10.BÖLÜM

235 124 107
                                    

Merhaba arkadaşlar sınav haftam sonunda bitti zorlayıcı ama güzel bir sınav haftası geçirdim ve bekleyen kişileri daha fazla bekletmek istemedim. 

Sizden bir şey isteyeceğim bu ve bu bölümlerden sonra dizi ya da film önerisi yapalım mı?  Hem adını bile duymadığımız film ve dizileri öğrenmiş oluruz hem de sevdiğimiz dizilerin önerisini yapmış oluruz. Böyle bir şey yapan var  mı bilmiyorum  daha önce hiç görmemiştim. O zaman ilk öneri benden sizde o satıra öneri ve önerdiğim hakkında yorum yaparsanız çok sevinirim.

DİZİ: Anne with an'E'

İyi okumalar 🍀

Yazardan...

Gökyüzüne baktığımızda geçen bir uçak görünce sevinirdik küçükken ama düşünmezdik kimden ne götürüyor, kime ne getiriyor? Bir saat sonra inecek ve yeni hayatlara açacaktı kapısını. Mutlu girende olacaktı mutsuz girende.

Kız yerinde kıpırdandı heyecanla ilk defa uçağa binmiş gibi bir his vardı içinde. Yeni hayatımda ne olacak? diye geçiriyordu aklından sürekli. Yenilik demek umut demekti onun için. Zaten insanın içinde umut yoksa yenilikleri nasıl kucaklayacaktı?

Elini cama koydu bulutlara dokunuyor gibiydi pamuk gibi görüntüleri yüzündeki tebessümü arttırdı. Mutlu olmak onun için çok kolaydı. Öyle pahalı şeylere falan gerek yoktu mutlu olması için bir buluta bakması bile yeterdi. İçinde saf kötülük barındıran insanları sadece para mutlu ederdi. Bilmezlerdi bir doğa harikasına bakmanın bile insanı nasıl huzura erdirdiğini.

Koltukta yan dönerek yanında kitap okuyan annesini izlemeye başladı. Ne çok haksızlık yapmıştı. Şimdi düşünüyordu da Engin onun için sadece bir arkadaştı olmasada olurdu bir kaç hafta üzülür sonra güzel ve kötü biten bir anı olarak kalırdı yaşadıkları. Öyle olmamış mıydı zaten? Taşındıklarında bir kaç hafta üzülüp unutmamış mıydı onu? Böyle de olsa yine ne kadar çok üzülmüş, kırılmış, ruhu yorulmuştu. Ya annesi nasıl dayanmıştı bu acıya? İki çocuğunu bırakmak zorunda olması onun ruhunu ne kadar çok yıpratmıştı düşüncesi bile insana katlanılamaz bir acı veriyordu. Artık nasıl bakıyorsa kadın ona döndü gözlüklerini saçının üstüne alarak kitabın kapağını kapattı.

"Ne oldu? Sıkıldın mı?"

"Hayır, sadece düşünüyordum."dedi.

Kadın özleminden bunca sene yanıp kavrulduğu kızın önüne düşmüş bir tutam saçını kulağının arkasına koydu. "Çok düşünmek iyi değildir bazen hayatı akışına bırakmak en kolayıdır."

"Öyle ama elimde olmuyor."

"Zamanla her şey elinde olur zamanla."

Ayaz Serin...

Elinde çiçeklerle koşa koşa benden uzaklaşan salınık beline kadar gelen kumral saçlarının savruluşu kaldı önümde.

Telefonu elimde çevirdim ve Hasan Abiyi aradım.

"Efendim."

"Abi Hayat'da burada sanırım o da New York'a gidiyor. Uçak saatlerimiz aynı."

"Şaka yapıyor olmalısın Ayaz." dedi. Tam bir şey söyleyecekken Alev'in dışarı çıkmasıyla telefonu kapattım.

"Abi ablam gelmiyor diye üzülüyor musun?"

Masada oturmuş zamanın gelmesini beklerken boş durmamak için aldığımız kahveyi yudumlarken Alev'in sorusu ile geçmişten bir anı zihnimde canlandı.

"Söz ver." ablamın yatağında onun yanına yatmış küçük ellerimle yorganı boğazıma kadar çekmiş tavanı izliyordum. "Neye?"

"Büyüyünce kötü bir insan olmayacağına." dedi.

GÖKYÜZÜNDEKİ TEK YILDIZWhere stories live. Discover now