59. BÖLÜM

4.5K 281 47
                                    


Yeni bölüm ile karşınızdayım, umarım beğenerek okursunuz.(Yazım yanlışları olduysa kusura bakmayın lütfen.)

Bu arada bölüm sonunda ufak bir duyurum olacak.

İyi okumalar😇









Poyrazdan Devam

Verilen koordinatlara ulaşmıştık, Kartallar bizden önce gelmişti üstelik çatışmayada başlamışlardı.

Bizimde gelmemiz ile kısa zamanda şerefsizleri etkisiz hale getirdik, biz eve doğru ilerlerken o sırada Hayalet, Emrah ve Gölge timi evden çıkmış bize doğru geliyorlardı, o sıra evde bir anda patlama oldu be hepsi yere düştü.

Koşarak yanlarına gittik, biz askerlere bakarken doktor ve Savaş hayaletin yanına gitmişti, durumları iyiydi ama fazlası ile hırpalanmışlardı. Ayağa kalkmalarına yardımcı olurken bir anda doktorun bağırmasını duyduk, ben hemen yanlarına gittim.

Tahminimden daha kötü bir haldeydi, hiç iyi görünmüyordu, Hayaletin neresinde yarası olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde sırtındaki yaraları gördüm ve kafamdaki parçalar birleşti.

Anladığım gerçekle çok büyük bir şaşkınlık yaşadım, herkesin hayatını kurtaran Hayalet benim sevdiğim kadındı, yani Yıldızdı ve durumu hiç iyi değildi.

Ben üzerimdeki şaşkınlığı atmaya çalışırken, doktorda Yıldız'ın yarasına müdahale ediyordu ama Yıldız'ın canı çok yanıyordu, bunu istemsiz çıkardığı sesten ve sık sık aldığı nefeslerden anlamıştım.

Savaş Yıldız'ın elini tutmuştu, o sırada da diğer elinide ben tutum, işte o an Yıldız'ın çektiği bütün acıyı kendime almak istedim. Yıldız daha fazla dayanamadı ve benim için cennet bahçesine açılan gözlerini kapattı.



Çok fazla kan kaybetmişti, helikopter gelmesi ile hemen helikoptere bindi.Savaş ve ben Yıldızla birlikte gidiyorduk, ikimizde bırakamamıştık. Sağlık çalışanları Yıldıza müdahale ederken ben bakışlarımı Savaşa çevirdim ve konuşmaya başladım.


"Savaş, Hayaletin kim olduğunu siz biliyor muydunuz?"

"Biliyorduk Poyraz, sana kardeşim olduğunu söylediğim zaman öğrenmiştim."


"Savaş , ona olan hislerimi biliyordun, neden söylemedin? Eğer biliyor olsaydım onu bu hale düşmesine izin vermezdim."

"Poyraz, bunu söyleyip söylememek benim kararım değildi,  Yıldız söylemedi ve o söylemeden ben söyleyemezdim. Ayrıca Yıldızı, Rıza Albay bile durduramadıysa sen de durduramazdın."

"Bir şekilde engel olurdum, hatta gerekirse onu bir odaya kilitlerdim. Savaş, Yıldız'ın şu haline bak."

"Onu tanımıyormuş gibi konuşma Poyraz, eğer kafasına bir şey koyduysa kisme önüne geçemez. Heleki işin sonunda bir asker ölecekse ya da zarar görecekse onu ben dahil kimse durduramaz."

Savaş'ın söylediklerinde haklı olduğunu biliyordum, derin ve sıkıntılı bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Herkes için kendini feda ediyor ama onu için bir şey yapmama izin vermiyor.Yıldız, kalbine girmem izin vermiyor Savaş.

Onun ne kadar inatçı olduğunu biliyorum ama bende en az onun kadar inatçıyım, onun kalbini kazanacağım ve sevgimle onun yaralarını saracağım."






DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin