2.BÖLÜM ~DUYGULAR~

33.6K 1.5K 1.3K
                                    

Medya: Alaz

▪YAZARDAN▪

Genç adam, korkuyla pencereyi kapatan kıza baktı. Dudaklarında buruk bir gülümseme ile perdeyi çekişini izledi. Gözleri sadece ona özel olan yeşil gözlerini görmeyi bekledi son kez, görmemişti. Kız gözlerini çevirmemişti genç adama.

Adam bir süre boyunca sadece perde ile örtülmüş pencereye baktı. Bakmasının bir sebebi vardı. Belki tekrardan çıkardı cama. Tekrardan görürdü sevdiğini.

Adam, sıkılmadan pencereye bakmaya devam ediyor ve bir yandan da az önce olanları düşünüyordu. Onunla bir bağ kurmuştu az önce. Bu sadece vampirlerin mühürledikleri kızlarla oluşan bir bağdı.

Kız kendini sakinleştirmek amacıyla bir anlık savunmasız bırakınca Alaz bunu fırsat bilip bir bağ kurmuştu. Bu bağ sayesinde birbirleriyle uzaktan anlaşabilirlerdi ya da tek taraflı bir bağ olursa karşıdaki kişinin ne hissettiğini bilebirdi.

Bars birden kaldırımda belirince Alaz'ın gülümsemesi solmuş ve başını yavaşça ona çevirmişti. Bars ile göz göze gelince tek kaşını kaldırarak o soğuk sesi ile konuşmaya başladı.

"Anlat." Bars Alaz'ın en yakın arkadaşıydı. Neredeyse herşeyi birlikte yaparlardı. Bars bir süre tereddüt etti. Ama bu tereddüt Barlas ile ilgili değildi. Başka bir sorun vardı. Alaz bunu anlayınca Bars'a doğru bir adım attı. Gözleri kısık bir şekilde Bars'ın konuşmasını bekliyordu.

"Kötü bir şey olmadı. Yani Barlas hakkında. Sadece.." Alaz'ın çatılan kaşları Bars'ı daha çok geriyordu. "Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." Dedi Bars, derin bir nefes aldı. Ona burada söylemeli miydi? Aslında o söylemese bile bir sekilde duyardı. Sadece daha erken öğrenecekti.

"Gevelemeyi bırak da söyle, sinirlerimi bozmaya başlıyorsun." Alaz'ın kalınlaşmaya başlayan sesi ile Bars'in işi daha da zorlaşıyordu. Alaz'dan korkuyordu. Ama ona zarar vermeyeceğini de biliyordu. Bu yüzden içi az da olsa rahattı.

"Majesteleri Elis'i artık yanına almanı..."

"Bunu mu söyleyeceksin, bunu babamla konuşmuştum zaten." Bars'ın sözünü kesen Alaz'ın dudağının bir kenarı yukarıya doğru kalktığında, bakışlarını tekrardan pencereye doğru çevirdi.

Onu yakında yanına alacaktı. Buna kararlıydı zaten. Bu yüzden kendini yavaştan göstermeye başlamıştı bile. Yanına alacaktı ve bir daha ayrılmayacaklardı.

Alaz'ın düşünceleri tehlikeleşmeye başlayınca, gülümsemesi yüzünde yeni açılmaya başlayan bir çiçek gibi yeşermeye başlamıştı. Başını iki yana hızlı salladı.

Şu an kendine gelmesi gerekiyordu. Çünkü Bars'ın söyleyecekleri bitmemişti. Alaz, bakışlarını tekrardan karşısındaki adama döndüğünde tekrardan ciddi yüz ifadesini takınmıştı. Bars dayanamadı ve içindekileri Alaz'a döktü.

"Elis'i yanına almanı ve onu vampire dönüştürüp tahta geçmenizi istiyor." Deyiverdi birden. Alaz gözlerini birkaç kez kırptı. Buna cidden şaşırmıştı ve böyle bir şey beklemediği de aşikardı.

Bunu belli eden bir "Ne!" kelimesi kaçmıştı dudaklarının arasından. Onu yanına alacaktı ama onu asla vampire dönüştürmeyecekti. Tahta çıkacaktı, çıkacaklardı. Ama onu bir vampire dönüştürmeyi aklının ucundan bile geçmemişti.

"Neyden bahsettiğinin farkında mısın sen?" Dedi cümlenin sonuna doğru sesi yükselirken. Bars Alaz'ın sinirden ona neler yapabileceklerini düşünmeye çalışıyordu. Düşünüyordu çünkü bu şekilde elinden kurtulabilirdi.

VAMPİRİN GELİNİWhere stories live. Discover now