15|⚜

1.7K 184 60
                                    

Ruhumun Ve Eşinin Katili


Taehyung :

Göğüs kafesim sıkışırken dışarıya titrekçe bir nefes verdim. Oturduğum kafenin camına çarpan yağmur damlalarını izlerken çok fazla ağladığım için yanan gözlerimi ovuşturdum.

" Biraz daha iyi misin?"

Karşımda oturan Jungkook'a gözlerimi diktiğimde onunda en az benim kadar durgun olduğunu görebiliyordum. Benim için üzülüyor ve endişeleniyordu. Her zaman yanımda olan bu adama çok fazla minnettardım. En kötü günüme ortak olmuş çıkmaza girdiğim her an yanı başımda bulmuştum bedenini. Şimdide soyunma odasında beni çıkartıp sakinleştirerek bu şirin kafeye getirmişti.

" İyiyim. Yanımda olman bana iyi geliyor."

Dudaklarıma yerleştirdiğim tebessüm ile konuşurken Jungkook'da önündeki kahve fincanın kenera çekerek masaya dirseklerini yasladı.

" Hyung. Yaşadıkların hiç kolay değil bunu biliyorum ve senin düşündüğün aksine sen, çok güçlü ve dayanıklı birisin. "

Kafasını yağmurun ıslattığı cama çevirip derin bir nefes almıştı.

" Eskiye takılıp kalma artık önüne bak onun varlığını unut ve hayatına devam et. Onun için tek bir göz yaşı bile dökme. "

" Jungkook, bende devam etmek istiyorum ama Jimin buna engel oluyor o yokmuş gibi davrandığım her an karşıma çıkıyor. Ve ben sandığın kadar güçlü değilim eski arkadaşımı bulduğum sandığım ilk dakikada kendimi ona bırakan güçsüz biriyim. Jimin beni yakıp kavursada ondan tamamiyle nefret ettiğimi söyliyemem. Benim masum arkadaşım beni mezuniyetten sonra terk ederken o günden sonra onu kalbimin en tenha yerinde sakladım. Beni sevdiğim adamın gözünde iğrenç bir konuma soksa dahi, Jimin'de hala o masum çocuğu arıyorum, o çocuğu özlüyorum. "

Gözlerim tekrardan dolmaya başlarken sustum.

" Taehyung. Jimin içinde o çocuğu öldürdü şuan sana acı çektiren kişiden fazlası yok onun içinde. Üvey kardeşinden intikam almak için seni kullanan bir adamdan söz ediyoruz. En yakın arkadaşını kendi elleriyle ölüme iten birinden bahsediyorum, böyle birinin içinde o masum çocuğu arama. "

Jungkook'un saygı ifadesini kullanmayarak konuşması aptalca düşündüğümün bir uyarısıyken sarf ettiği kelimelerin doğruluğu kalbimi kavuruyordu.

" Jungkook bazen bana baktığında bal rengindeki gözlerinde görebiliyorum-"

" Taehyung kendini böyle aptalca şeylerle kandırma! Onun gözlerine baktığımda sadece seni etkisi altına almak istediğini görüyorum ve inan bana gerçek olan da bu."

Masada soğumaya yüz tutmuş kahvelerimizi almak için gelen garson Jungkook'un susmasını sağlarken yanağıma düşen göz yaşlarımı hızla silip yeni bir tane gelmemesi için kendimi sıktım. Garsonun yanımızdan ayrılmasıyla Jungkook dudaklarını tekrardan araladı.

" Hyung eski arkadaşının öldüğünü farz et ve öylece devam et hayatına çünkü öyle biri yok artık. Ve kalbinde Mark'a karşı beslediğin duygu her neyse söküp at. "

" Mark'a karşı hiç bir şey hissetmiyorum. Beni çöp gibi kenara atan birini hala sevemem zaten, sadece söylediği kelimeler çok ağır geldi kalbime. "

Aramızda oluşan sessizliğe eşlik eden hafif melodiyle derince düşündüm. Gözlerimin önünden geçen anıları tek tek seyre daldım. Lilyumun masumiyetiyle dolan güzel anılar yavaş yavaş silikleşmeye başlıyordu. Birlikte attığımız kahkahalar benim çığlıklarıma dönüşüyor, gülümsemelerimizin bir birine karıştığı dakikalar yerini benim ağlayışlarıma emanet ediyordu. Hissettim, gerçektende yok olduğunu o güzel çocuğun tamamiyle silindiğini hissettim evrenden. Park Jimin içinde lilyum kokulu Jimini öldürmüştü.

OWNER¹ MİNE 棄者 Where stories live. Discover now