"Cesursuz he o zaman size cesur cesur ölmeler komutan sıkın ula acımak yok biri bile sağ çıkmayacak burdan"

Telsiz bağlantısı kesilince yoğun bir ateş altında kaldık bi yandan ateş edip bir yandan da askerlerimin durumuna bakıyordum.

İki yaralımız vardı ve durumları git gide ağırlaşıyordu mühimmatlarımız bitmek üzere ne yapacağımızı düşünüyordum tam ateş etmek için saklandığım yerden çıkmıştım ki omzumda keskin bir sızı hissettim ve tekrar yerime saklandım.

"Komutanım ,konutanım iyimisiniz "

"İyiyim salih önemli bir şey değil sıyırdı sadece ama daha dikkatli olmalıyız mühimmatlarımız bitmek üzere ne kadar leş götürürsek yanımızda o kadar iyi anlaşıldı mı asker !"

"Emredersiniz komutanım!!!"

Aradan geçen yarım saatin sonunda mermilerimiz bitmişti ateş etmediğimizi fark edince başları olacak yavşak konuşmaya başladı yine.

" Ne oldu komutan sesiniz kesildi bi anda de haydi gidin alın şunları"

"Komutanım ne yapacağız? Mermimiz bitti yaralılarımız daha da kötüleştiler."

"Bilmiyorum Salih ama bildiğim bir şey var o da bizi kolay kolay alamayacakları"

Tam bize yaklaşmaya başladıklarında aynı anda iki taraflarında da bomba patladı ve ardından peş peşe silah sesleri gelemeye başladı .

" Komutanım destek ekip gönderdiler herhalde, kurtulduk komutanım!"

"Bu kadar kısa sürede destek ekibin buraya gelmesi çok zor Yasin."

"O zaman kim bunlar komutanım?"

"Bilmiyorum Murat."

Tam o anda bi ses duyduk

" Botan özledin mi beni! Yoksa ben olmadan eğleniyor muydun çok üzüldüm bak şimdi sıkıldın mı HAYALETTEN yoksa:)"

YILDIZDAN Devam

Ben tam teçhizat hazırlanıp verilen koordinatlara varmışken askerlerin yavaş yavaş mermilerinin bittiğini fark ettim.

O it sürülerine fark ettirmeden iki taraflarına bomba yerleştirdim bu arada askerlerin mermileri bitmişti kendime uygun bir yer bulup orda mevzi aldım ben tam ateş edecekken Botan itinin sesini duydum neymiş benim askerimi alacakmış nah alır.

Tam yaklaşmaya başladıkları anda aynı anda patlattım bombaları ve hemen ateş etmeye başladım bombanında etkisiyle işim baya kolaylaşmış oldu tek tek hepsini avlamaya başladım .

O an botanın yavaş yavaş çekildiğini fark ettim onu kolundan vurdum ve ona seslendim .

" Botan özledin mi beni! Yoksa ben olmadan eğleniyor muydun çok üzüldüm bak şimdi sıkıldın mı HAYALETTEN yoksa:)"

Sesimi duyunca olduğu yere saklandı ve bana cevap verdi.

" Ooooo Hayalet sen gelir miydin buralara! Ne oldu yoksa ölüm kokusu mu aldın?"

"Evet bi koku aldım ama bu senin kanının kokusu,bu sefer elimden kurtulamayacaksın "

Bi yandan askerlere yaklaşmaya çalışan leşleri avlıyorken bir yandan da botan pisliğini kontrol ediyordum tam son leşide avlamışken botanın kaçmaya başladığını fark ettim hemen bacağına nişan aldım ve vurdum olduğu yere düşerken bende mevzilendiğim yerden çıkarak onu yanına gittim .

" Ne oldu botan yeri pek bir sevdin herhalde hiç kalkasın yok "

" Sen bana hiç bir şey yapamayacaksın hayalet "

" Göreceğiz onu botan"

Yanımda getirdiğim uyuşturucu iğneyi hemen boynuna sapladım ve ellerini ayaklarını bağlayarak onu bir köşeye bıraktım.

Yanımda getirdiğim telsizi çıkararak askerlerin frekansına girip konuşmaya başladım.

"Askerler durumunuz nasıl?"

" Biz iyiyiz sen kimsin bize niye yardım ettin ?"

"Anlaşılan komutanları sensin"

" Benim ya da ben değilim ne fark eder sen kim olduğunu söyle"

" Ben hayalet şimdi beni iyi dinleyin sağ tarafınızda kırmızı çizgili kaya var onun arkasında biraz mühimmat var onu ordan alın ve helikopterin ineceği yere doğru hızlıca gidin,

bu kadar sese rahat durmazlar buraya toplanmaya başlarlar daha fazla oyalanmayın "

"Bize niye yardım ediyorsun hayalet"

"Çünkü bir şehit daha verilmesin bir ocağa daha ateş düşmesin diye şimdi dediğimi yapın ve mühimmatları alıp hemen uzaklaşın burdan "

" Dediğin gibi olsun hayalet ama bu konuşma burda bitmez"

"Ben istemediğim sürece devam etmez KOMUTAN"

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin