42. BÖLÜM

6.7K 445 121
                                    

Yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz.

Eğer yazarken bir yanlışım olduysa kusura bakmayın.

Hepinize iyi okumalar.




Savaştan Devam

Yıldız'ın bilincinin kapanması ile içimde bir şeyler koptu ve onun o güzel gözleri ile karanlığa ulaştı.

Evet Yıldız'ın bizden sakladığı sırrını öğrendim ama onun bu durumda olacağını bilsem, hayalet olduğunu ömrümün sonuna kadar öğrenmemek isterdim.

Şu an da Yıldız'ın kim olduğu, ne yaptığı umrumda değil. Kucağımda kanlar içinde yatan kardeşimin sadece yaşamasını ve bana bir kez daha dönmesini istiyorum.

Nabzı atıyordu ama hala kanaması vardı, doktor arabayı o kadar hızlı kullanmıştı ki yarım saatlik yolu nerdeyse on beş
Dakikada gelmiştik.

Bahsettiği hastaneye geldik hızlıca Yıldız'ı içeriye aldılar, bu sırada da Karan Rıza Albaya haber vermişti.

Hastane çok büyük değildi ama doktorun dediği gibi, en azından müdahale edilebilir steril bir ortamdı. Karanın dediğine göre Rıza Albayda gerekli hazırlıkları yaptırmış buraya bir helikopter göndertmişti.

Yıldızı odaya aldıklarında doktorda içeriye girdi, bizde Karanla dışarıda kalmıştık. Ben üzerimde kardeşimin kanı ile duvarın dibinde göz yaşlarımı akıtıyordum, Karanda sessizce karşımda oturuyordu.

Ben yıllar önce gerçek ailemi kaybetmiştim, sonra babam sandığım kişiyi kaybettim, kısa bir zaman önce annem dediğim kadının hastalığını  öğrendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ben yıllar önce gerçek ailemi kaybetmiştim, sonra babam sandığım kişiyi kaybettim, kısa bir zaman önce annem dediğim kadının hastalığını  öğrendim. Yaşadığım bu kadar acı veren olayların arasında başıma gelen  en güzel şey Yıldız'ın hayatıma girmesi ve benim kardeşim olmasıydı.




Yıldızı içeriye almalının üzerinden bir saat geçti, bana asırlar gibi gelen bir saat olmuştu. Odanın kapısı açıldı ve  içerden doktor çıktı ardından da konuşmaya başladı.

"Müdahale ettik ama kurşun tehlikeli bir yerde bu yüzden, sadece kanamasını durdurabildik. Biz hastaneye gidene kadar dayanır."

Beynim adeta işlevini yitirmiş gibiydi, ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum. Karan hemen Rıza Albayla iletişime geçti ben aynı ruhsuzlukla duvarın dibine çöktüm, benim bu halimi gören doktor yanıma geldi ve omzuma dokunup konuşmaya başladı.

"O iyi olacak Savaş, bu kadar seveni varken bizi bırakmaz ama senin de kendini toparlaman lazım. Uyandığında seni bu halde görürse inana bana hepimizin canını okur. Hadi şimdi ayağa kalk."

Doktor bana elini uzatmıştı, bende bir süre suratına baktım daha sonra elinden tutum ve onun yardımı ile ayağa kalktım. Doktora teşekkür eder gibi bakıyordum tam o sırada Karan geldi.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin