uykuya ve aşka uzaklık

277 21 2
                                    

ben ressam değilim öyle hesap edemem dünyayı
öyle biçilmez pahasınca çizemem bir uçtan bir uca
ellerini ve ayaklarını
Zaman'ın neresinde dursan kârdır
-büyük insan yalanları-

neon şehir ışıkları
upuzun, ipince çizgiler
gövdemde kesikler
türkçeler, ellerimde ezdiğim çilekler
dudaklarına tuz bastığım
gözlerine kendimi astığım
nasıl delik deşiğim tabancalarla
nasıl eriyip gitmişim avucunda,
kundakta,
ayakta,
nasıl buldun beni her gece
pervanelerle dolu göğsünde ağzımla ateş yaktığım

ölüm yaka silkiyor baş ucumda
beni senden ayıramazlar
ayrılıkları dirilttim içki masasında

yeni diller öğrenmişsin başka memlekette
öyle çok da öpüştüğünden değil hâlbuki
küçüklüğünden kalma ateşli bir hastalıktan
sana kalma yenildiklerinden,
yeni dillerinden, beni içeri aldığından
ben de geldiysem çok sevdiğimden değil
merak ettiğimden, biber gibi acı gözlerinden
sende yatıya kaldığımdan

ben hiçbir şey değilim hep aynı yolları yürüyorum
yüreğim kan çanağı
çok uykum var, eve gitmek istiyorum
ev çok uzak, kendime acıyorum
biraz erotik biraz politik dizelerim
ondan kapıyı gizlice çalıyorum

beni içeri al, bu yaz da bitti
yine ölü gibiyim, sana geliyorum

bu hiçbir zaman duygusal bir şiir olmayacakDonde viven las historias. Descúbrelo ahora