19.BÖLÜM ~DEĞER VERMEK~

11.1K 668 516
                                    


Yeni bölüm...

Yorumlarınızı ve oylarınızı daha iyi yerlere gelmek için bekliyorum. Biz bir aile olduk. Neyse sizi fazla tutmayayım.

Keyifli okumalar~

----------
O hem içimdeki ateş, hem de durmak bilmeyen yağmurdu.
----------

▪︎YAZARDAN▪︎


Iki taraf da biribirlerinin özlemini çekiyordu. Kavuşmak bu kadar değerli görünmemişti ayrı kalana kadar. Fakat birbirlerinden ayrı kalmaları birbirlerine olan sevgilerini arttırmıştı. Cezanın en kötü tarafı da ne halde olduklarını, ne hissettiklerini karşı tarafın bilmemesiydi.

Birisi balkonda gecenin soğukluğu eşliğinde aya bakarken yalnızlığa kapanıyordu. Diğeri ise sırtına inen kırbaçlar, vücudunda bir süre duracak izlerin sahibi bıçağın eşliğinde zarar vermeden sevmeyi öğreniyordu.

◇◇◇◇

Alaz nefes alamayacak duruma geldiğinde Bars elindeki kırbacı bıraktı. Dinlenmesine izin veriyodu. Alaz daha fazla dayanamayıp yere düştüğünde Bars ciddiyetini korudu. Aksi taktirde kesinlikle bu işi yapmaktan vazgeçerdi.  Alaz kalkmak için yeltendiğinde Bars elindeki kırbacı ustaca havaya kaldırdı. Bir ses yankılandığında Alaz'ın acıyla  inlemesi ile birlikte tekrardan yere düşmüştü. Buraya geldiğinden itibaren hiç durmadan işkence çekmeye devam etmişti. Bu yüzden güçlü bedeni artık işlevsiz hale gelmişti. Kendini zorlayarak ayağa kaldırdığında Bars'a baktı. Devam et demenin başka bir yoluydu. Ayağa kalktıkça devam etmesi gerekiyodu Bars'ın. Alaz bedeninden akan kanları umursamayarak, yüzünü buruşturarak ona baktı. Bars gözlerini devirerek kırbacı gösterdi. "Ciddi misin? Alaz elimdeki bu şeyin zehirden yapıldığını biliyorsun herhalde. Acaba yanlışlıkla kafana falan mı vurdum?"

"Kes zırvalamayı devam et!" Diye neredeyse kükrediğinde Bars elindekini sıkıca kavradı. "Elis beni kesin öldürecek." Dediğinde hiç düşünmeden salladı kırbacı. Alaz'ın karın kaslarına denk geldiğinde durmadan bir kez daha vurdu. Alaz'ın acı dolu inlemeleri kulaklarına dolarken sinirle geri çekildi. Alaz anında kırmızı gözlerini ona çevirdiğinde Bars gözlerini kıstı.

"Bana bak serseri. Eğer ölürsen Elis de beni ardından yollar. Ben kıymetli bir vampirim. Şimdi kır dizini ve dinlen. Yoruldum be!" Dediğinde kendini demirler ile çevrili mahzenden çıkardı ve kapıyı kilitledi. Alaz yorgunlukla kendini yere atıp sırtını duvara dayadığında, Bars da sırtını duvara oradaki kirlenmiş ve kırık olsada oldukça sağlam görünen tabureye oturdu.

"Zehir yayılmaya başladı."

"Gebermeye meraklısın herhalde. Sanki ben sana değil de sen bana işkence etmişin gibi hissediyorum." Alaz Bars'ın dediğine buruk bir gülümseme ile karşılık verdiğinde Bars derdini anlamış gibi derin bir nefes verdi. Alaz Elis'e az kalsın zarar verecek olmanın acısını yaşıyordu aslında. Kalbi öyle bir boşluk içinde pişmanlık ile atmaya devam ederken yaşadığı fiziksel acıları hissedemeyecek kadar kötüydü.

"Elis neden seni öldürsün ki? Şu an kesinlikle benden nefret ediyor." Dediğinde Bars kirlenmiş ve karışmış olan saçlarını eliyle daha da dağıttı.

"Elis senden nefret etmiyor."

"Bunu bilemezsin Bars. Ne düşündüğünü hiçbir zaman bilemedim. Son zamanlarda birbirimize o kadar yakındık ki belki eski Elis'i geri kazandım diye düşünmeden kendimi alıkoyamıyordum. Fakat şimdi beni seviyor mu emin bile değilim." Alaz başını geriye doğru attırdı. Düşünmekten başı ağrıyordu. Gergindi. Yorgundu.

VAMPİRİN GELİNİWhere stories live. Discover now