14.BÖLÜM ~MELANKOLİ~

15.8K 832 300
                                    

Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Keyifli okumalar~

------------
Uyum içinde...
------------

Esneyerek yatakta rahat bir pozisyon bularak tekrardan uyumaya çalıştım. Bugün düşünecek çok şeyim vardı. Yorgundum ve halsizdim. Asla bu yataktan çıkmayacaktım bugün. Dudaklarımı yaladım, fazla mı kurumuşlardı? Elimi yana doğru attırdığımda hissettiğim şey ile elimi biraz hareket ettirdim. Şeye benziyordu. Bir karın kasına. Gözlerimi aniden açtığımda elimin bulunduğu yere baktım. Tanrım! Elimi hızlıca Alaz'ın karnından çektim. Gözlerimi Alaz'ın kehribar gözlerine çevirdiğimde sırıtarak bana baktığını fark ettim. Başımı yastığa gömdüm. Hayır! Lütfen oraya dokunmamış olayım. Dokundum. Gerçekten dokundum. Alaz belimi kolları ile sarıp beni kendine çektiğinde yüzümün artık daha da kızaracağına emin oldum.

"Günaydın güzelim." Başımı yavaşça kaldırdım ve ona baktım. Gözleri kapalı, dudakları yukarıya doğru kıvrılmıştı. Halinden memnun gibi görünüyordu. "Günaydın."

Kalkmak için hareketlendiğimde beni sıkıca tuttu. "Alaz." Dedim uyarıcı bir şekilde. Beni bırakması gerekiyodu. Yoksa kahvaltıda domates diye beni yiyeceklerdi.

"Uyuyalım. Uykum var." Beni tam anlamıyla reddettiğinde kaşlarımı çattım. Onu nasıl uykudan vazgeçirebilirdim ki? Aslında uyumak isteyen biri için bu zordu. Çünkü ben de anneme hep böyle diyordum.

Annem! Annemin yanına gidecektik. Alazdan hızlı bir şekilde ayrılıp yatakta oturur pozisyona geldim. Alaz boşta kalan ellerini yastığa sardı ve uyumaya devam etti. Bir vampir böyle uyuyabilir miydi? Gözlerimi devirdim. Bu adam nasıl böyle rahat uyuyabilirdi? Yönetmesi gereken bir krallık yok muydu? Elimle Alaz'ın çıplak omzuna vurdum. Etrafta güzel bir ses çıkarken Alaz'ın kızgın mırıldanması ile gülümsedim. "Alaz hadi kalk gidiyoruz."

"Nereye?" Boğuk çıkan sesi ile birlikte gözlerim dudaklarına kaydı. Ben dün onları... Ahh her neyse! Odaklanma yeter Elis! Odaklanma. Bakışlarımı kaçırıp bedenine vurmaya başladım. "Annemin yanına nereye olacak!" Dedim hafifçe bağırarak. Hatırladığını anımsatan sesler çıkardığında başını kaldırdı. "Bana vurmayı keser misin?"

"Kalkarsan belki." Dediğimde bedenimi birden yatakta, Alaz'ı da üstümde buldum. Gözlerimiz birleştiğinde ciddi bir şekilde bana baktığını gördüm. Gözlerimi gözlerinde sabit tutmaya çalışmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Gözlerim dudaklarından nasibini almak istiyordu herhalde. İyiki bir öpmüşüm var ya! Ah tanrım, öptüm. Ben onu öptüm. İstemsizce yutkunduğumda gözlerimi iki defa kıpıştırdım. Üstüme doğru eğildiğinde nefes alış verişimin hızlandığını fakat ettim. Dudaklarını kulaklarıma doğru götürdü.

"Beraber yatsak mı?" Gözlerim sonuna kadar açılmıştı ki kapının aniden açılması ile gözlerimi aniden kapattım. Yine kime yakalandık acaba?

"Ya yeter ama ya, bir kere de yiyişmeyin be!" Bars'ın sitem doldu sesi ile gözümün birini açtım ve ona baktım. Alaz ise bıkmışlığın verdiği isyankar tavır ile üstümden kalktı. Bars iki eli ile gözlerini kapatmış bizim ayrılmamızı bekliyodu herhalde. Alaz gözlerini devdip Bars'ın yanına gitti ve eliyle omzunu kavradı. Ben ise yatakta oturur pozisyona geldim ve onları izlemeye başladım.

"Aç gözlerini, aç aç!" Dediğinde Bars gülerek gözlerini açtı. Aslında bu Alaz'ın sinirli suratını görene kadar sürdü. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Bars acıyla inlediğinde yataktan kalkmak için hareket etmiştim ama başımın dönmesiyle birlikte durdum. Gözlerimi bir kaç saniye kapatıp tekrardan açtım. Her şey düzene girdiğinde görüş açıma tekrardan girdiler.

VAMPİRİN GELİNİWhere stories live. Discover now