Bölüm 27

130 12 33
                                    

İşin ne zor kısmı akşam olana kadar beklemekti sanırım. Galiba olacak en son dövüş benimdi. Akşam olmaya başladığı zaman hâlâ dövüşler devam ediyordu. Luna, Maria ve Daniel de savaşmaya çıkmıştı. Ne kadar sonra bilmiyorum ama bir yarım saatliğine dinlenme ve onlar için yemek molası verdiler. Diğerleriyle şu kaçış işini konuşmamıştık. Arada bir şeyler sormaya çalışsalar da sürekli onları geçiştirmiştim. Ya da duymazdan gelip saçma saçma cevaplar vermiştim. Bu konuyu konuşmak istemiyordum. Çünkü soracakları şey belliydi. Henüz Kronos ile de konuşmamıştım ama planımı bildiğinden emindim.

Ertelemek için uğraşsam da mola vakti bahane bulamamıştım. Beni resmen köşeye sıkıştırdılar! Daniel söze girdi.

"Akşamın yaklaştığını düşünürsek şu plan hakkında konuşsak iyi olur."

Omuz silktim. "Konuşacak ne var ki? Krios geldiği zaman bize bir yol gösterecek ve buradan kaçacağız."

Kaşlarını çattı. "Ona yalan söyledin! Bunun farkında mı?"

"Değil ve farketmesine de gerek yok zaten. Buradan çıktığımız anda herkes kendi yoluna!"

"Lafı açılmışken..." dedi Luna. "Çıkarsak, ne yapacağız?"

Maria gayet kendinden emin bir şekilde başını salladı. "Önceden olduğum yere dönmeyi düşünüyorum. Annemin yanına."

Yüzümde oldukça büyük bir şaşkınlık ifadesi oluştu. Bu da Maria'yı güldürdü.

"Akhlys tam bir anne olmayabilir ama etrafında olmamı seviyor. Yalnızlık canını sıktığı zaman benimle konuşuyor ve..." Omuz silkti. "Annemin yanında olmak hoşuma gidiyor sanırım."

Başımı salladım. Eğer babamla ilişkimiz daha sağlam temellere dayanıyor olsaydı ben de onun yanında olmak isterdim galiba.

Daniel kararsızlık bana baktı. "Yeryüzüne çıkmak istiyorum ama..."

Luna da başını salladı. "Benim de planım o ancak nasıl olacağı hakkında bir fikrim yok."

Kafamı yana eğdim. "Hades yardımcı olabilir ama ondan rica etmeden önce ona bir adak adamanızı tavsiye ederim."

"Onu nasıl yapacaksak!" diye mırıldandı Luna.

Ona ters bir cevap verebilirdim ama Maria'nın sorusu bunu engelledi. "Sen ne yapacaksın?"

"Önce bir arkadaşımla konuşmam lazım. Sonra onunla düşünüp karar veririz." dedim. "Kesin bir şey yok şu anda."

Luna kaşlarını çattı. "Bu arkadaş da bir ölümsüz mü yoksa? Bir titan belki de?"

Gözlerimi devirdim. "Her titan kötü diye bir şey yok. Her melez iyi diye bir şey yok. Ve her tanrı, melezinin tarafını tutar diye bir şey de yok! Bunlar doğru bilinen yanlışlar." Konuştukça sinirleniyordum.

"Cidden." dedi Luna. "Aklında bir plan olduğu kesin. Söyle de kurtul!"

"Belki tamamen delirdiğim için Ölüm'ün Kapıları'nı kullanmayı düşünüyorumdur."

"SEN NEDEN BAHSEDİYORSUN!?!?" diye gürleyen Kronos'tu. O kadar beklenmedik, yüksek ve öfkeli bir sesti ki istemsizce elimi alnıma vurdum.

"Sana açıklayacağım." dedim. "Bir fikrim var, tamam mı? Hem de harika bir fikir. Ayrıca da gerekli bir fikir."

"Güzel bir açıklama duymayı bekliyorum." diye öfkeyle söylendi.

O sırada Maria kahkaha atıyordu. "Sen benden daha delisin!! Hem de benden!!!!"

KAOS GÜNLÜĞÜ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin