[ 22 ]

4.3K 466 239
                                    

"Seon Ah, Seon Ah..." Adımın sayıklanmasıyla gözlerimi araladım. Çocukların hepsi başımdaydı. Hepsini çok net bir şekilde görebiliyordum.

"İyi misin?" Tae, elimi ellerinin arasına aldı ve kapattı.

"Ne? Ölmedim mi?" Söylediklerimi anlamayarak hızlı hızlı kırpıştırdı gözlerini.

"İyisin daha da iyi olacaksın."

"İzin ver Taehyung." Arkadan yabancı birinin seslenip, onun omzuna dokunmasıyla Tae hareketlendi ve yanımdan kalktı. Bu yabancı adam kimdi bilmiyordum. Ve çocuklar neden ben evdeyken onu buraya getirmişlerdi?

"Merhaba Seon Ah, kendini nasıl hissediyorsun anlat bana." Adamın sorusundan sonra gözlerimi çocuklara çevirdiğimde hepsi bana güven verici bakışlarını gönderdiler. Sanırım bu adamın sorularına cevap verebilirdim.

"Çok yorgun hissediyorum. Her yerim ağrıyor. Etlerim parçalanıyormuş gibi geliyor, çok üşüyorum ve midem bulanıyor." Yavaş yavaş konuştuğumda sakince beni dinledi.

Yaşı çok büyük değildi ama bizim çocuklardan büyüktü tahminimce. Hafif uzun saçları omuzlarına kadar değiyordu. Beni dinlerken arada bir önüne gelen saç parçalarını da arkaya itiyordu. Gözleri daha yuvarlak ve daha büyüktü.

"Ağzını aç lütfen. Bu alet senin ateşini ölçecek." Söylediklerini yaparak, o şeyi dudaklarımın arasına aldım. Bunu yaparken gözlerim hala çocuklardaydı ama bir yandan bu yabancı adamı da kontrol ediyordum.

"Bakalım..." Alete baktıktan sonra hızla çocuklara döndü. Kısa süre bakıştıktan sonra bakışları beni bulmuştu. "Ateşin ciddi anlamda çok yüksek. Bu inmiş hali mi?" Sonrasında tekrardan çocuklara...

"Evet." Dedi net bir sesle arkada havluya sarılmış olmasına rağmen saçları hala ıslak olan Yoongi.

"O zaman onu o soğuk duşa sokarak çok iyi bir karar vermişsin. Çünkü ateşi çok büyük sorunlar yaratacak kadar yüksek." Doktor olduğunu tahmin ettiğim bu insanın sözlerinden sonra çocukların hepsi Yoongi'yi tebrik edercesine ellerini onun omuzlarına koydular.

"Ama böyle olmaz. Ona bazı tahliller yapmamız gerekiyor. Kan değerlerine bakmam lazım." Doktor kalktı ve onlara döndü. Ağırlaşan göz kapaklarımı biraz daha indirdim.

"Onu hastaneye götüremeyiz." Konuşan Jungkook'tu.

"Hastaneye gitmeden halledemez misin?" Ve sonrasında Namjoon.

Adam yan dönerek bana baktı. Ne yapacağını düşünüyor olmalıydı. Sessizce durup, derin bir nefes verdikten sonra sadece "pekala" dedi.

Nefes alışverişlerimi ve gözbebeklerimi kontrol ettikten sonra çocuklardan çantasını rica etti ve içinden bazı şeyler çıkardı.

"Şimdi damar yolunu açacağım Seon Ah."

"Ne yapacaksın?" Fısıltıyla konuştum.

"Kanını alacağım ve iyileşmen için ilaç vereceğim." Dudaklarını gülümsemek için kıvırdığında hızla çocuklara döndüm. Ona güvenmeli ve izin vermeli miydim?

"Sorun olmayacak." Diğer yanımdan dolandı ve yanıma çökerek elimi sıkı sıkı tuttu Jungkook. "Hiç acımayacak, sadece bana bak." Ona döndüğümde Tae ve Hoseok tuhaf olduklarını söyleyerek yanımdan uzaklaşmışlardı. Vay canına, önceki hayatında insanları öldürürken gözünü bile kırpmayan komutan şimdi kan görmeye dayanamıyordu.

Kolumda iğnenin acısını hissettiğimde Jungkook'un elini biraz daha sıktım. Ama o mükemmel bir sakinlikte elimi tutuyor ve bakıyordu bana.

KRALİÇE  |   MYGWhere stories live. Discover now