74.BÖLÜM

3K 179 34
                                    


Merhabalar güzel okuyucularım ve yeni gelen okuyucularım hoş geldiniz. Öncelikle hepimizin Ramazan ayı kutlu olsun diliyorum ve şimdi bölüme geçiyoruz.

Oldukça güzel bir bölüm ile karşınızdayım, şimdiden sizleri uyarmak istiyorum bölümde birazcık duygusal kısımlar olabilir.

Hepinize iyi okumalar...🤗






2 HAFTA SONRA

Poyrazdan Devam

Sevdiğin dostunu, yıllardır omuz omuza savaştığın kardeşini, yoldaşını kaybetmek ve sevdiğin kadını kaybetme korkusu ile karşı karşıya kalmak, bunların birisini yaşamak bile çok zorken ben hepsini bir günde yaşadım.

Umut, kardeşim, bu vatan uğruna can veren şehidimiz, elindeki sancağı bize devredip giden, annesinin ve babasının tek umudu olan koca yürekli adam.

Kardeşimin şehit olmasının üzerinden koskoca iki hafta geçmişti ama ne ben ne de timim hala o acıya bir merhem bulamamıştık, ilk an ki gibi canımız yanıyordu. O gün Umut'u o halde gördüğümde bir kurşunda benim kalbime saplanmıştı.

Umut'un cansız bedenine ne kadar süre sarıldım bilmiyorum ama daha bir şoku atlatamadan Fatih'in kollarında, cansızmış gibi yatan sevdiğimi görmüştüm ve o an nefesim kesilmişti. O andan sonra ise her şey çok hızlı gelişti ve hızla Karargaha döndük ama asıl sürprizin bizi orada beklediğini bilemezdik.

Halime teyze ve Tuğrul amca, Umut'un anne ve babası. Uzun zaman sonra oğullarına sürpriz yapmak için ziyarete gelmişler ama kim bile bilirdi ki oğullarının naaşını göreceklerini? Hala daha Halime teyzenin o acı feryadı kulağımda çınlıyor.



2 HAFTA ÖNCESİ

Fatih, Yıldız ve Sinan'ın yaralarını kontrol ederken helikopter nihayet piste inmişti, bizim inişimiz ile sağlık ekipleri gelmişti ve yaralıları alıp hızla hastaneye gitmek üzere yola çıkmıştı. Herkes sıra ile helikopterden indi en son ise ben inmiştim.

İndiğim anda ise Rıza Albayın arkasında duran Umut'un anne ve babasını gördüm, o an dünyam başıma yıkıldı ben bu yüzleşmeye hazır değildim, hatta buna hiç birimiz hazır değildik.

Merakla bizim olduğumuz tarafa bakıyorlardı, bir süre sonra sanki hissetmiş gibi Halime teyzenin gözleri doldu ve kalbini tutu, o an da sağlık çalışanları helikoptere girdi ve Umut'un naaşını alıp sedyeye koydular, tam ambulansa götürüyorlardı ki Halime teyze onları durdurdu.

Bakışları önce bizi buldur, ardında da sedyeye baktı ve titreyen elleri ile örtüyü kaldırdı. İşte o an Karargah yıkıldı, dünya ise bizim için durdu, bir annenin acı feryadı bizim omuzlarımıza tonlarca ağırlıktaki bir kaya gibi oturdu.

"Umuttt! Yavrum, annem kalk oğlum kalk! Bak annen geldi sana geldi yavrum. Daha sana doya doya sarılamadım, saçlarını sevemedim, daha senin çocuklarını kucağıma alamadım oğlum. koruyamadım seni kınalı kuzum, Umudum!"

Halime teyze oğlunun naaşına sarıldı ve feryat figan ağladı, Tuğrul amca ise gözyaşlarını sessizce döktü. Oğlunun bedeninin yanında, başı dik durdu ama gözyaşları çoktan intihar etmişti.

Umut, zorlada olsa annesinden alındı. Halime teyze çok direndi, ilk başta oğlunu vermedi götürmeyin dedi oğlum çok üşüyor, onu benim kollarımdan almayın dedi ama çoktan bir hainin kurşunu oğlunu onun sıcacık kollarından almıştı.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin