39|End Pt2 ⚜

850 91 194
                                    

Ya'Aburnee

Sizi duygulandıran
bir şarkı yada meyda
ile okuyun lütfen.
edit-khhvjim

1 Yıl Sonra - 30 Aralık

Kar kokusu şehrin tüm sokaklarını sarmış, insanlar bir yerlere yetişmek için oradan oraya koşuşturuyordu. Ellerinde olanın değerini bilmeden, yüzlerce yarınları yaşayacaklarını sanarak yaşıyor ölümü hesaba katmıyorlardı. Pişmanlık içinde kavrulmanın somut terimi olan hastam içeri girdiğinde günden güne kendini öldürüşüne seyirci kalıyordum. Bu öldürüş düşünüldüğü gibi kanlı veyahut keskin bir bıcaklı değildi. Kendini her şeyin sorumlusu olarak görüyor ve söylemediği kelimenin suçluluk duygusu ile kendini öldürüyordu.

Kırmızının en koyu olan tonu gözlerinde hakimiyet kurmuşken zayıflıktan çöken suratı ve elmacık kemikleri acı çektiğini en büyük kanıtı gibiydi. Her zaman ki paspal kıyafetlerine nazaran bu gün giyimine oldukça önem vermiş hatta elinde bir demet beyaz lilyumlarla gelmişti. Sessizliğe mühürlenen dudaklarıyla tek kelime etmeden öylece şömine yanında ki koltuğa oturup ızdırap çektiğini belli eden bakışlarını yanan odunlara dikmişti. Suskunluğuna seanslar başladığı ilk günden alışkınken her zaman ki gibi bir şeyler anlatması için konuşmayı başlatmak için dudaklarını aralayacakken yabancı olduğum tınısı kulaklarıma dolmuştu.

" Oda sıcak ama kemiklerim buz tutmuş. Nefes alıyorum ama ciğerlerim oksijensizlikten patlayacak gibi, kalbim atıyor ama sesini duymuyorum, zaman geçiyor ama ben durmuşum doktor hanım."

Ateşin ışıltısı göz yaşlarında yansırken odaya zorlanarak bıraktığı nefesi tüylerimi ürpertirken hissettiği acının boyutunu kavramaya çalışıyordum. Karşımda oturan genci, yaşayan bir ölüye çeviren bu büyük acıyı algılayıp ortadan kaldırmak istiyordum. Tamamiyle kendine ızdırap vermek için yarattığı cehennemde görünmez bir ateşle kavrulurken kalbinde yer edinen boşluğun doğurduğu acıyla çaresizce yanarken acınası görünüyordu. Ölemiyor aynı zamanda yaşamıyorken arafta sallanan hastalıklı bir ruh gibiydi.

" Beni ben yapan her şeyin aslında onun var ettiğini ve onun gidişiyle benimde yok oluşumu bir yabancı gibi izliyor ama hissettiği o katlanılmaz acıyla boğuluyorum. Ben artık başa çıkamıyorum."

Göz yaşları bir biriyle yarışır gibi dökülürken elini kalbinin üzerine götürüp sıktığında çaresizce fısıldadı.

" Ölü olan bir kalp nasıl bu kadar acı verir?"

Sorduğu soruyla tüm kelime haznemin daraldığını alfabede ki tüm harfleri unuttuğumu hissettim. Verecek cevabım yoktu. Kaçmayı seçmiştim.

" Elinde ki lilyumlar çok güzeller kim için?"

" Kendime... Bu gün doğum günüm."

Bir ölüden farksız benliğinin doğum gününü kutlamak için çiçek alması ve bunu söylerken acı çekmesi merakımı körüklerken mırıldandım.

" Kendini önemsiyorsun Taehyung, bu çok güzel bir şey. "

" Kendimi önemsediğimden değil, bunlar sadece ilk ve son olan bir rica."

OWNER¹ MİNE 棄者 Место, где живут истории. Откройте их для себя