22.Bölüm:İtiraf

224 18 14
                                    

SİYAH CENNET
22.Bölüm -İtiraf-
Yazar: Luhannie...
Şarkınız: Buzz-Thorn

...
Heyecanlandığımız kişi, yer ve zaman farklıdır.
Ama şuna dikkat edin.
En çok ne zaman, kendinizden geçer gibi oluyorsunuz.
Yeni bir yerde mi?
Yoksa O kişi yüzünden mi?
...

D

urmadan kayan ve oturtamadığım başımı yeniden uygun bir yere koymaya çalıştım. Ama her koyuşumda yeniden düşüyordu. Acıyan göz kapaklarımı açtım, tavanla karşılaşmayı bekliyor muydum? Hayır.

Peki ha sırtımda hissettiğim tuhaf sıcaklığı da bekliyor muydum? Yine hayır. Başımı hafifi yana kaydırıp sırtımdaki hareketliliğe bakmaya çalıştım ama görüş alanıma Yifanın ensesinden kısa koyu saçları gelmişti.

Biraz daha geriye çekilip nasıl bir pozisyon da olduğumuzu anlamaya çalıştım. Yifanın sırtında, sırt üstü uyanacağımı beklemediğim şeyler arasındaydı mesela. Küçük bir kıkırdamam dudaklarımdan kaçarken tepesinden nasıl ineceğimi düşündüm.

Sakince uyuyordu, onu rahatsız etmeden nasıl ineceğimi düşünürken gözleri yavaşça çoktan açılmıştı bile.

''tepemde ne işin var...''

''inan bana bende bilmiyorum'' dedim ona tersten bakarken. Tersten bakmak az da olsa başımı ağrıtırken üzerinden yanına yuvarlanıp oturur pozisyona geldim.

''ne demek bilmiyorsun''

''bilmiyorum işte, seninle ne zaman uyusam sabah tuhaf bir pozisyonda uyanıyorum.''

''şuna tepende uyumak daha çok hoşuma gidiyor desene''

''hiç de bile, oraya nasıl çıktığımı bile hatırlamıyorum'' tersledim, ama bana aldırış etmeden yastığının altındaki kolunu kendisine biraz daha çekip yeniden uyumaya devam etmişti. Sinir şey.

''eve gidiyorum...'' dedim, yataktan kalkmaya çalışırken. Ama kapalı gözleri ile bileğimden tutmuştu bile.

''hiçbir yere gitmiyorsun''

''niye...''

''işin daha bitmedi'' ah doğru ya, şu temizlik işi.

''bitirince giderim o zaman''

''cezalısın...''

''beni evde mi tutmaya çalışıyorsun?'' dedim başımı yana eğerek sorgu dolu bakışlarımla ona bakarken. Gözlerini ani açışı mıydı beni asıl şaşırtan yoksa kendimi saniyeler içinde altında buluşum muydu?

''tutmaya çalışıyorsam ne olmuş, bir itirazın mı var'' çok yakın, çok yakın, bedeni bedenime çok yakın. Büzüştürdüğüm dudaklarımla yutkunup aramızdaki santimlere parmaklarımı sıkıştırdım.

''Tamam, bir şey demedim''

''iyi...'' baktı, baktı ve baktı. Arada gözlerini kısıştı sanki beni sorgular gibi. Anlamaya çalışır gibi...

''üzerimden... kalkmayı düşünüyor musun?'' dedim mırıldanarak. Uyku mahmuru gözleri üzerimde bir süre daha gezindikten sonra kapanıp bedenini üzerimden çekmişti. Hemen yataktan fırladığım gibi odadan çıktım.

''cezalısın, evden dışarı çıkmak yok'' kalbimin sabah sporu da bugünlük tamamlanmıştı. Darısı diğer günlere! artık.

***

Siyah CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin