10.BÖLÜM

583 56 0
                                    

Irem'den...

Böyle bir yabancı gibi abimle olanları izlemek çok acı. Şimdi kendime daha çok kızıyorum, keşke hiç yapmasaydım. Son pişmanlık fayda etmez derler ama benim yaşantımda etti. Öyle bir fayda etti ki şükür sebebim oldu yaşadıklarım.
Ben düzeldim daha da düzeleceğim inşallah. Peki bu aileyle birlikte mi? Işte orası meçhul.
Ben ve abim bu ailede olmayı hak ediyor muyuz?
Bakıyorum da herkes birbirine o kadar bağlı ki canları pahasına korurlar birbirlerini. En ufak bir eğriyi düzeltmek için canlarını dişlerine takar öyle mücadele ederler.

Hazan, Dicle'nin omzuna koymuş başını ayakta boş duvarlara bakarken Dicle de aynı şekilde duvarla zemin arasında zikzak çiziyor bakışlarıyla.

Aralarındaki bağ nasılda belli oluyor. Birinin tırnağı acısa bir diğerinin de acır, o da hisseder, o da çeker aynı acıyı ufakta olsa.

Hepsinin yüreğinde ki acı aynı aslında. Tek bir ismi var kalplerinde ki sızının.

Oğuz Yusuf'u canı gibi severken, yediklerine kadar hiç bir şeyleri ayrı gitmezken böyle bir ayrılığı nasıl kaldırabilir ki yüreği. Oğuz Yusuf'suz yapamazken ben nasıl yapacaktım onsuz.
Neden tüm dünyaya haykırmak istediğim sevgimi kimse duymuyordu?
Bakışlarımla yandığımı anlatan gozlerimi neden kimse görmüyordu?

Şu an düşünüyorum da ben en çok Oğuz'a üzülüyorum, en cok onun yaninda olup basimi onun omzuna koymak istiyorum, burda oz evladını kaybetmek uzere olan Vural amca varken, Su'yun ellerini elleri arasina koymus aglamaktan sismis ve kizarmış gözleriyle tavanı inceliyor gibi yapip derinden, yüreğinin en orta yerinden dua eden Vural amca varken. Elif gibi dimdik durmaya çalışıyor ama olmuyor, gittikçe eğiliyor ve adeta vav oluyor gönlü. Acısı yüreğini dağlıyor, daha 1 yıl önce hayat arkadaşını kaybeden bu yüreği şimdi evlat acısını kaldırır mi ki?
Işte orası da meçhul.

Peki ya Su. Çok uzun süredir onlarla beraber değilim ama Su'yun ilk aşkı idi Yusuf. Abisiydi, aynı kanı taşıyan, canından öte sevdiği, kalbinin tek sahibi idi.
Dicle'den önce bazen sırlarını onunla paylaşır, ondan yardım isterdi. Su Yusuf'u koruma direği bilmişti kendisine, peki şimdi o direk yıkılırsa ne olur? Su da yıkılır. Parçalara ayrılır, toplanması bir daha imkansız olmak üzere....

Hazan'a ne demeli.
Daha çiçeği burnunda tevafukunun acısını mi yaşayacak içinde ondan bir parça taşırken? Hazan'in acısını anlatmaya ne kelimeler yetebilir ne de ifadeler....
Onun yaşadığı acıyı sadece aynı acıyı yaşayanlar bilir.
Hazan Yusuf için her şeyi yapabilecek kadar cesur bir kadındı özünde. Yusuf olmadan yaşar da nefes de alır aldığı nefes nefes olmasa da hayati devam eder donuk bir şekilde.
Hazan içinde ki yavru büyüdüğünde ne diyecek "evladım senin bir baban yok" mu? Yok. Olamaz.

"Hayat bu kadar acımasız değildir değil mi abi?"dedim başımı kaldırıp gözlerine bakarak.

"Değil midir Irem?"deyince bizim de ailesiz büyüdüğümüz gerçeğini hatırlattı bu bakışlar bana.

"Olmasın abi. Olmasın. Biz dayandık ama başkaları dayanamayabilir. Yusuf lazım bize. Gitmemeli. Daha gözlerini dünyaya açmamış o meleği yalnız bırakmamalı"dedim gözümden bir damla yaş yol bulup akarken.

"Şşşş. Yapma böyle. Iyi olacak Yusuf baksana Hazan sayesinde hayata geri döndü. Umutlu ol. Güven bana"

"Inşallah abi. Inşallah dediğin gibi olur."dedim ve tekrar başımı omzuna koydum gözlerim ve düşüncelerim bir yandan da Oğuz da iken.

~~~~~~~

Su'dan...

Hepimizin gözü ve kulağı gelecek iyi bir haberdeydi. Abim beni bırakmaz, gitmez. Bundan eminim. Onun bana veripte tutmadığı tek bir sözü bile yok. Annem öldüğünde de bize söz vermişti. "Anne demişti senin bu yaramaz kızın bana emanet artık. Onu mezun edip diplomasıyla yanına geleceğim inşallah. Bide evlendirmeden de gelmem yanına. Hatta onu bu dünya da yalnız da bırakmayacağım. Gerekirse önce o göçecek yanına sonra ben geleceğim...
Sana söz veriyorum anne" demişti mezarın başında gözyaşlarıyla.

GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#Where stories live. Discover now