27.BÖLÜM ~ENDOR CADISI~

11.6K 653 465
                                    


Selamm ben geldim.. Nasılsınız? İyi olun..

Sınır 180 oy ve 200 yorum. Lütfen satır arası yorum da yapın.. En kısa zamanda geçeriz inşallah. Sizleri seviyorum.

Keyifli okumalar~

----------
Gerçekler her zaman acıtmaz.
----------

Kırık dökük ruhumu tamamen yok edip yeni bir ruha ihtiyacım vardı. Sanki buz etrafını sarmış da artık çatırdamaya başlamıştı. Kendimi bulamıyorum. Zincire vurulmuş bedenim kurtulmak için yollar aramaya başlamış, beni tamamen bir çıkmaza sokmuştu. Nasıl bir haldeyim? Kendimi tanıyamıyor oluşum içime kapanmama sebep olmak üzereydi. Kaybolmuş çocukluğum etrafımda belirsiz bir şekilde koştururken, şu an ki ben ile çatışıyor, daha da harabeye dönüyordum. Kendimi bir odaya hapsedip günlerce oturup boş boş etrafa bakınmak istiyordum. Hiç bir derdim, sorumluluğum yokmuş gibi, normal birisi gibi davranmak, düşüncelerin arasında sıkışıp kalmamak istiyordum. Kendimi bulmak ve onunla yeni bir hayata başlamak istiyorum. Belli belirsiz değil de sağlam bir şekilde adım atmak, doğru düzgün davranışlarım olsun istiyorum. Kendimi dinlemek, kimsenin emri veya koruması altında olmadan kendi ayaklarımın üzerinde duran bir kadın olmak istiyorum. Çok mu fazla bir şey istiyorum?

Küçük bir kızın ruhunda gezen o huzurdan ben de vardı, gitmemişti. Fakat artık o huzur bile boğazımı sıkmaya başlamıştı. Küçük kız kalbime dokunduğunda umutla gülümseyip, canımın acıdığını bile bile ona sarılıyorum. Bedenimin derinliklerinde keşfedilmemiş bir hazine vardı ve benim ona ulaşmam için kendimden de parçalar vermem gerekiyordu. Ya vermem gereken şeyler duygularımsa? O zaman kabuk eder miydim o hazineyi? Etrafındakilerin yok olacağını bile bile gider miydim peşinden?

İşte tam da bundan korkuyordum. Ben Elis olmaktan çıkarsam beni hala severler miydi? Alaz bana hala dokunmaya kıyamazdı değil mi? Severdi beni. Sarılırdı. Öperdi.

Korkuyorum. Kendimdeki farklılıkları fark ediyorum ve daha fazla korkuyorum. Ben, ben olmaktan çıkmak istemiyorum.

Adımlarımı kütüphanenin kapısının önünde durdurdum. Beni görünce askerler tarafından açılan kapıdan içeriye adımımı attım ve kimsenin görmesinden çekinmedim daha önce görünmemek için uğraş sarf ettiğim o kapıya giderken. Defteri bir daha okumak istiyorum. Artık şüphelendiğim her şeyin ortaya çıkmasını sağlamalıydım. Kendimi bulmam gerekiyordu.

Gizli kapının önüne geldiğimde açmak için kolunu tutmuştum ki kapı kendiliğinden açıldı. Nasıl bu kadar kolay açılıyordu? Sonuçta gizli bir kapıydı. İçeriye girdikten sonra kapıyı tekrardan kapattım. Birisinin gelip keyfimi bozması istediğim son şey bile olamazdı. Masaya doğru ilerlediğimde daha önce ki yerinde olduğunu görmüştüm. Hızlıca açıp okumaya başlamak istiyordum. Koltuğa gidip oturduğumda elimdeki deftere iyice baktım. Belki de her şeyin cevabı vardı içinde. Bilmek zordu.

Bazenleri bilmek için önce bulmak gerekiyordu.

Defterin herhangi bir sayfasını açtım. Hepsini okumaya kalkarsam eğer bitirmeden başından kalmakmazdım bu yüzden bir noktadan başlayıp devam etmek daha mantıklıydı. Buraya her ne kadar belirgin bir şekilde gelsem de yakalanmak istemezdim. Hem yokluğum belli olurdu.

21 Ocak 2012

Her zaman olduğu gibi yüzü yine gülücükler saçıyor. Alaz onunla çok güzel ilgileniyor. Onu çok mutlu ediyor. Bugün güçleri kendini göstermedi. Normal bir kız gibiydi. Ben hala gerçekleri öğrenmesinden yanayım.

VAMPİRİN GELİNİΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα