[ 29 ]

3.8K 445 240
                                    

Karanlık bir odanın içinde hareket ettikçe duvarlara çarpıyor gibi hissediyordum. Öyle bir zifiri karanlıktı ki, daha fazla kararamayacağını bilmeme rağmen yaşadıklarım daha fazla karartıp önümü görmeme engel oluyordu.

Sürekli kafamı kurcalayan bir düşünce, yeni hatıralar ve yeni işaretler çıkıyordu karşıma. Ne gidebiliyordum, ne kalabiliyordum. Boşluktaydım sanki. Burayı kabullenip, aitliğimi kabul edemiyordum.

Sanki..sanki ben ince bir ipin üstündeydim ve bu ip birçok kişinin parmağına bağlıydı. Onların her hareketinde, her sözünde ben dengemi kaybediyor sarsılıyordum. En önemlisi bu ipten ne zaman düşecektim onu merak ediyordum.

Sarayda benden kaçan bir Kraliçe gördüm.

Yoongi'nin bu sözü beynimde yankılandığında ellerimi şakaklarıma bastırdım. Duracak mıydı? Hayır. Bu rüya da neyin nesiydi Tanrım? Tamamen tesadüf mü yoksa bu da bir işaret miydi? Hangi Kraliçe, o kimdi? Ne zaman? Bir sürü soru vardı aklımda ama hangi birini sorabilirdim ki? Ne diye sorabilirdim?

Suyun soğumaya başladığını hissettiğimde yüzüme yapışmış saçlarımı arkaya doğru sıyırdım. Daha önce hiç bu kadar erken duş almış mıydım hatırlamıyordum. Kaçak hayatı yaşadığım için tam olarak hak ettiğim buydu.

Zaten o rüyadan sonra ne ben uyuyabilmiştim ne de Yoongi... Öylece tavana diktiğimiz gözlerimizle günün aydınlanmasını beklemiştik. Düşüncelerden tere bulandığımda ise en yumuşak sesimle ona sordum. O adam evdeyken böyle rahatça banyo yapmam mümkün değildi tabii ki de. Dediğim gibi ben bir kaçaktım ve ona göre yaşamalıydım.

"Seon Ah!" Yoongi'nin kapıya vurup sesli sayılabilecek şekilde fısıldamasıyla irkildim. Düşünce havuzundan çıkarır gibi başımı suyun altından çıkardım ve onu daha net duymamı sağladım.

"Geliyor! Seon Ah geliyor! Çıkmıyor musun?!"

"Ne?!" Su sıcaktı, buza dönen benim tenimdi. Ne demek geliyor?! Nasıl geliyor? Duştaydım! Nasıl gelebilirdi? Hayır gelemezdi!

"Yoongi ben..." Panikle fısıldamaya çalıştığımda sözlerim yarıda kesilip Bay Jae'nin sesimi duymuştum.

"Dayanacak gibi değilim, Yoongi yabancı değil." Sanki çocuklarla konuşuyor gibiydi. Yoongi mi ne? Panikle beynimi çalıştırmaya zorladığımda durmak için yemin etmiş gibiydi.

"İçeri geliyorum, çabuk!" Son işittiğimde kocaman açılmış gözlerimle, sarkıttığım havluyu aldım. Tanrım! Çırılçıplaktım ve Yoongi içeri mi geliyordu?! Havluyu hızlıca onun görebileceği yerleri kapatmak istercesine önümde tuttum. Tutturamamıştım bile ve hala suyun altındaydım.

Kapıyı hızla açıp girmesi ve kapatması bir olmuştu. Korku ve stresle inip kalkan göğsüme yerleştirdim elimi. Havluyu sıkı sıkıya kavramıştım. Şimdi ne yapacaktık? Ben buradayken o buraya nasıl gelecekti?! Evet, tam olarak şu an yerin yarılmasını ve içine düşmeyi istiyordum.

Bir felaket olsun Tanrım ya da bir mucize! Bizi şimdi bu korkunç durumdan kurtaracak bir mucize!

"Ben banyo yapıyorum sanıyor." Nefes nefese konuşmuştu Yoongi.

"Ne yapacağız?" Ağlayacak gibi fısıldadığımda kapı şiddetle çalınmıştı.

"Yoongi! Çok sıkıştım, giriyorum!" İkimizinde gözleri korkuyla kocaman olduğunda sadece birbirimize bakabilmiştik.

Eminim ki şu an hiçte erkek gibi görünmüyordum. Ayrıca iki erkeğin aynı anda banyo yapması.. Hayır hayır bu durumun hiçbir açıklaması yoktu.

KRALİÇE  |   MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin