9- SİNİR KRİZİ

65.5K 3.3K 2.8K
                                    

Ali kapıyı kapattığım anda kapıya doğru koştu. Kapının önünde duruyordum, beni kenara doğru sertçe itti ve kapıyı açtı. Aşağı doğru hızla inerken korkuyla ardından bakıyordum. Kilitlenmiş gibiydim.

Artık ölü bir insan olduğumu hissediyordum, Çınar umarım ki yakalanmamıştır. Bir beş dakika sonra Ali tek başına kapıdan içeri elleri titreyerek girince Çınar için derin bir nefes aldım, ama bana doğru sinirle adım atınca nefesim kesilmişti. Beni yakamdan tutup gözlerime baktı. Gözleri sonuna kadar açılmış, boynunda ve alnında ki damarları ortaya çıkmıştı.

"KİMDİ LAN O?!" diye bağırdı beni yeniden duvara vururken. Bedenim bükülüp ağlamaya başladım. Hızlı hızlı nefesler alırken yakamı bıraktı ve açık olan kapıya tekme atıp kapattı. Bir kez daha tekme attı ve bana döndü.

"Dokundu değil mi sana?" diye sordu dehşet verici bir sinirle. Deliye dönmüş gibiysi.

"Siktirdin kendini değil mi orospu?" diye sordu bu sefer bağırarak. Hıçkırarak ağlarken kafamı olumsuz anlamda salladım. Bacaklarımı kendime çekip ona bakmamaya çalışıyordum. Çok korkunçtu. Çok.

"Konuşsana lan!" dedi yanıma gelip yeniden yakamı tutup.

"Yemin ederim düşündüğün gibi bir şey değil." dedik hıçkırıklarımın arasından. Ona şuan hiçbir açıklama yapamazdım her türlü suçluydum. Ama bana dokunmamıştı, bu yanlıştı.

"SİKTİĞİMİN KAHPESİ NERDEN ÇIKTI O ZAMAN O OROSPU ÇOCUĞU!" bağırınca elimi yüzüme götürüp deli gibi ağlamaya başladım.

"O benim arkadaşım, bana dokunmadı." dedim gözlerimi kapatıp. Ona bakmak istemiyordum.

"Arkadaş..." dedi alayla, ardından yanda ki ayakkabılığa tekme attığını hissedince gözlerimi açtım. "BEN SANA KİMSEYLE KONUŞMA DEMEDİM Mİ! SEN BENİ KEKLEYİP BU PİÇLE Mİ GÖRÜŞÜYORDUN!"

"Özür dilerim...." dedim acı dolu bir sesle.

"Anam avradım olsun ki seni öldürürüm!" dedi duvara yumruk atıp. Nefesi o kadar hızlıydı ki sinir krizi geçiriyordu.

Duvara ard arda yumruklar atıp, gördüğü tüm eşyaları bağırarak yere attı. Her şeye tekme savuruyordu, deli olmuştu.

"Dokunamaz!" diye bağırıp tekme atıyordu. Ardından bana döndü, gözleri kıpkırmızı oldu.

"Bak bana doğruyu söyle, sikti mi seni?" dedi, o kadar garipti ki hıçkırarak kafamı olumsuz anlamda salladım. Bayılacak gibiydim. Hem hastaydım hem de korkudan titriyordum.

"Dokundu mu?" dediğinde dokunmaktan kasıt ufak bir temas olduğu için kafamı salladım. Dişlerini sıktı.

"Nerene dokundu?" dediğinde hangi koluma dokunduğunu unutsam da kolumu gösterdim.

"Barda, sadece koluma dokundu. Beni kurtarmak için."

"Bar mı! BAR NE LAN" diye bağırınca pes edip yüzümü acıyla buruşturdum.

"Ali, affet." dediğimde yine etrafa tekme atmaya başlamıştı. Komşuların dışarıdan sesleri geliyordu. Herkes toplanmıştı muhtemelen.

"Ali sakinleş." dediğimde bana döndü, elini kaldırıp bana gözleri dönmüş bir şekilde baktı. Vuracağını düşünüp kollarımı kaldırdım ama duvara vurmuştu yeniden. Eli kan içinde kalmıştı.

"Adını ver." dedi bağırarak.

"Çınar.." dediğimde ismi kafasında tarttı. Başka bir şey sormamıştı, muhtemelen bulurdu onu. Umarım bulamazdı.

"Evden çıkmayacaksın, odadan bile çıkmayacaksın. Beni bekle." dedi sinirle ardından odama doğru ilerledi. Muhtemelen pencereden inecekti. Hiçbir şey yapmadım.

Uzun süre orada öylece kaldım. Annem gelip beni öyle bulunca çığlık atmıştı. Beni yatağıma yatırdı ve polisi arayacakken onu zor ikna ettim.  Üstü kapalı bir şeyler anlattım ve birkaç saat onu ağlayarak ikna etmeye çalıştım. Daha sonra fazla ağlamaktan vücudum yorgun düşmüştü. Annemde artık sakinleşip boyun eğince içeriyi temizlemeye gitmişti.

---

İki gün olmuştu, iki gündür okula gitmiyordum. Yatağımda oturmuş sadece ağlıyordum. Çınarı aşırı merak ediyordum ama telefon numarası bile ezberimde değildi. Bir umut su girmiş olan telefonumu elime alıp kartı çıkardım. Annemin telefonunu alıp taktım, çalıştığını görünce heycanla odaya geçtim ve titreyen ellerim ile kapıyı kapatıp Çınar'ı aradım. Çaldı, çaldı, çaldı ve en sonunda açtı.

"Efendim." dedi sesinden duygusunu anlamıyordum.

"Çınar buldu mu seni?" diye sordum odada volta atarken.

"Buldu." dediğinde gözlerimi kapattım. En azından yaşıyordu.

"Çınar çok özür dilerim, çok özür dilerim, Allah belamı versin." dediğimde lafımı kesmişti.

"Allah onun belasını versin asıl."

"Bir şey yaptı mı?" diye korkuyla sordum.

"Kolumu kırdı orospu çocuğu." dediğinde gözlerim büyüdü.

"Çınar..." dedim acıyla.

"Eren senin suçun yok, yani var da bu konuda yok. Senin suçun böyle psikopat birini sevmen." dedi derin bir nefes aldı.

"Biliyorum."

"Gördüm, içinde ki psikopatı, sadist ruhunu gördüm. Sinir krizi geçiriyordu. Sırf senin kolundan tuttum diye kolumu kırdı! Deli gibiydi, dokunamaz diye sayıklayarak kırılan koluma tekmeler attı orospu çocuğu." her anlattığı şeyde kalbim ağrıyordu.

"Bunları yaşamanı istemezdim, bir daha söz seninle iletişime geçmeyeceğim." dedim. Başka bir şey diyemiyordum.

"Eren saçma sapan konuşma, benim senden yana bir sıkıntım yok ama adam toplatıp o psikopatı dövdürecem." dedi sonlara doğru çocuksu bir sesle. Bu halde bile gülümsedim.

"Seni seviyorum." dedim en içten şekilde.

"Bende seni seviyorum panda." dediğinde ilk başta anlayamamıştım ama daha sonra o gün giydiğim pijamam aklıma gelince hem utandım hem de gülümsedim.

"Telefon mu aldın?" dedi ardından.

"Hayır, bir ihtimal sim çalışıyordur diye annemin telefonuna taktım kartı. Olunca hemen seni aradım." dedim

"Hımm" deyip normal sohbet etmeye devam etti, ondan çokça özür dileyip arada bir annemden arayacağımı söyleyip kapattım. Çınar'ın sesini duyunca kendime gelmiştim.

İki gün sonunda biraz da olsa rahatlamıştım ama halen içim içimi yiyordu.

SAVAŞMA SEVİŞ Where stories live. Discover now