35.Bölüm "Daha Yeni Başlıyoruz."

1K 55 12
                                    

Selamünaleyküm!
Kahramanmaraş'tan herkese merhaba. Biliyorsunuz bu aralar Maraşlılık epey meşhur 😅😅ajdjdj

Bu bölümü yazma aşamasında kaydedeyim derken yanlışlıkla yayımlamıştım :) O zaman açıp okuyamadınız diye görünüyor ama aramızda ulaşabilen şanslılar varsa, ilk defa okuyor gibi yapıyorsunuz tamam mı? :)

Bölüm sonunda görüşmek üzere.
Keyifli okumalar!

______________________________________

Sevdiğiniz insanlar, yanınızda olmasını dilediğiniz herkes ekseriyetle sizden uzak olurlar, onlarla her canınız istediğinde görüşemezsiniz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sevdiğiniz insanlar, yanınızda olmasını dilediğiniz herkes ekseriyetle sizden uzak olurlar, onlarla her canınız istediğinde görüşemezsiniz. Mesafeler aranızda uzar gider, ne kadar can bağı, sevgi bağı, dost bağı mevcut olsa da yanınızda yoktur işte. Ailem gibi, ardımda kalan arkadaşlarım gibi... Burnunuzda tütse de bir araya gelmek mümkün değildir.

Gelin görün ki bunun tam zıttı olan bir gerçek yasa var ki, yüzünü görmeye tahammül edemediğiniz kişiler de burnunuzun dibinde bitiverir. Bir cismi ne kadar iterseniz o kadar tepki verir, size doğru kuvvet gelir, fizik kanunları burada da baş gösteriyor fakat bana şu an manevi tarafı etki ediyor. Sevdiğim ve sevmediğim insanların mesafeleriyle sınanıyorum. İşte bunların hepsi bir imtihan.

Zili çalan kapımı açmadan önce mercekten kimin geldiğine baktım. Aslında çok iyi biliyordum ama Allah'ın hikmetiyle belki değişiverir diye umduğumdan işte.

Açtığımda ise bu saçmaya çalan dileğim maalesef gerçekleşmemişti.

"Ben geldim." Oldukça farkındayım.

"Hoş geldin Merve." .

Türkiye'ye dönmeden evvel Londra'daki son günlerimizi sayıyorken bize veda ziyareti yapmak istediler. Evin altı üstüne gelmiş vaziyetteydi fakat bu düşünceli isteklerini de reddedememiştim. Selim Amca ile Ayten Abla akşama doğru geleceklerdi ama gelin görün ki Merve bana yardım etmeye pek bir hevesli oldu ve erkenden evime geldi.

Misafir olduğu için güler yüzlü muamele etmem gerekiyordu ama içimden hiç mi hiç öyle gelmiyordu. Kendisinin de misafirliğini bildiği falan da yoktu zaten.

İçeri buyur ettiğimde şöyle bir süzdü beni. "Seni ilk defa böyle görüyorum. Fena değilmişsin." deyiverdi. Mental sağlığım açısından iltifat olarak kabul etmeyi yeğledim.

"Böyle" dediğinden kasıt eşarpsız feracesiz ev halimdi.

"Evin içinde de feraceyle dolaştığımı falan düşündüğünü söyleme düşer bayılırım." Öyle bir bakıyordu ki belki de saçım olduğuna bile şaşırmış olabilirdi.

"Yo öyle değil de, kapalı halinden daha bir alımlı duruyorsun."

"Güzel görünmek için kapanmıyorum zaten Merve, böyle düşünmen normal aslında, tesettürün amacı zaten güzelliği kapatmak."

SON BAHARWhere stories live. Discover now