" Yıldız komutanım kurşun içeride kalmış onu çıkarmamız lazım sonra dikiş atıp saracağız "

" Tamam Nazlı hanım hemen halledin biraz acelem var "

Nazlının önce uyuşturucu iğneyi vurup sonrada kurşunu çıkarmaya başlaması ile sanki benim canım yanmaya başladı ama Yıldız komutanda tek bir hareket bile yoktu sonunda işleri bitince Yıldız komutan ayağa kalktı

" Size geçmiş olsun savaş komutanım"

Dedikten sonra hızla revirden çıktı. Bende arkasından hala o acıya nasıl dayandığını düşünüyordum.


Yıldızdan devam

Savaş komutanı kurtarıp geri döndüğümüzde Rıza albaydan aldığım kesin emir ile revire gidip kolumu baktırdım ben koluma baktırırken Savaş komutanın dikkatli bir şekilde bana baktığını fark ettim.


O kadar uzun süre baktı ki bi an benim hayalet olduğumu anladığını bile düşündüm ama sonra surat ifadesinden yarama bu kadar dikkatli baktığını anladım.

Revirden çıktıktan sonra hemen Rıza albayın odasına gittim kapıyı çaldıktan sonra içeriden gelen izinle içeri girdim.

" Gel kızım otur"

Benim hala ayakta olduğumu gören Rıza albay yine sert bir şekilde konuştu.

" Bu bir emirdir Yıldız otur"

" Komutanım, Savaş komutanı kurtardık ama Baran elimizden kaçtı maalesef "

" Biliyorum kızım son zamanlarda o kadar yara aldıki daha büyük olaylar çıkarmasından endişeliyim "

" Bende komutanım bizi geçtimde sivillere saldırabilir, bize zarar vermeyince canımızı böyle yakmak isteyebilir."

" Büyük bir ihtimallede öyle yapacak kızım "

" Ne yapacağız komutanım ben takr-"

" Hayır kızım sen tekrar dağlara dönmüyorsun şu anlık burdasın , ama bir yanın dağlarda olmalı ki bazı şeyleri erken öğrenelim"

" Anladım komutanım merak etmeyin , komutanım"

" Söyle kızım "

" İçerdeki köstebeği buldunuz mu?"

" Maalesef kızım belli aralıklarla odalar aratılıyor dinleme cihazı için "

"Komutanım izin verirseniz burda olduğum süre içinde bende köstebeğin peşine düşmek istiyorum"

" Tamam kızım ama kimliğini tehlikeye atmadan yap ne yapacaksan ve olabildiğince çabuk haber uçur kartallara ki Baranı bulsunlar bize"

" Emredersiniz komutanım "

Tam selam verip çıkacakken Rıza Albayın konuşması ile ona döndüm.

" Bu arada bunlar aramızda kızım gerekli olan bilgileri ben Savaşa ve time söylerim sende onlarla öğrenmiş gibi yaparsın"

" Emredersiniz komutanım "

Albayın odasından çıkar çıkmaz kendi odama attım hemen kendimi, bu bir şeyler saklama durumunu hiç sevmiyorum ama mecburum.

Daha fazla vakit kaybetmemek için kasadan telefonu aldım ve bizim kartalların olduğu ortak bir gruba mesaj attım.

" Acil yardım lazım kartallar; Minik kuş uçtu yine ve bu sefer yüksek uçtu hemen onu indirmemiz lazım. Haa bide köstebekleride çok severmiş sık sık ziyaret edermiş"

" Anlaşıldı Hayalet bundan sonra minik kuşa biz bakarız sen hiç merak etme köstebeklerede götürürüz."

Telefonu kapatıp tekrar kasaya koyduktan sonra hemen dikişi sardıktan sonra en hızlısından duş aldım ve üstümü giyinerek yatağıma uzandım rahatlamanın verdiği etkiyle kendimi herkes için rüya alemi benim içinse kabuslar alemi olan uykuya bıraktım.

Yani yine acı anıların içine çekildim...

("  Babacığım bugün pikniğe gidelim mi lütfen."

"Tamam kızım gideriz annende bize güzel güzel yemekler yapar ,yaparsın dimi annesi?"

"Yaparım tabi size yapmayacağımda kime yapacağım "

"O zaman bugün piknik günü
Yaşasın yaşasın pikniğe gidiyoruz."

Yıldız o gün çok mutluydu uzun süredir babası göreve gittiği için  ayrı kalmışları,babası ve annesi Yıldızın bu hallerini görünce daha da mutlu oluyorlardı ama içlerinde bir yerlerde hep bir korku vardı ya bir gün bize bir şey olursa kızımız ne yapar? ya kızımıza bir şey olursa biz ne yaparız ? Diye düşünüp duruyorlardı.

Sırf pikniğe gidecekleri için bu kadar mutlu olan bu küçük kız bilse başlarına gelecekleri hiç çıkmak ister mi evden ?gitmek ister mi o pikniğe ?

Yıldız , annesi ve babasıyla güzel bir piknik yapmak için yola çıkmışlardı arabalarıyla piknik alanına doğru giderken bi anda babası ani fren yaptı hep beraber öne doğru savruldular .

Yıldız kafasını kaldırdığında karşılarında bir sürü adam gördü ve hepsinin elinde silah vardı ,annesi hemen ona saklanmasını söyledi o da kulaklarını kapatarak olabildiğince saklandı .

Anne ve babası ne olursa olsun teslim olmayacaklardı silahlarını alarak çatışmaya girdiler annesi bir yandan kızına kafasını kaldırmamasını söylüyordu.

Çatışma anne ve babasının mermisinin bitmesi ile son buldu yıldız ne olduğunu anlamadan bi anda saçından tutularak arabanın içinden çıkarıldı .

'Teslim olun komutan yoksa kızınız için hiç iyi şeyler olmayacak hahahaha''

"Bırak lan kızımı şerefsiz."

'"Cık cık cık hiç yakışıyor mu komutan böyle konuşmalar , size teslim olun dedim'"

"Tamam teslim oluyoruz kızımı bırak."

' Ha şöyle yola gelin ama kızınızda bizimle gelecek '

Yıldızın anne babasının ellerinin bağlanıp , kafalarına aldıkları darbeden sonra bayılmalarıyla beraber çığlık atması aynı anda olmuştu.
HAYIRRRRRRRR...)

Yıldız gördüğü kabusun etkisiyle kan ter içinde kalmış bir şekilde hızla doğruldu .

İşte herkesin korktuğu Hayaleti gördüğü tek bir kabus bu hale getiriyor çünkü içinde ki küçük kız o anları hep tekrar tekrar yaşıyor ...

Minnak bir duyuru:)
Bu aralar derslerimin yoğunluğu ve sınav haftasının yaklaşması sebebiyle pek fazla bölüm yazamıyorum. Elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum , bu konuda ki anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim:):)

Bu arada yorum ve oy atmayı unutmayın bide takip ederseniz çok güzel olur ...🙃🙃🙃

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Where stories live. Discover now