[ 38 ]

3.7K 410 211
                                    

Gecenin karanlığı tüm şehre hükmettiğinde, ayak seslerimiz dışında bir çıtırtı bile çıkmadığında ikimizi bu dünyada yalnız hissediyordum. Sanki sadece biz kalmıştık ve diğer tüm insanlar gecenin bu zifiri karanlığında yok olmuştu. Bizim yolumuzu ise sadece yıldızlar aydınlatıyordu. 

"Otur bakalım." dedi bir elimi tutmaya devam ederken, diğeriyle de belimi desteklemişti. Onun Kral tahtına oturduğumda yüzüme vuran serinlikle saçlarım uçuştu ve içimi kaplayan mutlulukla kıkırdadım. 

"Gelmeyeli uzun zaman olmuştu." Yanıma oturmasıyla ona döndüm.

"Evet, uzun zamandır buraya gelmeyi unutacak kadar mutluydum." Ona dönüp tekrardan karşımdaki manzaraya baktığımda buraya ilk gelişimizi hatırlamıştım. Bir iddia uğruna çıktığımız randevuda beni buraya getirmişti Yoongi. Onun bu muhteşem sırrını o zaman öğrenmiştim. Şimdi, mevsim yaz olmasına rağmen hava o zamanki gibiydi. Serin ve rüzgarlı...

"Üstünü düşündük ama bacaklarını düşünemedik." Üzerindeki ceketi çıkarıp bacaklarıma örttüğünde yavaşça mızmızlanarak ona dönmüştüm. Gerek olmadığını ve üşümediğimi söylesem de bu boşunaydı. Yoongi bunu istiyorsa her şey için çok geçtir.

"Umarım çocuklar uyanmaz ve bize bakmak için odaya girmezler." Sözlerim bittiğinde fısıltılarla gülmüş ve ay ışığı yüzünü parlatmıştı. Ben de sadece yüzünü inceleyerek tebessüm etmiştim. Fazla kusursuz görünüyordu.

"Gecenin bu saatinde nerede olduğumuzu düşünerek kafayı yerler muhtemelen." 

"Evet, endişelenebilirler." İkimizde hala küçük tebessümler barındırıyorduk dudaklarımızda.

"Onlar asla uyanmaz, deli gibi yorgunlar. Üstelik yarın büyük gün.. En iyisi bu gizli kaçmalarımız bizim sırrımız olsun." Sözlerine kafamı sallayıp gülümsemiş ve dudaklarımı kilitlercesine parmaklarımı bastırmıştım.  

Bir süre sessizce kaldığımızda, karşımızdaki ışıkları izlediğimizde ve yıldızlarla aydınlandığımızda inanılmaz mutluydum. Onun gözlerini üzerimde hissettiğimde heyecanlanarak ve kim bilir nasıl göründüğümü düşünerek ona döndüm.

"Şarkı dinleyelim mi?"

"Olur." dedim sessizce. Dizlerimdeki hırkasına doğru uzandı ve cebinden kulaklıkla telefonu çıkardı. Takıp, birini bana uzattığında açmak için şarkı bakınıyordu.

"Bu şarkıyı çok seviyorum, bana güzel şeyler hissettiriyor ama başka bir dil olduğu için anlamayacaksın."

"Anlamayacağım bir şeyi bana neden dinlettiriyorsun?"

"Çünkü eminim ki sen de çok güzel hissedeceksin." Gülümseyerek ekranına dokunduğunda şarkı kulaklarımı doldurmuştu. Haklıydı. Anlamadığım bu sesler bana huzur vermişti. Ne dediğini bilmediğim bu adamın sesi beni rahatlatmıştı ve bu şarkı sanki bu an için yapılmıştı. 

"Önceden geldiğimizde burada çok güzel uyunacağını ama yastık gerektiğini söylemiştin hatırlıyor musun?" Bu söylediğim şeyi hatırlamasına mutlu olarak ona döndüm. Gülümsememden hatırlamış olduğumu anlayacağını düşünüyordum ancak ben şu an başka bir şeyin zevkini tadıyordum. Kulaklarımda bu şarkı çalarken Yoongi'nin yüzünü izlemek...

"Uyuman için sana bir yastık getirdim."

"Hı- ne, ne?" Kendime gelerek sözlerini algıladığımda yavaşça gülerek etrafa bakınmıştım. O ise bana biraz daha yaklaştı ve tamamen yan yana geldik. Gözlerime bakarak dudaklarını kıvırdığında yavaşça elini omzuna vurdu ve daha fazla gülümsedi.

KRALİÇE  |   MYGWhere stories live. Discover now