56. BÖLÜM

4.5K 314 73
                                    

Yeni bölüm ile karşınızdayım, hepiniz hoş geldiniz.

Umarım beğenirsiniz iyi okumalar 😁😁









1 Hafta sonra

Savaştan Devam

Yıldız vurulalı tam bir hafta olmuştu, hatta bu bir hafta içinde ikinci ameliyatınıda oldu ve diğer kurşunuda çıkardılar. Doktoru herhangi bir hayati tehlikesinin olmadığını ama Yıldız'ın bir türlü uyanmadığını söyledi.

Söylediğine göre bu durum psikolojik olabilirmiş, yani Yıldız geri dönmek için, uyanmak için çabalamayı bırakmış ama o pes etsede biz pes etmemiştik, sürekli onun yanına gidiyorduk ve olan biten her şeyi anlatıyorduk.

Hatta Poyraz'ın bir kaç kez doktordan gizli, Yıldız'ın yanında kaldığına şahit olmuştum.

Evet ona kızıyordum ama en çokta korkuyordum, çünkü Yıldızda Poyrazda yaralıydı. Aklımda hep şu düşünce dönüp duruyor, ya birbirlerinin yaralarını iyileştirmek yerine, birbirlerine daha çok zarar verirlerse? Kardeşimin zarar görmesinden korkuyorum ama bir yanımda Poyraz'ın gözlerinde ki aşkın canlılığını görmezden gelemiyordu.


Geçen bir hafta boyunca bizde boş durmadık, Kartallar ile sürekli irtibat halindeydik ama bir türlü Sahra'nın yerini bulamadık, kendi çok iyi saklıyordu.

Rıza Albay'ın söylediğine görede Emrah'ın çoktan görevden dönmesi gerekiyordu ama biz bir haftadır ondan hiç bir haber almamıştık. İçimde kötü bir his vardı, umarım Emrah'ın ortadan kaybolmasında Sahra'nın bir parmağı yoktur.


Bugünde Yıldız'ın yanına gelmiştim, sandalyeye oyurdum ve ellerini tutum ardından da usulca saçlarını okşamaya başladım, derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Hadi meleğim uyan artık, sen yokken hiç bir şeyin tadı tuzu yok. Biliyorum duyuyorsun beni, vazgeçme meleğim, bizden vazgeçme.

Biliyor musun Poyrazda dört gözle senin uyanmanı bekliyor, biliyorum öyle kolayca sevemezsin, sevsen bile hemen kabul etmezsin ama senin kalbindede ona karşı bir sıcaklık oluştu değil mi? Hadi uyanda o Poyrazı bir güzel süründür bende zevkle izleyeyim.

Hem sen sevmezsin böyle uzun süre yatmayı, uyan artık dağlar şerefsiz kaynıyor, sen olmadan halledemeyiz  biz sen bizim güç kaynağımızsın. Hadi meleğim bizim için olmasa bile gökte dalgalanan al bayrak için uyan.

Ben şimdi gidiyorum ama yine geleceğim, bu sefer geldiğimde de  sen uyanacaksın biliyorum."

Yıldızı saçlarından öptüm ve odadan çıktım, sulanan gözlerimi sildim o sırada da telefonum çaldı, arayan kişi Poyrazdı bekletmeden açtım.

"Savaş, hemen karargaha gelmen lazım."

"Ne oldu Poyraz?"

"Bir şeyler bulduk, Rıza Albay çağırıyor çabuk ol."

"Tamam geliyorum."

Karargaha gitmek için hastaneden çıktım ve arabama binip hızla Karargaha doğru sürmeye başladım.

Karargaha gelince arabamı park ettim ve inip toplantı odasına doğru ilerlemeye başladım. İçeri girdiğimde herkesin burda olduğunu gördüm, bende yerime oturunca Rıza Albay konuşmaya başladı.

"Biliyorsunuz, Emrah Yüzbaşıdan uzun zamandır herhangi bir haber yoktu ama bugün bize bir video gönderildi."

Rıza Albay konuşurken oldukça zorlanıyordu ama bunu bize belli etmemeye çalışıyordu, anlaşılan o videoda pek iyi şeyler yoktu.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin