7.BÖLÜM

265 144 29
                                    

İyi okumalar🍀

Kapıyı hızla çarpıp çıktım dışarı. Böyle olmamalıydı. Ben bu değildim. Ne oluyordu bana?

Duvara yaslanmış olan Aras peşimden gelmeye başladı. "Abi ne oldu?"

"Söyle bizimkilere depodaki adamı serbest bıraksınlar. İş ve para versinler." dedim.

"Ama abi..."

"Serbest bıraksınlar dedim Aras."

"Tamam abi." dedi. Arabaya binip hızla Hasan Abinin evine doğru sürmeye başladım. Yapacağım şeyden emin değildim ama doğrunun bu olduğundan emindim. Kararımdan vazgeçmemek için arabayı daha da hızlı sürmeye başladım.

Kapıdaki korumalara baş selamı verip içeri geçtim. Bahçede oturan Serra ve Hasan abiler beni görünce ayağa kalktılar.

"Ayaz Abi!" koşarak üstüme atlayan Ceylin'i kucağıma alıp sarıldım. "Hani, dur bir saniye." deyip küçük parmaklarıyla bir şeyler saymaya başladı. "Dünden önceki günden önceki gün yanıma gelecektin." demesiyle kendimi tutamayıp güldüm. Gülmeme alınmış olacaktı ki kollarını beline koyup çatık kaşlarıyla bana bakmaya başladı. "Özür dilerim prenses. Sadece çok işim vardı o yüzden gelemedim."dedim ve dikkatlice kucağımdan indirdim.

"Hoşgeldin Ayaz."

"Hoşbuldum abi." dedim ve beyaz bahçe koltuklarından tekli olana oturdum. Serra büyük ihtimalle onu bırakıp gittiğim için bana şu an tripliydi. Sadece kalbini kırmış olabilir miyim acaba diye düşündüm. Yoksa onun şımarık tavırlarını çok takacak değildim.

"Nasılsın Ayaz'cığım?"

"İyiyim Zeynep Abla. Sen nasılsın?" dedim.

"İyiyim bende canım." Serra ve Zeynep Abla sohbet ederken ben ise Ceylin'i izliyordum. Ne kadar masumdu.

İntikam benim gözümü bu kadar mı karartmıştı? Sanki ondan başka hiç bir şey göremiyor gibiydim. Derin bir nefes aldım. Artık eski Ayaz olmam lazımdı. Herkesin iyiliği için. "Abi konuşalım mı biraz?" dedim. 'Tamam' demesiyle ayaklandık ikimizde. Bahçenin diğer ucunda bulunan kapalı çardağa girip oturduk.

"Abi ben bir karar verdim."

"Ne kararı bu?"

"Masum insanların canını yakmak istemiyorum. Ben babam gibi istesemde olamıyormuşum. O kızla evlenicem." dedim sakince. Bu belki benim hayatıma son veren bir karardı ama Ceylin gibi bir sürü çocuk aileleriyle mutlu olacaktı. En azından mutsuzluklarının sebebi ben olmayacaktım. Kendi hayatımı karartırken belki bir başkasınında hayatını karartıcaktım ama emindim ki o kız da böyle isterdi. Bu yolu seçerdi. Çünkü kahretsin ki başka seçeneğim yoktu.

"Evleneceksin demek. Al bak evlenebiliyor musun?" diyerek bana telefonunu uzattı.

Gönderen;05....
Demek savaş başlatmak istiyorsunuz. İyi düşündünüz mü bari? Bilmelisiniz ki bizim savaşlarımız ağır geçer.

Okuduğum mesajla ne tepki vereceğimi bilemez bir halde kaldım.

"Seni çok uyardım Ayaz. Sana kaç defa dedim baban değilsin, baban gibi olmaya çalışma diye. Ama sen ne yaptın? Beni dinlemek şöyle dursun burnunun dikine gitmekten başka hiç bir şey."

"Abi..."

"Ne, abi ne? Oldu mu istediğin. Bak başlattın savaşı hadi git. Bir tane Eroğlu bırakma şimdi hayatta." dedi sinirle.

"Ayaz bundan sonra dediğimden asla çıkmayacaksın. Anladın mı beni?"

"Anladım."

"Hepimiz gideceğiz..."

GÖKYÜZÜNDEKİ TEK YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin