Ters Giden Ayin

1.7K 193 198
                                    

  Snape'in gerekli malzemeleri bulması dört haftasını almıştı. Birkaç ülke gezmiş, birçok kez hayvanlar tarafından saldırıya uğramış ama en sonunda gerekli her şeyi bulmuştu.

Ayin için bir dolunay gecesine ihtiyacı vardı. Şansına haftaya dolunay vardı. Bir sürü önlem alması gerekiyordu çünkü ayin bir ormanda gerçekleşecekti. Bir dolunay gecesi ormanda bulunmak çok tehlikeliydi. Bunu Hogwarts yıllarında iyice tecrübe etmişti.

***

  Dumbledore'a çözüm yolları aramak için danıştığı zaman sanki kendisi hiç oraya gelmemiş gibi davranıyordu yaşlı adam. Bildiği bir şeylerin olduğu gün gibi ortadaydı ama bunları büyük bir gizmişçesine saklıyor, kimsenin ulaşabilmesi için açık kapı bırakmıyordu.

  Snape bu düşünceleri zihninden kovup ayin için tüm hazırlıkları tamamlamaya koyuldu. Hazırlıkları tamamladıktan sonra Harry'i kollarına alıp çizdiği kara büyü ile çatırdayan alana ilerledi. Nazik bir şekilde pentagramın üzerine bıraktı çocuğu. Geriye hazırladığı iksirden içmek, gerekli büyülü sözleri söylemek kalmıştı. Ters gitmesi durumunda ne olacağını o da bilmiyordu.

  İksirinden üç yudum aldı. Ardından ilerleyip çocuğa da içirdi. Elini biraz kesip kanını çocuğun üstsüz bedenine akıttı. Sonra gözlerini dolunaya dikip gerekli sözleri söylemeye başladı.

  "Dewa hidupkan anak ini. Ambillah dari saya, berikan padanya. Saat aku kembali ke kehidupan itu, saat aku bernafas, aku akan memberimu potongan-potongan hidupku."

  (Tanrılar, bu çocuğa hayat verin. Benden alın, ona verin. O yaşama döndükçe, nefes aldıkça sizlere yaşamımdan parçalar vereceğim.)

  Sözleri yedi kere tekrarladıktan sonra gözleri kararmaya başlamıştı. Böyle olmaması gerekiyordu. Daha Harry'nin de kanını akıtacaktı. Neyi ters yaptığını anlayamadan bilincini kaybetti.

***

  Sadık hizmetkarlarım diye düşündü Karanlık Lord. Çocuğu onlar sayesinde bulmuştu. Açıkçası Severus'un gözü kara biri olduğunu biliyordu ama daha önce denenmemiş bir ayini Sağ Kalan Çocuk için deneyeceğini düşünmemişti.

  Ayin yapılan alana ilerledi. Çok yoğun bir sihir aurası hissediliyordu. Biraz daha ilerledi. Çocuk bir pentagramın üzerinde yatıyordu, üzerinde de kanlar vardı; Snape ise yere yığılmıştı. Yaptıkları ayin ters gitmiş olmalıydı. Sırıttı ve ardından mırıldandı.

  "Gücünden büyük işlere kalkışırsan böyle olur."

  Elini Harry'nin omzuna koydu ve Riddle Malikanesi'ne cisimlendiler. Siyah deri bir koltuğa oturup ev cinlerine seslendi. "Ethan, Ava."

  Odanın ortasında iyi giyinimli iki ev cini belirdi. "Buyurun Efendi Slytherin." dediler aynı anda reverans yaparak.

  "Ethan, Harry'i al ve ona bir hafta boyunca, hazırladığım iksirleri içir. Durumunda değişiklik olursa bana bildir." Ardından eliyle gidebilirsin işareti verdi. Ev cini de Harry'i tutup cisimlendi.

  "Slytherin Kalesi'nde Harry için oda hazırla, ayin yapılmış alana git ve ormanı eski haline getir." Ardından diğer ev cini de cisimlendi. Karanlık Lord ise deri koltuğunda bacak bacak üstüne atarak kahvesinden yudumladı ve düşüncelere daldı.

***

  Snape kendine geldiğinde Spinner's End'deki evindeydi. Yatağında yatıyordu, başında ve vücudunun geri kalanında feci bir ağrı vardı. Yine de kendisini zorlayıp yatağından kalktı. Yavaş adımlarla Harry'nin odasına ilerledi. Onu buraya getiren kişi bir ev cini Lea olmalıydı ya da Dumbledore, hangisi getirirse getirsin Harry'i de odasına bırakırdı.

  Odaya girdi ama odada kimse yoktu. Endişeyle diğer odaları kontrol etti. Ama hiçbirinde yoktu. En son iksir laboratuvarına da baktı ama laboratuvarda da yoktu.

  "Lea!" Bir ev cini odanın ortasında belirdi. "Harry nerede?"

  Ev cinin korku dolu tiz sesi duyuldu. "Bilmiyorum efendim. Bir ev cini gelip sizi buraya bıraktı. Lea hangi ev cini olduğunu bilmiyor efendim."

  Snape sinirle ev cininin anılarına girdi. Onu eve getiren ev cini bir yerden tanıdık geliyordu. Bunu sonra düşünebilirdi, şimdi yardıma ihtiyacı vardı.

  Hemen Hogwarts'ın güvenlik duvarlarının dışına cisimlendi. Koşarak okula girdi. İyi ki tüm öğrenciler dersteydi çünkü kimsenin onu muggle kıyafetleri ile koşarken görmesini istemiyordu.

  Dumbledore'un odasının önüne geldi. En son kullandıkları şifreyi söyledi ama heykel açılmadı. Bir sürü saçma şifre denedi, en sonunda 'takırdayan yastıklar' dedi ve heykel yukarıya doğru kıvrılmaya başladı. Snape de merdivenleri koşarak çıkmaya başladı. Sonunda Dumbledore'un ofisine girdi ama Dumbledore orada yoktu. Odanın biraz ilerisine gitti. Bir tane kitabı hafifçe kaldırdı ve bir oda açıldı kitaplığın arkasından. Dumbledore bir kanepenin üzerinde uyukluyordu.

  "Dumbledore... uyan. - uyansana seni yaşlı profesör. Acil konuşmalıyız."

  Dumbledore yavaşça gerindi ve ayağa kalktı. Gözlüklerini takıp ofisine ilerledi. Snape Dumbledore'u izlerken zaman yavaşlamış gibi hissediyordu. Çünkü yaşlı adam aşırı yavaştı.

  En sonunda Dumbledore'un uykusu açılmış gibi görünüyordu. "Severus çocuğum, çok gençleşmişsin. Sırrın nedir? Bu yaşlı adama da açıklamak istemez misin?"

  "Ne saçmalıyorsun sen Dumbledore, ne gençleşmesi?"

  Dumbledore Snape'in önünde bir ayna oluşturdu. Snape aynaya bakınca ağzı yaşadığı şokla açıldı. Karşısında yirmili yaşlarında görünen bir Severus vardı. Ayinin ters giden kısmı bu olmalıydı. Büyülü sözleri yanlış söylemişti belki de.

  Dumbledore Snape'i düşüncelerinden çekmek adına konuştu. "Nasıl oldu tüm bunlar?"

  Snape sinirlenmişti birden. Bu yaşlı profesör çok kıymetli zamanından birazını Harry için ayırsaydı bunların hiçbiri olmayabilirdi.

  "Harry'i sensiz bir şekilde hayata döndürmeye çalıştım. Akseyontra ayinini yaptım ama ters gitti. Bayıldığımı hatırlıyorum en son. Ayıldığımda evdeydim. Harry de hiçbir yerde yoktu." Sesi sinirle titriyordu. Hem kendi güçsüzlüğüne hem de Dumbledore'un yaptığı her şeye sinirliydi.

  "Sakin ol Severus. Harry'i bulacağız merak et-" Dumbledore cümlesinin devamını getiremedi. Çünkü Snape sinirle kalktı yerinden. Galiba Dumbledore ona yardım edemeyecekti. O zaman Harry'i Dumbledore olmadan bulacaktı.

  Okulun cisimlenme duvarını geçince dünkü ormana cisimlenmeye çalıştı ama cisimlenemiyordu. Lea'yı çağırdı ve ormanın yakınına cisimlendi. Ayin yaptığı alana yaklaşmaya çalıştı ama aklına iksir dersinde öğretmeyi unuttuğu konular geldi birden. Sonra evine cisimlendi. Cisimlendiği anda çok güçlü şaşırtma büyülerinin olduğunu anladı.

A Different StartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin