3.BÖLÜM ~TOPRAK KOKUSU~

27.7K 1.4K 580
                                    


Alaz bir hışımla arabadan inip sevdiği kızın evinin kapısına doğru yürümeye başladı. Gözleri hala kırmızı, unutamadığı görüntülerden dolayı bedeni gergindi. Siniri bütün vücudunda dolanıyor ve soğuk vücudunu yakıyordu. Kırmak üzere hazırlandığı kapıyı, tüm siniri ile bir tekme attığında demir olan kapı adeta havada süzülmüş ve karşıdaki duvara çarpmıştı. Alaz yavaş adımlarla eve girdi. Şaşkın ve korkmuş bir şekilde salonda etrafına bakan Elis'in anne ve babası Alaz'ı gördüğü an adeta bütün kanları çekilmiş gibi oldu. Elis'in babası, annesini yavaşça arkasına aldı. Ama kendisi de korkuyordu. Sonuçta karşılarında vampir şehzade duruyordu.

Alaz yüzündeki sırıtış ile onların karşısındaki koltuğa oturdu. Ayaklarını koltuğun karşısındaki sehpaya uzattı ve kollarının birini de koltuğun başına attı. Gözlerini bir an bile onlardan ayırmadan bakıyordu. Bakışları sert ve soğuktu. Tabi birde kırmızı..

Elis'in babası, annesinin elinden tuttuğu gibi kapıya doğru koşmaya başladı. Alaz onların bu tepkilerine gülerken yerinde gayette rahat bir şekilde yayıldı. Onlar kapıdan tam çıkmak üzereyken önlerinde beliren Bars ile durdular ve bir adım geriye gittiler. Bars başını hafifçe yana eğdi. Tek kaşını kaldırarak yüzüne eğlenir bir ifade takındı.

"Ciddi misiniz? Ah bu insanlar. Burada ben olmasaydım bile Alaz'ın sizi yakalayacağını hiç düşünmediniz mi?"

Buradan çıkmanın imkansız olacağını anlayan çift birbirlerine baktılar. Sonrada tekrardan salona doğru yürümeye başladılar. O sırada tek düşündükleri şey Elis'ti. Alaz ona bir şey yapmazdı değil mi?

Çift tekrardan Alaz'ın karşısına geçtiklerinde Alaz'ın keskin bakışları ile birlikte karşılaşınca ikiside yutkundu. Alazdan korktuklarını o kadar belli ediyordı ki bunu o bile fark ediyordu. Tabi Alaz'ı tanıdıktan sonra ondan korkmayan mı vardı ki!

Alaz elini karşıdaki koltuğa doğru uzattı ve "Oturabilirsiniz. Ayakta kalmayın." Dedi samimiyetten yoksun bir şekilde. Elis'in babası koltuğa doğru yaklaştı karısıyla. Ama oturmadılar ayakta beklediler. Karşılarında rahatça koltukta oturan Alaz'dan gözlerini ayırmadılar.

"Oturmamak da bir seçenek tabiki!" Dedi Alaz sesine engel olmayıp yüksek çıkarırken. Bars Alaz'ın oturduğu koltuğun bitiş tarafında ayakta bekliyordu.

"Bizden ne istiyorsun?" Dedi kadın kocasının arkasından çıkarak. Alaz soğuk bakışları öyle bir yavaşlıkla Elis'in annesine çevirdi ki kadının içini bir titreme aldı. Alaz ise o an Elis'in annesine çektiğini fark etti. Saç rengi, burnu, yüz hatları ve dudakları.. Alaz bir süre boyunca sessiz kaldı. Unutamadığı o görüntüler tekrardan canlandı zihninde. Elis o adama nasıl kendi isteği ile sarılabilirdi. Nasıl hissedebilirdi öyle duyguları o adama karşı?

Kadın gözünü kapayıp açıncaya kadar Alaz'ı karşısında görmeyi beklemiyordu. Korkuyla bir adım geriye gitmeye çalıştı. Ama koltuk buna izin vermedi ve sadece kadın ayağını çarpmış oldu. Alaz sinirle kadını göz hapsine almıştı. "Ne istiyorum öyle mi?" Dedi kısık sesle ama salondaki kişiler duymuştu. Kadın korkuyla yutkundu. "Elis'i istediğimi bildiğiniz halde bana ne istiyorum diye sormanız ne kadar mantıklı annecim?" Son kelimesini bastırarak sertçe söylemesi kadının gözünden bir damla yaş getirdi. Kadın kızını bu cani adama vermeyecekti. Elinden geldiği sürece ölse dahi vermeyecekti. Kızını 6 yaşından beri kaybetme korkusuyla yaşmaktan bıkmıştı.

Alaz'ın kızını mühürlendi zamandan beri...

"Kızımı sana asla vermeyeceğim! Onu almana da asla ama asla izin vermeyeceğim!" Kadının sözleri Alaz'ı daha fazla sinirlendirmişti. Alaz içindeki korkuyu dışarıya çıkarmadan yaşamaya başlayınca bu sinir krizi olarak gün yüzüne çıkmıştı.

VAMPİRİN GELİNİМесто, где живут истории. Откройте их для себя