65.BÖLÜM

3.7K 246 65
                                    

Merhaba güzel okuyucularım, bugüne özel olarak bölümü erken yayınlamaya karar verdim. 2021 yılının son bölümü yayınlamış bulunmaktayım.

Umarım 2022 yılı hepimize iyilik, sağlık, mutluluk ve güzellik getirir. Bu yıl hepimiz için güzel bir yıl olur ve umarım sizlerin desteği ile daha güzel kitapalar yazarım.

Hepinizi iyi yıllar diliyorum.🎊
❤️💙

Veee sizleri güzel bir bölüm ile baş başa bırakıyorum. Yorum yapmayı ve YILDIZI parlatmayı unutmayın lütfen.





Yıldızdan Devam

Rıza Albay uygun bir konuma helikopter göndermişti, Poyraz ve Gölge timinin güvenli bir şekilde helikoptere bindiğinden emin olduktan sonra bizde sığınağa gitmiştik.

Sığınağa girdiğimizde doktor vakit kaybetmeden kurşunu çıkardı ve yaramı dikti. Ardından da Rıza Albay ile durum değerlendirmesi yaptık, ona kampta bulduğum belgelerden bahsettim hatta bir kopyasını onlara gönderdik, sonrasında da dinlemek içim odama çekildim.

Doktor ağrım için bir kaç ilaç vermişti, ilacı içtikten sonra uykum geldi. Uykuya karşı daha fazla direnemedim ve kendimi teslim ettim.


"Birinin saçlarımı okşaması ile gözlerimi açtım, yüzüme vuran güneş ışığından dolayı gözlerim kamaşmıştı, bir süre sonra alıştım ardından da ayağa kalktım ve dizlerinde yattığım kişiyi gördüm.

Poyraz, bütün yakışıklılığı ile karşımda duruyordu, üzerinde beyaz bir gömlek ve beyaz bir pantolon vardı, ayrıca yüzünde de içimi güneşten daha çok ısıtan bir gülümseme vardı. Bakışlarımı kendi üzerime çevirdiğimde ise üzerimde beyaz papatya desenli bir elbise olduğunu gördüm.

"Günaydın, gün ışığım."

"Poyraz, biz neredeyiz?"

"Evimizdeyiz Yıldızım. Hadi gel sana bir şey göstereceğim."

Poyraz elimden tutmuştu ve beni ayağa kaldırmıştı, biraz ilerlediğimizde karşımıza bir kapı çıktı, Poyraz kapıyı açtı ve içeri girdik.

Ortam bir anda değişti o güzel orman gitti yerine büyük bir düğün salonu geldi, üstelik bizimde kıyafetlerimiz değişmişti, Poyraz'ın üzerinde damatlık benim üzerimde ise gelinlik vardı.

Neler olduğunu bir türlü anlayamıyordum fazlasıyla şaşkındım, bakışlarımı bir kez daha Poyraza çevirdiğimde karşımda başka birisini gördüm, Poyraz'ın yerinde bir başkası vardı ve bana sinsi bir şekilde gülümsüyordu, hızla yanımdaki kişiden uzaklaştım."


Panikle gözlerimi açtım ve nefes alamıyormuş gibi hissetim, gördüklerimin rüya olduğunu anlayınca kendimi sakinleştirmeye çalıştım, bir süre sonra da nefesim düzene girdi.

"O nasıl bir rüyaydı öyle? Güzel başlayan rüyam resmen kabusa dönüştü.

Ah Yıldız ah! Nasıl bir bilinç altın var anlamıyorum ki."

Yataktan kalktım ve kendime kahve yaptım, ardından da odamda bulunan küçük camdan yıldızları izlemeye başladım.





Poyrazdan Devam

Karargaha geldikten sonra bizi sinirli bir Rıza Albay karşılamıştı, bakışları herkesin üzerinde dolaşmıştı ama benim yüzüme bile bakmamıştı. Yaptığımın yanlış olduğunu biliyordum ama o an gözümün önün siyah bir perde inmişti ve sadece kardeşimi kurtarmaya odaklanmıştım.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin