21|⚜

1.8K 189 195
                                    

İnci Taneleri

Jungkook:

Gerginlik tüm bedenimi sararken onu tekrardan öpme düşüncesi kalbimi çarptırıyordu, ellerim buz kesmişken gözlerim sadece onun irislerine odaklanmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum verilen görevle sadece ona bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum etraftan onu öpmem için yükselen tezahurat sesleri yükseldikçe çaresizliğim ile sadece onun simsiyah gözlerine bakıyordum. Yoongi'yi öpmek istemiyordum onunla bir daha o şekilde yakınlaşmak istemiyordum onunda beni istemediğini çok iyi biliyordum beni hata olarak tanımlarken şimdi bir kez daha benimle tekrarlayamazdı o hatayı.

Yugyeom'un kolumdan sarsması ve çocukların alkışla bağırması tüm düşüncelerimi etrafa dağıtırken gözlerimi Yoongi' den çekip bu sefer Yugyeoma dikmiştim bunu yapmayı istemiyordum ve bunu Yugyeom çok iyi biliyordu.

" Bu bakışlar bende etki bırakmıyor tavşanım. Denileni yap!"

Gülerek başladığı cümlesine ciddi ve bir o kadarda sert ses tonuyla bitirince bakışlarımı tekrardan Yoongi'ye çevirmiştim gözlerimiz birbiriyle buluşur buluşmaz göz temasımızı bozarak kafasını yukarı kaldırdı daha sonra gözlerini kapattı ve sesiz bir şekilde yutkundu adem elması öyle güzel hareket ettiki gözlerimin önünde ben kendimi oradan alamazken kalın ve donuk sesi kulaklarıma doldu.

" Yap hadi."

Bunu demesini mi bekliyordum bilmiyorum ama anlamlandıramadığım bir güç sanki beni ona çekiyormuş gibi dudaklarımı onun inceliklerine bıraktım. Küçük bir öpücük bıraktım pembeliklerine ama geriçekilemedim yapamadım ayrılmadım dudaklarından. Sanki geriçekilirsem kötü bir rüyaya adımımı atacak gibiydim. Dudaklarım hareketsizce dururken Yoongi birden küçük buseme karşılık vermişti kendi dudakları arasına aldığı alt dudağımı emip içne çekiyor kendince işkence çektiriyordu.

Belime sardığı sıkı kolları artık sınırımı zorlarken kendimi onun kucağına attım. Ellerim yolunu biliyormuş gibi direk saçlarını bulurken dudaklarım yerinde duramıyordu biz kendimize hakim olamıyorduk. Dudakları tüm benliğimi istermiş gibi dudaklarımda hareket ediyordu, dudaklarım onu istiyormuş gibi dudaklarını eziyor, dili dileme dolandığında tanıdık tat dört bir yanımı sarıyordu. Etrafımızdaki tüm sesler birer uğultuya dönüşmüştü kimsenin sesi yoktu kulaklarımda sadece benim ve Yoongi'nin hızlıca atan kalplerimizin sesi vardı. Dudakları ile dudaklarıma uyguladığı eziyete bu sefer dişini de dahil ettiğinde ve aynı zamanda belimdeki elleri kalçamı sıkarak kendine çektiğinde bedenime yayılan zevk dalgası beni güçsüzleştirmiş ve saçındaki elimi göğüsüne düşürmüş ağzına doğru inlememi sağlamıştı.

Demin sadece duyduğum kalbinin sesi şimdi avucumun altında atıyorken durmuştuk yıllar önce hata olarak adlandırdığımız şeyi şimdi büyük bir zevkle tekrarlamamız anca kafamıza dank etmişken kapalı gözlerimi açmıştım. Koyu olan gözleri mümkünmüş gibi daha çok koyulaşıp büyümüştü gözleri yüzümün her bir zerresini tararken demin yaptığımız şey daha yeni kafama dank ediyordu.

" D-dostum sadece küçük bir öpücükten bahsetmiştim."

Yugyeom'un konuşmasıyla kafamı ona doğru çevirmiştim o dahil diğer herkes ağzı açık bir şekilde aldığımız pozisyonu ve bizi süzerken ne diyeceğimi bilemezken Sehun şaşkınlığını atmış bir vaziyette dalga geçerek konuşmuştu.

" Birbirlerini yemek için bizim öpüşün dememizi bekliyorlarmış halbuki bunu o raflarını düzenlediğiniz kütüphanede ileriye taşıyabilirsiniz."

Beynim durmuştu tam anlamıyla tüm vücüdüm ve dilim pelteleşmişti hiç bir şey diyemiyordum tek yapabildiğim hızlı bir şekilde Yoongi'nin kucağından kalkıp ormana doğru koşmaktı. Zihnime dolan görüntüler kalbimi yok ederken beynim karman çormandı aylar önce beni öptüğü için onu suçlayan benken şimdi aynı şeyi büyük bir zevkle yapmış olmam kendimi aşağılık bir sürtük gibi hissetmeme neden oluyordu. Adımlarımı gittikçe hızlandırıyordum koştukça koşmak istiyordum kendimden düşüncelerimden her şeyden kaçmak istercesine hızlı koşuyordum nefes alamıyordum ama bu umrumda değildi. Nefes alış verişlerim gittikçe hızlanırken göğüsüm tıkandı ama ben yine durmadım oksijensizlikten gözlerim kararana kadar koştum tam kendimi karanlığa çekecekken tuttu beni sarsttı kollarımdan defalarca ismimi zikretti kulaklarımın dibinde.

OWNER¹ MİNE 棄者 Where stories live. Discover now