51.BÖLÜM

5.1K 339 24
                                    

Ta ta ta tam, yeni bölüm ile karşınızdayım. Bugün sınavım olmasına rağmen sizleri bölümsüz bırakmak istemedim ve bölümü yetiştirdim.( Bu arada sınavdan geçtim😃)

Evet hepinize iyi okumalar, umarım beğenirsiniz, umarım sizlere güzel bir bölüm yazmışımdır.







Savaştan Devam

Yıldız'ın anlattıklarından sonra içimde bir sızı hissetim, çok derinde uzun zamandır gizlediğim ve göz ardı ettiğim bir sızıydı. Duyduklarım o sızıyı daha şiddetli hale getirdi artık kendini daha fazla belli ediyordu.

Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı yanımda uyuyan melek kardeşime çevirdim, şu an çok masum duruyordu tıpkı bir melek gibi ama sinirlendiğinde içinden çıkan canavara bir çok kez şahit olmuştum.

Bir yandan bu kadar güçlü olması beni sevindiriyordu ama bir yandanda içindeki yanan o yangının ona zarar vermesinden korkuyordum. Hala daha gördüğüm rüyayı unutmamıştım, beni derin uykudan bir kez daha kardeşim kurtarmıştı, peki ya evlendiğim kadın kimdi? Bu zamana kadar aklıma bile gelmeyen evlilik ne diye bir anda rüyama girdi? Bu soruların hiç birinin cevabını bilmiyordum ama hayat yine benimle oynamaya başlamıştı.

Ağrımın arttığını hissettiğim an içeriye hemşire girdi ve ilaç saatimin geldiğini söyledi, ilacı aldıktan sonra ağrım hafifledi ardından da kendimi derin bir uyuya bıraktım.

Oda da duyduğum ses ile bilincim açılmaya başladı, anladığım kadarıyla Yıldız telefonla konuşuyordu.

"Evet komutanım, bir kaç kişiye hayaleti sormuş ama daha izine ulaşamamış."

Kimden bahsettiğini anlamamıştım ama dinlemeye devam ettim.

"Anladım peki, biliyorsunuz ki siz uygun bir yer ayarladığınızda ben her zaman hazırım ama unutmayın ona soracak olduğum bir hesap var, yaptıklarının bedelini ödeyecek."

"Tamam tamam, dediğim gibi öldürmeyeceğim ama süründüreceğim."

"Savaş mı? Oldukça iyi hatta o kadar iyi ki şu an beni dinliyor."

Yıldız'ın söylediği şey ile şaşırdım, telefonu kapattı ve bakışlarını bana çevirdi.

"Şaşkın ördek gibi bakmayı kes abiciğim, sonuçta ben bir askerim üstelik oldukça güçlü bir asker, bu yüzden senin uyandığını anlamam uzun sürmedi."

"Ne olursan ol, sen benim hep küçük kardeşimsin şimdi söyle bakalım kimden bahsediyordunuz?"

"Savaş, bu konuya karışmanı istemiyorum, bu hayaletin meselesi."

"YILDIZ!"

"Tamam söyleyeceğim ama işime burnunu sokmak yok! Karanlık,
hayaleti arıyor."

"Neden ki? Bile bile ölüme gidiyor resmen."

"Sana söylemiştim ya bir gerçeği öğrendi diye, işte hayatını değiştiren o gerçeği saklayan ve yalanlar söyleyen kişiyi cezalandırmak için hayaleti arıyor.

Tam da hayaletin istediği şeyi yapıyor ama öncesinde sana ve arkadaşlarıma yaptıklarının bedelini ödeyecek."

"Yıldız, onu gördüğün anda içindeki öfkeye hakim olabilecek misin?"

"Sen merak etme abi, ben nelerle başa çıktım bir bilsen, elbette ki onunlada başa çıkarım. Hem Rıza Albaya sözüm var, o vicdansız sadece yaptıklarının bedelini ödeyecek o kadar. Şimdi ne hakkında konuştuğumu öğrendin rahatladın mı acaba?"

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin