komutu verdim ama yine de olmuyordu işte. Lanet olası gecenin köründe gelen bir sürtük ve sadistin inlemelerini duymam… sinir bozucuydu.

Üstelik yarınki sınavımı söylemiyordum bile. Dudaklarımı dişleyip pikenin altından kulaklarımı tıkadım. Odalarımızın arasında mesafe olmasına rağmen nasıl olurda sesini bu kadar net duyabilirdim.

İlk defa duyu yetimin olmamasını diledim. Burnumdan nefes alarak üzerimdeki pikeyi hızla atıp yataktan ayaklarımı salladım.

‘’lanet olası ruh hastası… yeni yeni huylarını öğrenmekle kalmayıp bir de pis işlerinin sesini duymak zorunda mıyım?’’ işte dudaklarımdan çıkan sözcükler öfkeden olşuyordu. Peki ya dudaklarımın dışarı vurmadığı  tuhaf duyguya ne olacaktı.

Onun ne olduğunu kim bilecekti. Sahibi, ben mi? Yoksa kalbim mi? Canım acıyordu işte. belki de sinir oluyordum.

Yataktan hızla kalkıp elimdeki pikeyle birlikte odadan sakin atmaya çalıştığım ama beceremediğim adımlarımla salona geçerken az da olsa arkamda kalan sesten mutlu olmuştum.

Ayaklarımın çıkardığı sesi umursamadan kendimi yumuşak koltuklardan birine atıp uzandım. Evet,burası fazlasıyla sessiz ve huzurluydu. İçime çektiğim ve rahatlamamı fazlasıyla sağlayan nefesimle başımın altına bir yastık alıp üzerime pikeyi çekerek huzura kavuşmayı amaçlamıştım.

Yani sanırım.

***

Etrafımda beni rahatsız eden nefes alış verişi ve hışırtılar eşliğinde… sanırım artık uyanmam gerektiğini anlamıştım. ama alarmını kurduğum telefonum ise hala uyumam gerektiğini söylüyordu.

Kimi dinlemeliydim.

Elimle sıktığım pikeyi başıma kadar çekip nefes alanımı daraltırken kahyanın sesiyle uykum yavaşça açılmaya başlamıştı bile.

‘’Efendim, artık onu bırakma zamanı gelmedi mi?’’

‘’ ne zamandan veri yaptıklarımı sorgular yada bana öğüt verir oldun kahya.’’ Ruh hastası seni, durmadan senin peşinden koşup sana yardımı dokunan birisine böyle mi konuşulur. Sadist işte ne olacak.

Siyah CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin